Zifiri Karanlık

16 2 3
                                    

17 yaşına kadar anne sevgisiyle, abi merhametiyle büyüyen Yankı için hayat zehir olmuştu...

Ailesiyle beraber gittiği gezmede trafik kazası sonucunda sadece Yankı ve babası Kamil kurtulmuştu. Babası ne kadar zengin olsa da bencil, acımasız ve  alkolik bir adamdı. Yankı okul hayatını hep birincilikle tamamlardı. Kaza sonrasında 2 ay komada kalan Yankı sonunda uyanmıştır. Uyandığında annesini, abisini ve kardeşini baş ucunda olmalarını bekleyen Yankı, ölüm haberlerini aldıktan sonra yıkılır.  Hayata gözlerini açtığından beri butun gününü uçurumun kenarında geçiren, gözüne uyku girmeyen Yankı için hayat iğrençti. Yanina eskiden ona hep destek veren arkadaşı Ali ve oğretmeni Ömer gelmişti. Yankı nın bitkinin olduğunu gören öğretmen ;

-kendini buraya kapatarak bir yere varamayacağını sende çok iyi biliyorsun.

Yankı gözlerini kaçırarak;

- ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum. Kimseden de tavsiye alacak değilim.

Oğretmen;

-Sana ne tavsiye vermeye geldim ne de acımaya. Sana sadece anne nin ölmeden önce senin başarılarınla ne kadar gurur duyduğunu ve senin mimar olmanı istediğini  soylediğini sana bildirmek istedim. Gerisi sana kalmış

Yanki nin gözleri iyice açıldı ;

-size asla inanmıyorum.

Ali konuşmaya başlar ;

- sence kendini buraya kapatarak anneni üzmek mi? Yoksa anne nin seni istediği gibi olup anneni gururlandırmak mı? Neyi seçeceğini gayet iyi biliyorum. Bizden bu kadar gerisini düşünmek sana kalmış.

Yankıya sarılıp giderler. Yankı bu konu üzerine haftalarca düşündükten sonra yaniden okuamaya karar verir. Hala kaba, duygusuz da olsa o artık bir mimardır.

Yankı 25 yaşına gelip kendi şirketini kurmuştur. Yanki babasıyla konuşmamaktadır çünkü  babası hala pisliğin  tekidir. Yankı yine her gece elinde alkol şişesiyle ayni uçurumun kenarına gider ve orada uyur. Hayatında tek gerçek bir dostu vardı o da Aliydi. Ne kadar çok görüşmeselerde birbirlerini çok seviyorlardı.

Yankı işiyle ilgilenirken kapıdan Ali girmişti Yankı çok mutlu oldu. Ali, Yanki yı akşam onunla birlikte bar a gelmesi için ikna etti.  Akşam gece yarısı 12.00 idi. Bar a giderler Ali kızlarla takılırken Yankı arkada çok ağır bir şekilde içiyordu. Ağlamaktan yemyeşil gözleri kıpkırmızı olmuş halsiz bir kız Yankı nın yanina oturur. Yanki nin ne kadar kafası güzel olsa da merakla kıza nasıl olduğunu sordu ;

- neden ağlıyorsun? Yine bu iğrenç dünya sana ne yaptı?

Bunun üzerine kız;

- yapmadığı şey kaldı sanki. Boşver değmez, ben yağmur sen kimsin?

Yankı;

-benim kim  olduğumun ne önemi var?

Yağmur ;

- söyle gitsin be

Yankı;

- kafamız nasıl güzel ama

Yağmur  gulerek;

-söylesene!

Yanki ;

-ben Yankı.

Yağmur ;

- memnun oldum. Birşey soracağım, sen hiç hayatında değerli olan birini kaybettin mi?

Yankı nın göz yaşları dökülür. Yanaklarına dökülen göz yaşlarını silen Yağmur ;

- hepimiz aynı dertteymişiz... Benimle eğlenmeye var mısın?

Yankı ;

-Hayır istemiyorum.

Yağmur Yankı nın elinden tutup dışarıya doğru koşturur. Yine içeriye gitmek isteteyen Yankıya karşı Yağmur ;

- of yeter artık çok sıkıcısın. Bir o kadar da hassassın, zaten bir ton içmişsin bırak sal kendini,benimle gel...

Beraber deniz kenarina giderler. Yankı ne kadar denize atlamak istese de Yağmur engel olur. Her yere gidip eğlenirler. Yankı Yağmuru kendi ait oteline götürür. Ora nın barına giderler ve  tekrar içerler. Otel odasına çıkan Yankı ile yağmurun geçirdikleri gecenin  sabahı yatakta çıplak, sarmaş dolaş bir şekilde biter...

DEVAM EDECEK...

Zifiri KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin