Karar

1K 88 301
                                    

t.A.T.u.-All The Thing She Said

Becky-chan'ı Jackie Chan diye okumam dışında bir sorun yok.

-------------

  Tüm bu olayların üzerinden üç gün geçmiş, haftanın sonu nihayet gelmişti. Damian ve Anya bu sürede birbirlerine tek kelime bile söylememişlerdi. Anya, Damian ile göz teması bile kurmamaya çalışıyordu. Damian da sadece derste ona kötü bakışlar atıyordu o kadar.

  Eve gidip Loid'e son olayı anlatınca ikisi de geri dönüşü olmadığını anlamıştı. Loid tüm gün dokunsanız ağlayacak gibiydi ve bu da Anya'yı işe yaramaz hissettiriyordu.

  İlk plan başarısız olduğu için Anya derslerine daha çok çalışmak zorunda kaldı. Eve geliyor, bir şeyler yiyor ve hemen ders çalışıyordu. Eğer iyi çalışırsa akşam anime izlemesine izin veriyorlardı. Anya da sadece anime izlemek için çalışıyordu zaten.

  Loid gergindi. Anya daha okulun ilk gününde ana hedefinin oğlu ile arasını bozmuş, düzeltmeye çalıştığında daha da beter hale getirmişti. Ve artık asla düzelmeyecek gibi duruyordu.

  Damian ise sadece nefret hissediyordu. Anya'dan iliklerine kadar nefret ediyordu. Ailesine laf atmıştı, onu iki kez tüm okula rezil etmişti ve bunlardan birisi ceza almasına bile neden olmuştu. Daha önce kendisinden nefret eden pek çok kişi olmuştu elbette ama hiçbiri bu kadar ileriye gitmemişti. Kimse Damian Desmond'a böyle davranmaya cüret edememişti.

  Bütün bunlar Damian'ın kafasını daha da dolduruyordu. Anya'ya karşı o kadar kin dolmuştu ki sadece görmesi bile yumruklarını sıkmasına neden oluyordu. Tabii Anya tüm bu düşüncelerden haberdardı.

  Cuma gününün beşinci dersinde Geometri işliyorlardı. Tahtaya bir problem yazmış olan Profesör, problemi çözmesi için Damian'ı seçti. Damian duvar dibindeki sıranın ortalarında oturuyordu ve tahtaya çıkması için ya yolu uzatıp dikkat çekecek ya orta sıranın en önünde oturan Anya Forger'ın yanından geçecekti. İkinci yol daha kolaydı. 

  Anya'nın bir arka sırasındayken aklından geçirdi, aptal küçük domuz. Bu ani gelen düşünce Anya'nın sıçramasına ve kalemini yere düşürmesine neden oldu. Şansa bakın ki Damian da oradan geçiyordu. Yanlışlıkla (!) kaleme basmıştı. Umursamadan tahtaya ilerliyorken Anya sadece telepati yeteneğinin ortadan kalkmasını dilemişti.

"Bu kalemi alabilirsin Anya-chan! Ortaokuldayken almıştım, arkasındaki küçük tatlı kediye bak, sana benziyor."

"Teşekkür ederim Becky-chan."

  Bu sırada Damian soruyu doğru bir şekilde çözmüş, yüzünde bir tebessümle yerine oturuyordu. Anya kimseyi şaşırtmayarak soruyu yanlış yapmıştı.

  Geometri dersi de bitti, coğrafya da. Nihayet çıkış saati geldiğinde tüm öğrenciler ilk haftayı geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyordu. Becky ve Anya çıkış kapısına vardıklarında ilk gördükleri kişi Damian'dı. Duvara yaslanmış eve gidenleri izliyordu.

Şu çocuk muhtemelen 2. sınıfa gidiyor. Babası mı almış? Çok çocukça...

  Üzerindeki bakışları hissetmiş olacak ki arkasını döndü. Anya ve Becky'yi gördüğü gibi yatakhanelerin olduğu tarafa yürümeye başladı. Fakat Anya onun yüzünün ne kadar asık olduğunu görmüştü.

  O kadar hızlı yürümüştü ki, neredeyse beş dakika içinde odasına varmıştı Damian. Tek kişilik bir odada kalıyordu, odası ne çok büyüktü ne de çok küçük. Kapının hemen sağ tarafında yatağı vardı. Siyah bir yatak örtüsü, siyah bir yastık... Yatağının çaprazında, camın olduğu duvarda bir çalışma masası vardı. Daha ilk hafta olmasına rağmen masanın üzerinde ondan fazla test kitabı vardı. Duvarlarda da ders notları asılıydı, bazı yerlerde tuttuğu futbol veya basketbol takımlarının posterleri asılıydı. Gerçi Damian pek ilgilenmiyordu ama maksat asmış olmaktı sonuçta.

Enemies to Lovers [Anyamian]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin