Hayat adaletsizdi ama adalet de hayat kadar şaşkındı.
Gözdeyle bizim ewden çıktık. Aslında Gözdelerin ew bizim ewe biraz uzak. Gözde o yüzden zaten genelde serwisle gelir okula. Ama Gözde'yle ben tesadüfen 9.sınıfta kestirme bi yol bulduk onların siteye giden o yüzden bugünde ordan gidecegimiz için yol kısa sürecek. Acaba şimdi söylesem mi Gözdeye yarınki Anıl beyin ögle yemegini nerde we kimlerle yiyceğini.
Nasılsa söyleyeceğim en iyi bian önce söyleyip kurtulmak. Bence bunda büyütülecek bişeyde yok ama Gözde'nin Anıl'ı ne kadar sewdigini düşününce büyüyor konu. Bizim kestirme yola girmiştik bile 'Gözde' dedim suratına bakarak. 'Efendim' en sakin haliyle söylemişti bunu 'bişey söyliycem"
' söyle' e'yi uzatarak we suratıma bakarak söyledi. 'Anıllar yarın ögle yemegini okulda yemeyecek Handelerle beraber dışarda yiycekler' ben daha Anıl der demez bütün dikkatini bana yönelttiğini hissettim. Yüzüme bakmaya dewam ediyordu benim yüzümden anlaşılıyordur tedirgin we huzursuz olduğum. Ama Gözde'nin suratından hicbisey okunmuyordu. Tepkisizdi gözünü bile kırpmadı.
'Anıllar yarın ögle yemeğini okulda degil Handelerle beraber dışarda yiyecekler' ruhsuzca tekrarladı benim söyledigim cümleyi bu sırada bana degil önüne bakıyordu. Hipnotize olmuş gibiydi gözünü bile kırpmıyordu. Bu kadar çok mu üzülmüştü gerçekten. ' bi ögle yemegi Allah aşkına abartma bu kadar Gözde ya'
' dimi sadece bi öğle yemegi sadece bi öğle yemeği ' hala yere bakıyordu yürümeyi bırakmıştık zaten. Öylece dikiliyorduk sokak ortasında ben Gözdeye Gözde de yere bakıyordu. ' ewet Gözde sadece öğle yemeği' dedim bu kez ben onu tekrarlayarak gözlerimi ondan çekip onun baktığı yere bakmaya başladım. Mırıldandı' benimle yeseydi dünyaların benim olacağı kadar çok mutlu olabileceğim bi öğle yemegi sadece' çok kısık sesle söylemişti zorzar duymuştum söyledigini. Şimdi ona sarılıp sırtını sıvazlamak istesem de böyle bişey yapmadım. Bu hareket Gözdeyi ağlatabilirdi zira. Tamam ağlamazdı ama şuan öyle bi izlenime kapılmıştım.
Benim bişey söylememe izin wermeden Gözde konuştu. ' Bi gün dünyalar benim olmuş kadar çok mutlu olurum dimi Beren mutlu oluruz dimi ? ' gözlerini hala baktığı yerden ayırmadan yüzüme bakmadan konuşmuştu. Ne diyebilirim ki ne söyleyebilirim. Sordugu soru Anıl bi gün beni sewer dimi sorusunun degistirilmiş haliydi. Onu anlayabiliyorum sadece bi kaç ay önce benim de boğuştuğum bi soruydu bu. Erdem beni sewer mi mutlu olur muyuz ? Ben sorumun cewabını almıştım. Erdem beni sewmemişti bende mutlu falan olmamıştım. Simdi bunları böyle kolay dile getirebiliyor olmama bile şaşırıyorum. Çünkü gerçekten mütiş acı çekmiştim bu sorunun cewabı yüzünden.
Gözdeye bakıp ' olursun dünyalar kadar hatta çok daha fazlası kadar çok mutlu olursun ' dedim. Umut her zaman wardı değil mi ? Off tamam tamam bende biliyorum umudun olmadığını falan. Ama Gözde basit bi kız degil çirkin bi kız degil Anıl'ı hak etmeyen bi kız degil. Anıl Gözdeyi hak etmeyen bi çocuk degil. Sadece birbirlerinin farkına warmaları gerekiyor. Gözde Anıl'a sewdigini söylememekte ısrarcı sonuç olarak böyle biseyi ilk Anıl'ın söylemesi gerekiyor. Anıl'ın ise Gözdeyi sewdiğini söylemesi için ilk önce Gözdeyle tanışması Gözdeyi fark etmesi gerekiyor. Tanışsalar Gözde sewilmeyecek bi kız degil bence zaten. Gözde de gidip damdan düşer gibi meraba ben Gözde ! Diyemediğine göre bi türlü tanışamıyorlar.
Gözde bakışlarını yerden çekip bana baktı ' hadi yürüyelim boşwer dünyayı mutluluğu yemişim Anıl'ınıda yemeğinide öğle yemeğinide'
' bencede bencede ye sen Anıl'ı'
Yüzünde samimi bi gülümseme belirdi. ' zamanı geldiğinde de oda olur Beroş '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden sonra
RomanceSen yanımdayken güzeldi şu gökyüzü sen warken başkaydı şu alıp akcigerime gönderdiğim oksijen. sen bi kalp atımlık uzagımda bi adım yanımdayken kokluyordu şu akcigerim huzuru. Huzurunuda senide özledim. "sen bana dışarıya werdigim şu karbondioksiti...