KARANLIĞIN SOL YÜZÜ

IŞIK VE GÖLGE

"BİLDİLKLERİMİZ BİR DAMLA İSE BİLMEDİKLERİMİZ BİR OKYANUS"

Havayı bunaltıcı bir sıcaklık kaplamıştı.
O engebeli yollarda yürüken aklımda onlarca soru vardı. Kardeşim nerede... Simurg'u bulabilecekmiyiz... Yeni çağın başlamasını kimler istiyor... yaşadığım topraklardski insanlar şuan neler yapıyor...

Nerdeyse hepsi cevapsız.

Biliyordum o kuşlar gibi biz de simurg'u ararken sınavlar vereceğiz. Ama olsun kardeşimi sağ sağlim bulup kötü insanlardan kurtulacaksak herşeye razıyım.

BİLDİLLERİMİZ BİR DAMLA İSE BİLMEDİKLERİMİZ BİR OKYANUS

-Ee mesih anlat bakalım...

-ne anlatayım ki sana

-mesela tanrı nasıl biri

-haha sen artık inanıyormusun Tanrı'ya

-Benim yerimde sen olsan inanmazmıydın mesih

-inanırdım tabi kii

-o zaman anlat bakalım da sevgili tanrıya biraz daha bağlanayım.

-öncelikle o merhametli birisidir. Bizi her daim gözetir,duyar.

-"olacak kötü olaylara neden müdahale etmiyor" diye soracağım ama hemen aklıma bir sınada olduğumuz aklıma geliyor.

-evet austin sınavdayız.

Yaklaşık yarım gün boyunca yürüdük. Ama hâlâ yolumuz uzundu. Ve yorulmuştuk. Neredeyse uzun zamandır yemek yemiyordum. Bir yerde mola verdik ve yiyecek birşeyler bulup oturduk.

-mesih

-efendim austin.

-atalarımızdan bilgili insanlar androjen( çif cinsiyet ) olmamız için aşı geliştirmişlerdi.

-evet

-bende o aşıdan vuruldum ve bir dönem androjen olarak yaşadım. Ama neden şuan olmuyorum ki.

-herşeyi en sonunda kendi içinde karar verir, kendi içinde bitirir, kendi içinde başlatırsın austin.
Bu istesen de istemesende senin elinde olan birşey. Ve drn emin ol doğru olanı yaptın.

-inşallah öyledir mesih.

-hâlâ kararsızmısın?

-değilim ama yıllardır o toplumda yaşadım mesih. Bir anda onlardan farklılaşmam kendimi kötü hissettirmiyor değil.

-zamanla kabullenirsin merak etme.

-dediğin şey biran önce olsa hiçte fena olmaz.

-olur olur.

Akşam ise kürdan gibi vücudumuz rüzgarda uçup gidecek gibiydi. Resmen rüzgar çığlık atıyordu. Çok rahatsız verico bir ses ulaşıyordu kulaklarımıza.
Zorla da olsa uyumaya çalıştık.

( 2 gün sonra )

Günlerdir toprak,  kavurucu sıcak ve geceleri gelen dondurucu soğuktan başka birşey görmemiştik. En sonunda bir mağara girişine denk geldik. Girmeden önce mesih'le konuştuk biraz.

-çok az kaldı austin burası don durağımız. Bu geçitten sonra simurg'un yuvasının bulunduğu yere varacağız.

Bunu duyduğum için çok sevinmiştim.

-ne duruyoruz o zaman mesih hadi gidelim biran önce.

-bekle bekle acele etme. Daha asıl olayı söylemedim.

-kuşlar vardı ya hani simurg'u arayan

-evet

-onlar burayı nasıl geçti sence?