Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seonghwa:
Seni mutfakta bulur bulmaz Seonghwa'nın yüzünde endişeli bir gülümseme belirdi, sana doğru koştu ve senin tarafını engelledi.
"Çocuklar seni görebilir," dedi sana giydiğin gömleği göstererek, "bunu görmekten ne kadar zevk alacaklarını biliyor musun?"
"Hepsi uyumuyor mu?" Sabahın ne kadar erken olduğunu fark ederek, "Onlara bunun benim büyük beden gömleklerimden biri olduğunu söyleyeceğim" diye sordunuz.
Seonghwa'nın başı sana karşılık salladı, "Sen yatağına dön, ikimiz için de çayı ayarlayabilirim."
Seonghwa seni geri çevirirken tartışacak zamanın yoktu. "Oğlanlar senin gömleğini giymemle dalga geçerlerse, onları kızdıracak çok şeyin olduğunu biliyorsun."
"Kıyafetlerimi giymene izin verdiğimi bilselerdi, bunun sonunu asla duymazdım," diye içini çekti, "sadece güven bana, bu çok fazla soruna neden olur."
"Pekala," dedin, uzaklaşmaya başlayarak, "ama çayım sevdiğim gibi değilse, geri gelip tekrar yapmanı sağlayacağım."
"Mükemmel olacağına söz veriyorum, sadece acele et," diye teşvik etti.
"Kimse beni görmeden gideceğim."
Hongjoong:
Banyodan çıkıp o gün için ne giymeye karar verdiğinizi görür görmez Hongjoon'un yüzünde bir gülümseme oluştu.
"Bu benim mi?" Hongjoong güldü, cevabı zaten biliyordu, gömleğini seçmene rağmen senden duymak istiyordu.
"Tembel bir günde gömleğinden başka ne giyebilirim ki?" Hongjoong'un kollarının vücudunu sardığını hissederek masumca sırıttın.
Seni incelerken gözleri kocaman oldu, "o gömleğin içinde hoş ve rahat olacaksın, sana söz verebilirim."
Sen Hongjoong'a karşı gevşerken senden bir uğultu geldi, "Bütün gün uzanıp bu gömlekle güzel ve sıcak tutulabileceğimi hissediyorum, sana ihtiyacım olmayabilir."
"Seni kesinlikle o gömleğin yapabileceğinden daha iyi kucaklayabilirim," dedi Hongjoong çabucak, "o gömlek benim favorilerimden biri olsa bile."
