3.Bölüm "Yemin"

12 2 13
                                    

3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3.BÖLÜM "YEMİN"

Selin Narsız'ın Anlatımından...

'İnsanlara bir gerçek sun, onları acıylarıyla yalnız bırak.' Derdi babam, neden böyle dediğini anlamazdım o yaşımda.

Sonrasında babam öldü, ben sebebini anladım.

Gerçekler, can yakardı, gerçekler öldürürdü.

Babam gitti, annemle ben kaldık. Annem bana öyle güzel baktı ki saçlarımı okşamaya bile kıyamazdı, ellerim kurusa ellerimi öperdi. Babamın yokluğunu hissettirmemeye yemin etmiş gibi bana hem anne hem de baba olmuştu.

Hiç unutmam, Ulaş'a aşık olduğumu anladığım ilk gündü. Annemin dizlerine uzanmış, saçlarımı okşamasını istiyordum, o nasırlı elleri saçlarıma değdiğinde de, "Anne," demiştim. "Ben aşık oldum."

Annemin nasırlı elleri bir an durmuştu, şaşırmıştı biliyordum. Küçük kızı aşık olmuştu, ilk defa oluyordu ve bu ona ilk anlatışımdı.

"Kim?" Diye sormuştu ilk, "Kim çaldı benim güzeller güzeli kızımın temiz kalbini?"

İlk tutkum danstı, sonrada o.

"Ulaş," dedim. "Dans okulundan, Ulaş Selvi."

"Aile şirketleri olan Selvi ailesinden Ulaş Selvi?"

"Evet anne," dedim gülerek. "O Ulaş Selvi."

Saatlerce annemle Ulaş'ı konuştuk. O beni sorgulamadı, benim mutluluğumla mutlu oldu, ben de mutlulukla anlatmaya devam ettim.

Sonra bir şey oldu, hayatımı alt üst eden, bir felakete sürüklenen.

O öldü, anneme anlattığım adam öldü.

Ölümün yakıcı acısı tüm vücudumu sarmaladığında geç kalmıştım.

O ölmüştü, o yoktu, o gitmişti.

Onu bir partinin kuytu bir odasında ölü bulmuşlardı.

İntihar demişlerdi ölümü için, ilk zamanlarda inanmamıştım ama sonradan buna inandırmak daha iyiydi, daha çabuk alışırdım.

Yanılmıştım, alışamamıştım.

Onun yokluğu her gün daha da sarmıştı bedenimi, ilk kokusunu unutmuştum, o koklamaya doyamadığım kokusunun unuttuğum anda dünya başıma yıkılmıştı, her yeri dağıtıp kriz geçirmiştim.

O olmadan olmuyordu.

Onun ölümünden sonraki 19. Gündü, katlanamıyordum, durmadan ağlıyordum ve annem de sessizce beni izliyordu.

"Anne," demiştim onun önünde diz çöküp. "Ben bu acıya nasıl katlanacağım?"

"Toprağı seveceksin," demişti. "Onu sever gibi, bu seferde onun olduğu yeri seveceksin kızım."

UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin