4.Bölüm

1 0 0
                                    

Gözlerime vuran gün ışıklarıyla gözlerimi açtım. Kendimi yabancı bir odada bulunca etrafa bakındım siyah gri tonlarıyla düzenlenmişdi her taraf. Hiç değilse birileri sevdiğim rengi biliyorlar. Yataktan kalkıp odadaki banyoya girip kısa bir duş alıp odada olan giyinme odası girdim. Dayımın evi olmalıydı burası.

Üzerimi giyindik'den telefonumu alarak odadan çıktım. Uzun koridor sonunda merdivenlere ulaştım. Alt kata yürüdüm. Hangi şehire geldik acaba. Oturma odasından gülme sesleri geliyordu. Salona inince bütün gözler bana döndü. Dayımın yanında genç bir kadın vardı. Oldukça güzeldi. Ayağa kalkıp gülümseyerek yanıma geldi "hoşgeldin kızım. Ben Arya Aras'ın eşiyim" dedi sıcak kanlı bir sesle. Annemden sonra sıcacık insanlar bulmak zordu. "Memnun oldum Arya yenge" dedim hafif bir tebessümle. Yanıma gelen çocuğa döndüm. Uzun boylu biriydi ve Aras dayıma benziyordu. Elini uzatıp gülümsedi "hoşgeldin ben de Ayaz evin biricik oğluyum" dedi içten bir şekilde. Uzattığı elini sıkıp "gece" dedim. "Biliyorum" dedi. Aras dayım yanıma gelip kolunu oğlunun omzuna attı "artık aynı okuldasınız" dedi bana göz kırpıp. Kafamı salladım sadece. Ayaz "kızım bu ne hal ya biraz kendine gel. Kahvaltı yapalım sonra seninle biraz gezeriz" dedi beni omuzlarım dan tutup sürükler gibi iterken bahçeye çıkınca masa kurulmuş güneş her tarafı ısıtmıştı. Ayaz beni masaya oturup tabağıma kahvaltılıklardan doldurdu. Kaşlarım çatıldı "yuh be yavaş olsana ya. Kim yiyecek bu kadar şeyi" diyerek koluna vurunca dayım ve yengem masaya otururken güldüler. Ayaz kolunu tutup "elin ağırmış be kuzen" dedi. Göz devirip "abartma istersen" dedim. Sıcak kanlı olması içimi rahatlamıştı doğrusu. Kahvaltıya başlayıp yemeğe başladım. Boğazımdan aşağı sanki yediklerim geçmiyordu. Bir kaç lokma sonra doydum diyerek odama çıktım. Üzerimi giyinip çantamı aldım

Alt kata inince Ayaz ayağa kalkıp yanıma geldi. Beni süzüp "yakışmış" dedi. Omuz silkip "umrumda değil" dedim. Ellerini havaya kaldırıp "sakin ol kaptan" dedi ciddi gözükmeye çalışırken. Göz devirip yanından geçip gitti. Bu halime şaşkınca bakerken yanıma geldi "soğuk kanlımıydın hep" diye sordu merakla. Gözlerim dalarken geçmişe gittim. Gülen yüzüm kahkahalarım eğlenceler sabahlara kadar gezmek okulu ekmek gibi bir çok şey yaşamıştım. Ama şimdi hayattan sıkılmış bir insan gibi yaşıyordum. Annemden sonra hayata küsmüş sevdiğim adamdan darbe yemiş ve yerin dibine kadar çekilmiştim. Omuz silkip "annemden sonra böyle oldum" dedim. Kafasını salladı sadece. Birşey demesini de beklemedim zaten. Arabaya binip yola koyulduk.
***
İstanbul'u neredeyse her yerini gezdik. Saat ona gelirken bir bara girdik. Ayaz beni çekiştirip arkadaşlarının yanına götürdü. Yanlarına gelince Ayaz "selam gençler" dedi kolunu omzuma atıp. Kaşlarım çatılırken kolunu ittim. Bana sırıtıp "size geceyi tanıtayım kendisi" demeden aralarından bir kız "sevgilin mi yoksa" dedi hayretle. Kıza tuhaf bir bakış attım. Ayaz'ın kahkahası kulağıma dolarken yüzümü buruşturdum. "Sakin olun arkadaşlar gece benim kuzenim" dedi gülümseyerek. İçlerinden bir kız elini uzattı "merhaba ben Ada" dedi ve yanında ki çocuğu gösterdi "ve sevgilim Kuzey". İkisinin elini sıkıp tebessüm ettim "memnun oldum". Diğer kız elini uzattı "Melis" dedi gülümseyerek. Onunda elini sıkıp tebessüm ettim. Diğer iki erkek de elini uzattı "Onur" dedi gülümseyerek. Elini sıkıp tebessüm ettim. Diğeri de uzattı "Burak" onunda elini sıkıp tebessüm ettim. Tanışma faslı bitince Ayaz oturunca bende yanına oturdum. Ayaz alkol koyarken bende şarap istedim. İçeceklerimiz gelince sohbet başladı. Kalabalık ortamları sevmiyordum oysaki. "Eee gece sevgilin felan varmı" diye sordu Melis. "Yok" dedim kısaca. "Hmm peki sevgilim olurmusun" diye sordu Burak alayla. Ona da göz devirip "gereksiz insalarla zamanımı boşa harcayamam" dedim. Herkes şaşkınca bakerken ayağa kalkıp "siz iyi sohbetler" diyerek yürümeye başladım. Barmenlerin olduğu yere gidip oturdum. Barmen içkimi tazelerken sahneye baktım. Sevdiğim bir parça. Pera- Sensiz ben. Bu şarkıyı seviyordum. Sanki benim için yazılmıştı. Ne diyordu şarkı sözleri. "Ne varsa içimde yıkıldı içimde bom boşum". Derin bir nefes alıp içkimden büyük bir yudum alıp bitirdim. Barmen yine doldururken yanıma oturan kişiye döndüm. Melis'di. Gözlerinde ki hüznü gördüm. Neden olduğunu bilmiyorum ama benim gözlerimde ki hüzün ona yansımış gibiydi. "Neyin var çok şey olduğunu seziyorum" dedi sakin bir sesle. "Çok şey var anlatmak istesem bile anlayamazsın" dedim yine içkimden içerken. Melis de benimle içerken sohbet etmeye başladık. Onun hakkında çok şey öğrenmiştim. Sonraya doğru sarhoş olmuştu. Hala içerken elinden aldım neredeyse aynı içmiştik hatta benden az içmişti. "Yeter Melis sarhoş oldun" diye kızdım ona. Melis gülümseyerek "beni düşünme beni kimse düşünmez" dedi bağıra bağıra. Bir çok kişi bize bakıp güldüler. Melis bu sefer şarkı söylerken göz devirip ağzını kapattım "kızım bir sus" dedim onu susturmaya çalışırken. Ayaz ve diğerleri gelip Melis'e baktılar "yine mi sarhoş oldun sen" diye söylenirken kucağına aldı Onur onu. Melis "Ediz sen mi geldin" diye mırıldandı gözünden bir damla yaş düşerken. Kaşlarım çatıldı bir kadını terk etmek bu kadar kolay olmaması lazımdı. Onun anlattığı kadarıyla ayrılıkları bir kadın yüzündendi. Onur onu götürürken Ayaz'a döndüm "ben biraz dolaşacağım" dedim. "Kaybolursun bende geleyim senle" dedi. Kafamı sağa sola sallayıp "olmam. Adresi ve telefon numaranı versen yeterli olur" dedim. Bir süre şüpheyle baksada dediklerimi verdi. Ben çıkarken onlarda eğlenmeye başladılar. Bardan çıktıkdan yürümeye başladım. Karanlık beni sararken gülümsedim. Her zaman geceyi sevmiştirim. Adım gibi çok güzeldi kötü yanı bile vardı. Ama yine de seviyordum. Sahile gelince denize baktım. Annem gittikten sonra kaç gece geçti saymıyorum bile artık. Ama o kadar zaman geçti ki tükenmeye başladım. Ölüm gelince kaçmak istesen bile seni buluyordu. Nerede nasıl olursan ol. Her insan birgün ölecekti. Kendi eceliyle. Bankalardan birine oturup denize baktım. Ay ışığı denize yansıma yapıyordu. Yıllardır İzmir'de yaşamıştım. Şimdi İstanbul'dayım. Okulum hayatım başka bir şehirde devam edecekti. Yanımdan geçen çiftlere baktım. Yüzlerinde ki gülümseme umarım hiç silinmez. Bu hayatın insanlara oynadığı bir oyun var ve bu oyunda kazanmak da var kaybetmekte.
***
Bir süre sonra eve gelmiştim. Anahtarım olmadığı için Ayaz'ı aramış ve eve girmiştim. Odama çıkınca üzerimi değiştirip yatağıma uzandım. Gözlerim kapanmadan gözüm annemin resmine kaydı. Beraber çekildiğimiz resime. "İyi uykular annecim" diyerek gözlerimi kapattım

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin