Giriş Bölümü ☾

18.3K 518 93
                                    

#Heaven#

"Kitaplarda, dizilerde ya da filmlerde kötü adamları mı yoksa iyi kahramanları mı seversiniz?" diyerek yazmaya başladı dalgalı saçları kazağına dökülen kız.

"Ben başta şu soruyu sorarım kendime. Kötüler her zaman mı kötüydü yoksa kötülükleri sonradan mı yaratıldı? Baktığınızda, hepsinin bir hikayesi vardı. Kötü adamların hepsi bir zamanlar iyiydi. Kötülük doğmaz, yaratılırdı, öyle değil mi?"

Kız duraksadı ve kaşları çatıldı.
"Eğer Heyos'u tanımasaydım size bunun doğruluğunun yüzde yüz garantisini verirdim. Ama onların zihinleri siyah doğup, simsiyah yaşayıp, simsiyah ölüyor."

Bir süre kalemi elinde takla attırdıktan sonra, yazmaya devam etti.
"Acaba biz iyi mi, yoksa kötü mü taraftayız? Bu soruyu kendime sık sık sorarım."

Kafasını kaldırıp penceresinden dışarı, görkemli ağaçların arasından süzülerek yüzüne vuran ışığın sahibine baktı.

Dolunay.

Dolunay gecelerini severdi. İçindeki kana susamışlık, korku salan o güç, o acımasızlık bir süreliğine kenara çekilir; insanları korumak için ölü bedenleri bir kez daha öldüren diğer güçlü tarafı öne çıkardı.

Gözünün önüne hücum eden anıların zihnine girmesine izin verdi.

Hızlı olmuştu bu, gözlerini kapattı.

*

"Anne?" diye seslendi genç kız evin kapısını yavaşça aralarken. İçeri göz attı, sessizliği dinlediğinde annesinin uyuduğunu varsaymıştı. Geç saatlere kadar çalıştığından gün içinde çok yorgun oluyordu. Gülerek çantasını kenara fırlatıp ayakkabılarını hızla çıkardıktan sonra içeri girdi.

"Keman dersim bugünlük iptal oldu. Sınavım oldukça iyi geçti. Ayrıca özür dilerim, şarjım bittiği için haber veremedim ama Bade'ye ödevine yardım etmek için bir saat daha okulda kaldım. Son güne bırakmak da onun hatası tabii ama bu ödevi halletmeseydik kıl hocamız ona sıfırı basardı. Onun hakkında ne söylendiğini biliyorsun; nefes almayı unutsa da sıfırı basmayı uutmayan hoca. Neyse, umarım telaşlanmamışsındır."

Bağıra bağıra mutfağa geçti ve masanın üstündeki üstü kapalı kekin örtüsünü kaldırıp kokusunu içine çekti.

"Kahve ile ıslatılmış çikolatalı muzlu kek. Çok da severim," diye mırıldandıktan sonra bir parça koparıp ağzına attı. Gülümsedikten sonra örtüyü geri kapattı.

"Gelirken komşuların küçük çocukları top için kavga ediyorlardı. Ben de muhteşem bir çözüm olarak onlara bir top daha aldım. Bu sefer benim aldığım top daha iyi diye kavga etmeye başladılar. Sence kızın nasıl bir çözüm bulmuş olabilir?"
Bir süre güldü.

"Doğru, iki topu da kestim. Ne kadar zekice(!) değil mi?"

Ayaklarını vura vura lavaboya girdi ve aynanın önüe geçti. Dağılmış saçlarını gördüğünde yüzü buruşmuştu.

"Bu arada okula Malik geldi, ziyarete. Beni özlemiş. Ben de onu özlemiştim, mutlu oldum, bugün tam havamdayım. Umarım ağabeyim işten agresif bir şekilde -her zamanki gibi- gelip bunu mahvetmez. Aslında bugüki mutluluğumu kimse mahvedemez." Öyle bağırarak ve neşeli bir şekilde konuşuyordu ki, annesinin artık uyanmış olması gerekiyordu.

"Hadi ama anne, kış uykusuna yatmış olamazsın. Ayrıca sonbahardayız."
Söylendikten sonra saçlarını düzeltti ve lavabodan çıkarak yatak odasına doğru ilerledi. Kapı sonuna kadar açıktı ve yatak bomboştu.

Gücün Ötesinde I | UYANIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin