Yağmur dan
Adamın beni asıldığı görünce adamı dövdü. Adam oradan kaçar kaçmaz bana ;
-senin burada ne işin var? Sen beni takip mi ettin durup dururken?lütfen geri dön.
+dönmuyorum ya ne munasebet istediğim yere gelirim. Ayrıca evde çok sıkıldım dönemem oraya.
-evden sıkılıyorsun ama başına bela açmaktan sıkılmıyorsun. Her zaman başını derde sokuyorsun yeter artık.
+ilk defa bu arada
-ilk veya son farketmez. Eve dön.
O hala bana bakarken ben oturduğu yere gittim arkamdan hala "eve dön" diyordu. Oturduğu yere oturdum çok yuksekti. Yanıma gelip oturdu;
-ne istiyorsun benden?
+hergün buraya mı geliyorsun?
Gözünü çevirdi ve cevap vermedi. Bende sustum. Şişeyi kafasına dikti.
+göz altının neden mosmor olduğu belli oldu artık.
Yine cevap vermedi ve sustu. Ağlamaya başladı, sanki gözlerinin içinde kötü bir an canlanıyormuş gibi.
+anlatmak ister misin?
Gözyaşlarını silerek;
-hayır lütfen beni rahat bırak!.
Fazla zorlamak istemedim çünkü çok inatçıydı. Eve doğru yurudum. Kendimi çok suçlu hissediyordum. İçinde çok buyuk acıları olmalıydı. Peki neden uçurumun kenarı? Hala çözememiştim.
Ertesi gun eve geldi ustunu değiştirip şirkete gitmek için arabasının anahtarını arıyordu gelip bana sorunca anahtarın bende olduğunu söyledim. Vermem için elini uzattı;
-anahtarı verir misin?
+bir şartla
-bak lütfen dünki konuyu açm-
+hayır açmayacağım. Seninle şirkete gelmek istiyorum.
-hayır olmaz.
+oldu bilee.
Diyip arabaya doğru yürüdüm. Üzerimde şık yeşil bir takım elbise vardı. Tam patronun karısı gibiydim. Gözrengime çok guzel uymuştu.
Şirkete vardık Yankı nın koluna girdim. Butun gözler ustumdeydi. Onların ufak ufak dedikodularını duyabiliyordum. Kimi "koskoca patron bunu mu buldu gerçekten" kimisi ise "çok guzel kadın Yankı çok şanslı" diyordu. Yankı nın toplantısı vardı, bende girmek istedim. Toplantıda kendimi tanıttım. Şirketin partisi için şarkıcı ariyorlardı ama bulamamışlar. Çaresiz kaldıkları için kendimi sunmaya karar verdim.+isterseniz ben olabilirim. Yani sesim guzeldir.
Ardından Yankı;
-Yağmurcum saçmalama lütfen. O işler sana göre değil seni aşar o işler.
Yine kırmayı başarmıştı beni. Ama asistan pes etmedi ve sesimi dinlemek istedi. Şarkı isteği de olmayınca kendi kafama göre şarkı söylemiştim.
Ne ince nede kalın bir sesim vardı. Tam ortaydı ama sesimin çok guzel olduğunu söylerlerdi. Denemek istedim.
Gözlerimi kapatıp...
𝘰𝘭𝘮𝘶𝘺𝘰𝘳 𝘣𝘰̈𝘺𝘭𝘦
𝘎𝘶̈𝘯𝘶̈𝘮 𝘨𝘦𝘤𝘦𝘮 𝘣𝘪𝘳 𝘤̧𝘪𝘭𝘦
𝘠𝘢𝘨̆𝘮𝘶𝘳𝘶𝘯 𝘴𝘦𝘴𝘪𝘯𝘦 𝘴𝘦𝘯𝘥𝘦𝘯 𝘣𝘢𝘩𝘴𝘦𝘥𝘦𝘺𝘪𝘮
...
𝘨𝘦𝘭 𝘺𝘢𝘳𝘢𝘭𝘢𝘳𝚤𝘯𝚤 𝘣𝘦𝘯 𝘴𝘢𝘳𝘢𝘺𝚤𝘮
𝘖̈𝘮𝘳𝘶𝘮𝘶 𝘰̈𝘮𝘳𝘶𝘯𝘦 𝘬𝘢𝘵𝘢𝘺𝚤𝘮...Şarkı bitmişti herkes bana şokla bakıyordu özellikle Yankı. Önyargılı davrandığı için küçük düşmüştü. Asistan kız sesimi övuyordu ve benim soylemem için rica ediyordu ama yankı kabul etmedi ;
-hayır olmaz. Karım partide şarkı soyleyemez ayrıca sen hamilesin yorulursun uğraşamam.
+o zaman bende senin karın değil yağmur olarak katılırım.
İnadın peşindeydik ikimizde ama işin içine girmiştim. Onun odasına geçtik. Her dakika başı asistanlar odaya girip duruyordu. Sıkılmaya başlamıştım. Tamda gidiyorum derken içeriye Yankı nın bir kız arkadaşı girdi çok çekiciydi. Ama dolgudan dudakları patlayacak gibiydi. Yankı ile iş konuşurken ellerini yankının omzuna koyduğunu farkedip hemen kendimi tanıtmaya gittim. Odaya girmeden önce Yankıya ve bana yemek soylemiştim. Sipariş gelmişti. masaya bırakılan yemeklere bakan kadın ;
*Yankıcım inanamıyorum sana bunları ben geliyorum diye mi hazırladın. Çok şekersin bebeğim.
Hemen araya girdim;
+yok canım ben bunları kocamla başbaşa yemek için söylemiştim de açsan tabi katıl aramıza.
*tamda iş ile ilgili mesaj geldi ben gidiyorum görüşürüz Yankıcım.
Yankı şaşkınlıkla bana bakıyordu.
-sen her geleni gideni böyle kıskanacak mısın?
+kıskanmıyorum sadece kadına haddini bildirmeye çalıştım. Ayrıca kim bu yılların arkadaşı olmalıydı. Çok samimisiniz de.
-Şimdi tanıştık ya iş ile ilgili
Hafiften gülümsüyordu. Önune yemeğini koydum yine yemedi. Yemeye zorlayınca ancak yarısını yedi. Ben 5 dakikada butun tabağı bitirmiştim.
İşlerini bitince eve döndük. Akşam yine hazırlanıyordu gitmek için. Yanına gelip;
-yine mi zifiri karanlığına çokmeye gidiyorsun?
+seni ilgilendirmez!
Dedikten hemen sonra telefonu çaldı. Yuzu bembeyaz oldu telefonu kapatır kapatmaz ne olduğunu sordum.
-babam yoğun bakıma alınmış...
Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zifiri Karanlık
Novela Juvenil17 yaşını yeni tamamlamış Yankı ailesiyle çıktığı gezide trafik kazası sonucunda annesini, kız kardeşini ve abisini kaybeder. 2 ay sonrasında komadan çıkan Yankı için hayat daha da zor olmuştur. Duygusuz, bitkin ve her zaman ölmek isteyen biri olm...