"YAŞAM AĞACI TANRI' NIN BİRLİĞİNİ SEMBOLİZE EDER. ANNE , BABA VE ÇOCUK . 3'Ü BİR ARADALAR. SUYUN İLK DÖKÜLDÜĞÜ YER ANA RAHMİ DOĞUM. EĞER DİNLERSEN YENİ DOĞAN BİR BEBEĞİN AĞLAMASINA BENZETİLDİĞİNE İNANILIR."
Neredeyse gezegenler sirius ve güneş arasına gelmek üzereydi. Bir anda yaşam ağacı büyümeye başladı. Hemen bir dalına atlayıp yükselmeye başladım. Yeri aşıp yeryüzüne çıktık. Normal bir ağaç boyuna ulaştığında durdu. Hemen aşağı atlayıp mesih'in yanına gittim.
-Ee şimdi horus çıkacak mı
- bütün gezegenlerin sirius ve güneş arasında toplanması lazım . Az kaldı merak etme.
Hava kararmaya başlamıştı. bir anda rüzgar esmeye başladı. Galiba oluyordu horus ortaya çıkıyordu.
Bir anda etrafı bir kum fırtınası kapladı daha sonra gökyüzü parlamaya başladı. Meteor yağmuru yağıyordu gökyüzünden.
Ve yaşam ağacının yanından yukarıya doğru bir taş yükselmeye başladı. Taşın üzerinde birisi yatıyordu. Bir anda alev almaya başladı taşın üzerisi. Galiba bu horus'tu hemen mesih'e dönerek;
-mesih, yoksa bu horus mu?
-evet austin bu horus senin kardeşin. Hadi gel benimle.
Mesih'le beraber horus'un yanına doğru gittik.
-nasıl uyandıracağız peki
-bekle sen biraz geride dur.
-tamam
Mesih yüksek sesle şunları söylemeye başladı
-Sen tüm kainatın babasısın, doğanın kendisisin, zamanın ötesinden gelen ilahi güçlerin toplamısın, ruhların kraliçesi hayat ve ışıksın sen hep olansın hep olacak olan. sana Venüs derler ya da isis her alemde rastlanır olansın on bin isimli tanrıçasın ve bizim için tek olansın.
Bir anda patlamalar olmaya başladı rüzgar giderek gücünü arttırıyordu. Ayakta durmak güçleşiyordu.
Horus, bir anda yükselmeye başladı.-neler oluyor mesih
-kardeşinin horus'un vücudundan çıkması lazım. Bu şekilde kardeşin bize yardım edemez.
Daha sonra gökyüzünden bir araç indi. İçinden birsürü insan indi ve bize doğru koşmaya başladılar.
-olamaz, olamaz hayır hayır.
-mesih neler oluyor bunlar kim
-bunlar kötü insanlar bunlar onlar. Yeni çağın başlamasını isteyenler.
Daha sonra horus yavaş yavaş inmeye başladı. Kardeşimin bedeni horustan ayrılıyordu. Ama sanırım vakit kalmadı. Bir anda bize ateş etmeye başladılar.
-austin hemen bir taşın arkasına geç hemen
-peki ama kardeşim o ne olacak.
-Sana dediğimi yap hemen yoksa öleceksin.
-senin özel güçlerin yokmu bize yardım edemez misin?
-Ben özel güçlerimi kullanıp istediğim herşeyi yaparsam imtihan olmamın ne anlamı kalır ha Austin.
-peki o zaman ne yapacağız.
-bunlarla savaşamayız. Kardeşini alıp götürecekler.
-peki buna izin mi vereceğiz?
-Başka şansımız yok Austin.
-o zaman dünyanın sonu gelir. Sen demiştin.
-kardeşin tek başına yetmez. Merak etme onu bulacağız sonra.
Kardeşimi alıp götürmüşlerdi. Etraftaki toz duman kalktıktan sonra.
-merak etme Austin kardeşini bulacağız. Senin halkını da bu dünyayı da kötülükten arındıracağız.
Derler ki; çok uzun zamanlar önce, kuşlar diyarında Simurg diye bir kuş yaşarmış...
" ADEM VE HAVVA, İSA VE MAGDALENA, İSİS VE OSİRİS, İSİMLERİ VE CİNSİYETLERİ NE OLURSA OLSUN ONLAR ZAMANSIZ ZAMANDAN BERİ BİRBİRLERİNİ ARADILAR. İŞTE BU YOLCULUĞUN SONUNDA ONLARIN KAVUŞMASI GÖZGÖZE BAKMASIYLA DOĞACAK TEKRAR YERYÜZÜ.
( TO BE CONTİNUED )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN SOL YÜZÜ
Mystery / ThrillerZihni kapasitesini zorlayan hayaller kurmayı hâlâ sevenler için... Cınsel kimliğin bir statü ya da güç aracı olarak kullanılmadığı bu gezegende kişiler belli bir dönemde o anki hormonal durumlarına göre erkek ya da kadın olmaktadırlar. Bu insanlard...