Dün, sessizce geçip gitti Paris'ten sonbahar
Saint-Michel'e çıkan bir sokağı iniyordu
Yürüyordu sıcaktan uyuklayan ağaçların altında,
Kararlı, bana doğru geliyordu.Endre Ady
Sızlayan yüreğini de alıp gitmeli belki de, başka ülkelere, başka denizlere açılmalı. Sevince terk mi etmeli illa insan, bilmiyorum. Solgun bir lamba ışığı vuruyor esmer tenime, perdeler kalkık, pencere boydan boya tüm çıplaklığıyla ortada.
Kapıya çıkıp bağırmak geliyor içimden, ne kadar yüksek olursa çığlığım o kadar soğuyacak yüreğim. Buz kesmiş, taş olmuş desinler istiyorum zira artık çektiğim acılara dayanacak gücüm kalmıyor fakat kor ateşler yanıyor, deli kaynıyor kanım, günden güne ısınıyor, günden güne yeniden aşık oluyor bedenim.
Minderlere serilmiş oturuyorum, pencerenin önünde dizleri titreyen bir adam, elleri arkada bağlı, kafasını eğiyor sık sık, biliyorum ağlıyor ardından bana dönerek gülümsüyor. Fransızca öğretmenimin evimdeyim bu akşam.
Ağır adımlarla yaklaşıyor, ruhu ölmüş bir orman gibi yangınlar içerisinde. Garip bir şarkı çalıyor fonda, uyumsuz, rahatsız edici. Bana kendi ölümümden söz ediyor sanki, yakamda bir dal papatya, az kaldı diyorum, yemin ederim kendimden çok onu düşünüyorum.
Zambaktan bir el uzanıyor elime, masum gözükürken aklıma geliyor, kanlı, lekeli bu parmaklar, kafamı kaldırıyor elin sahibine bakıyorum, sevgilim bir anlığına bütün güzelliğinle seni orada görüyorum fakat elini tutmuyorum, sen yoksun, hayâl görüyorum.
Gizemli bir keder var onun üzerinde, çelik gibi sert göğsü kurşun geçiriyor ilk defa, titriyor. Neden ölüm bu derece yakınken sana, ben senden kilometrecelerce uzakta, başka bir şehirdeyim düşünüyorum.
Stephen, görmemi istemiyor seni biliyorum. Yüreğim artık acı kaldırmıyor, sen farkında değilsin fakat o bunu çok iyi biliyor, senden uzakta, ölüm kapına gelip çatana dek burada tutuyor beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pluto Number | Taekook ✔️
FanfictionTaehyung kendisini terk eden alfasından bir mesaj alır