Flower Face- Back to You
Selam! İyi okumalar! Sadece tek bir isteğim var. Bol bol yorum yapın çünkü yorumlar çok moral veriyor.
--------------
Anya ceketini giyip evden çıkarken gergindi. Anne ve babası evde yoktu ve onlar gelmeden eve geri dönmeliydi. Aksi takdirde onu evde bulamayan biricik anne ve babası endişelebilirdi.
Gökyüzünde ay yoktu. Her ay bir gün ay yeniay evresine girer, böyle ortadan kaybolurdu. Fakat tek kaybolan Ay değildi. Anya'nın telepati yeteneği de bu şekilde yok olurdu. Sadece bir günlüğüne. Ve Anya kimsenin zihnini okuyamazdı.
Zihninde sadece kendi sesinin olması huzur vericiydi onun için. Normalde topluma çıkmayı sevmezdi, birbirine karışan sesleri de. Bu yüzden yeniay geceleri hava nasıl olursa olsun yürüyüşe çıkardı. Genelde geceleri tercih ediyordu. İnsanların azaldığı, sokakların da zihni kadar huzurlu olduğu zamanları. Kimi zaman bir bahane bulup çıkardı, kimi zaman da evden kaçardı. Şimdi yaptığı gibi.
Becky gittiği gibi hazırlanmış, anahtarı alıp kendini sokağa atmıştı. Sola dönüp sahil tarafına gitmeye karar verdi. Yavaş bir tempoda karanlığın tadını çıkara çıkara yürüyordu. Hafif esen rüzgar yüzüne çarpıp saçlarını geriye atıyordu. Soğuk değildi fakat sıcak da değildi. Tam bir bahar havasıydı.
Anya biraz ilerlediğinde yolun ikiye ayrıldığını gördü. Düz giderse köprüden geçip biraz yürüyerek sahile varacaktı. Eğer sağa dönerse okul servisinin geçtiği sokağın bir altından geçecekti. Dere kenarından yürüyecekti ve en sonunda ormanlık bir alanı görecekti. O an biraz havaya ihtiyacı vardı. Sağa döndü. Bir yandan derenin sesini dinliyor, bir yandan da şimdiden alabildiği o temiz havayı soluyordu. Daha ne isteyebilirdi?
Önüne bir köşe çıkmıştı. Tam dönenbeşte bir bank vardı ve bankta da iki adam oturuyordu. Anya onların kendisine baktığını görse de o an sokaktan geçip onların keyfini bozan tek kişi olduğu için baktıklarını düşündü. Bu yüzden biraz gerilmişti. Sonra adamın yanındakine bir şey söylediğini duydu. Keşke zihinlerini okuyabilseydi. Fakat bir anda arkasından kendisine seslenildiğini duydu.
"Anya-chan!"
Arkasını döndüğünde ise donup kalmıştı. Kesinlikle Damian'ı beklemiyordu. Öylece bakakaldıktan sonra bu sessizliğin garip olduğunu fark etti fakat neyseki Damian o toparlanana kadar anca gelmişti.
"D-Damian-san? Burada ne işin var?"
"Öylesine çıkmıştım işte..."
"İyi de sen yurtta kalmıyor muydun?"
"Şey, evet."
"Kaçtın mı?"
"Aramızda kalabilir mi Anya-chan? Bu arada biraz uzaklaşsak iyi olur."
"Tabii kalır da neden uzaklaşmamız iyi olur?"
"Y-yolun ortasında boş boş duruyoruz ya."
Anya bunun altında gariplik hissetse de sesini çıkartmadı. Damian ile birlikte yürümeye başladı. Az önce Anya'nın gittiği rotadan yürüyorlardı. Rüzgar ikisinin de yüzüne çarparken bir süre konuşmadılar. Sessizliği Damian bozdu.
"Bu saatte dışarıda ne yapıyorsun?"
"Anya hava almaya çıktı. Ya sen ne yapıyorsun? Üstelik bir de yurtta kalırken."
"Küçüklüğümden beri her yeniayda evden kaçardım. Bu sene biraz zor oluyor gerçi. Emile ve Ewen olmasa başaramam herhalde."
"İyi de neden yeniay? Genelde insanlar dolunayda yürümeyi sevmezler mi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/311459526-288-k533301.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enemies to Lovers [Anyamian]
Fanfiction"Dünya barışını sağlamak Damian'dan özür dilemene bağlı Anya..." -Anya x Damian [Spy x Family] -Lise AU