5.Bölüm

0 0 0
                                    

Vedalar acıtırdı insanı ama göstermezdi acısını hep gizlerdi. Bir çok kez gizledim acımı sustum konuşmadım bende. Her gece kabuslarla uyanıp sessizce ağlar sonra da acıyla başımı yastığa koyardım. Gözümden akan yaşları silip odamın balkonuna çıktım. Canım acıyordu yine. Kabus görerek uyanmıştım yine. Güneş yeni doğuyordu. Bir gün daha başlıyordu. Ama benim için bir gün daha bitiyordu. Bu acı nasıl acı tarif edilemez. Canın yandığında suskunluk nasıl anlatılır bilemem. Ben hep sustum. Acıyı hep içimde yaşadım. İçimde ölen ölene giderken kimseye veda etmedim. Veda etmeyi hiç sevmedim. Veda edersem tamamen kaybetmiş olurdum çünkü. Anneme veda etmedim birgün buluşacaktık çünkü. Gözlerimi sıkıca kapatıp bu acının dinmesini bekledim. Tarifi olmayan bir yangın vardı içimde.her geçen gün daha da artan bir yangın. Ne zaman geçeceği belli olmayan bir yangın. Gözlerimi açıp havaya baktım. Yıldızlar kaybolmaya başlamıştı. Gece beni saklarken gündüz ele veriyordu ve ben bunu sevmiyordum. Elimi kalbime koydum "ne zaman geçecek bu yangın görmüyormusun yok oluyorum" diye mırıldandım. "Anne yalvarırım beni de al yanına. İçimdeki yangını söndürmeye gücüm kalmadı" dedim titreyen sesimle. Bu yüzden nefret ediyorum kendimden güçlü görünüp aslında olmamaktan. Derin bir nefes alıp odaya girdim. Oradan da banyoya. Aynadaki yansımama baktım harabeden farksızdı halim. Yıkık bir enkaz da yaşamaya çalışıyordum sanki. Öyle bir savaş vardı ki içimde kaybeden kim çözemiyordum. Yara almaktan savaşmaktan kendimi çözemiyordum.  Kendimi duşa atıp üzerimdekilerle soğuk suyun altına girdim. İçimdeki yangın belki biraz olsun azalırdı.
***
Boş tavana bakarken odamın kapısı açıldı. İçeri sızan ışık gözlerimi sızlatırken gece lambasını açıp kim olduğuna baktım. Dayım içeri girip yanıma geldi. Yatağın kenarına oturup "nasılsın" diye sordu sessizce. Bakışlarımı duvara çevirip "içimde öyle büyük bir yangın var ki ben bile durup kendime sormadım nasılım diye. Bir enkazın içindeyim sanki ve ben oradan çıkamıyorum. Savaş verip sürekli yara alıyorum. Çıkış yolu yok çıkamıyorum" dedim bende sessizce. Ama sesim titremisti. "Benimde içimde bir enkaz var ve aynı savaşı veriyoruz. Kaybetsek bile kazanıyoruz aslında. Ama bunu fark etmemiz zor sadece" dedi. Bakışlarımı dayıma çevirdim "ama ben hiç kazanamadım ki nasıl oluyor da kazanan taraf biz oluyoruz" diye sordum. Gülümseyerek bana döndü "içindeki savaşı başlatan sensin ve son vermeyi bilecek olanda sensin. Sadece bunu fark etmen yeterli olacaktır. Belki bugün değil ama bir gün o enkazdan çıkacağına eminim yanlız değil yanında bir başkasıyla" diyerek yanımdan kalkıp kapıya yöneldi. Dayım gittikten sonra sözleri geldi aklıma 'içindeki savaşı başlatan sensin ve son vermeyi bilecek olanda sensin. Sadece bunu fark etmen yeterli olacaktır. Belki bugün değil ama bir gün o enkazdan çıkacağına eminim yanlız değil yanında bir başkasıyla' demişti. İyide ben o savaşı nasıl bitirebilirim.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin