Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi. Bazen çekingenlik, bazen kıskançlıkla üzgün. Bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin.
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Sert taşlar döşeli zihnimin zemininde, ayak sesleri duyuyorum bütün bir gün, görmezden gelmek ne mümkün. Gürültücü bir ruh dolaşıyor yüksek topuklarla, yaralarımın tam üzerine basarak, zihnimin havası yoğun bir gri.
Mezarlıklar, anılarımız yatıyor orada. Nefeslerini kulaklarımın dibinde alıyorum, ağlıyorum. Yüreğim kırmızı bir kuş sanki her an yerinden çıkacak, asla kavuşamayacağımızı bildiği hâlde uçuyor delice oralarda. O da sevdi seni.
Buzul çatlaklarından sızan sular gibi, ılık ılık akıyor içimde bir şeyler. Bir ileri, bir geri gidip duruyorum, volta atmak geri getirecek sanki seni bana. Bomboş ev, bana olan sevgin gibi. Parmaklarım arasındaki ellerini anımsıyorum oysa.
Dudaklarından çıkan bir çift söze gerek yok artık zira bakışından tanıyorum seni. Tanrı parmaklarını öpmüş birer birer, küçük, güzel ellerini hatırlıyorum. Bu yüreğin içerisinde boğuluyorum.
Sana gemiler dolu yüreğimi veriyorum, saçlarının altındaki gözlerin kadar parlak cilalı, kokun kadar keskin bir gemi. Bekliyorum, düşünüyorum. Gözüme uykular girmiyor, koşuyorum. Bedenim yorgun artık bunu biliyorum.
Tellerin arkasından izliyorum olan biteni. Gülümsüyorsun, yanında olmayı bıraktım ben. Jungkook'un gözleri kararmaya başlayınca seninkiler parlıyor. Ah, kokunu içime çekmek ilk defa bu kadar zor geliyor.
Deliriyorum yavaşça sanırım, arkadaşın gibi bende. Kulağımda klasik bir müzik tınısı, kollarım arasında hissediyorum seni, evlendiğimiz günü anımsıyorum. Ölümüm yaklaştı belki de benim, şerit şerit geçiyor anılar gözlerimden.
Sendeleyerek etrafıma bakıyorum da neye yarar, bakışların nefret dolu bana. Ben öyle içten, öyle candan severken hata etmişim sevgilim fakat yine de dilerim ki bir başkasınca da böyle sevil.
