Zifiri Karanlık

Nikah Günü

Yağmur dan

Üç günlük sürenin ardından şirkerine gittim. Saatlerce düşündüm. Ona bağlanmaktan çok korktum ama aynı zamanda annemin kocasından kurtulmak için iyi bir fırsattı. Çocuğuma zarar verebilirdi. Kapısını tıklayarak içeri girdim. Yankı nın anlamsız bakışları karşısında kabul ettiğimi soyledim. Argo bir tavırla ;

+tabi o kadar parayı bulsam bende kabul ederdim.

-ben yoksul değilim. Senin paralarını yemek için de seninle yaşamaya karar vermedim. Ben çocuğumu korumak için bu kararı onayladım.

+kimden korkuyorsan artık doktor hanım.

-seni ilgilendirmez. Ayrıca doktor olduğumu nerden biliyorsun?

+aynı evde kalacağım kadının hayatını araştırdım heralde.

-neyse nereye götüreceksen götür beni. Bide nikah işini hızlandır.

+yarına gün aldım. Ertesi gun de düğün.

-Ne! Sen bana danışmadan nasıl gun alıp düğüne karar verebiliyorsun. Sakın bir daha olmasın, kabul etmem yoksa.

Gözlerini devirip odadan çıktı bende onun peşinden gittim. Arabaya bindik. Nereye gideceğimizi henuz bilmiyordum çünkü sorduğum hiçbir sorulara cevap vermiyordu.

Daha 3  gun önce  tanıştığım birinin arabasına binmek biraz tedirgin etmişti beni. Ama içimde anlayamadığım, daha önce hissetmediğim bir   guven duygusu vardı. Eve varmıştık. Evin bahçesi öyle büyük ve güzeldi ki içine Hayal edemiyorum. Ama yanılmıştım
. Evin mobilyaları çok lüksü ama bir o kadar da kirliydi. Sanki hiç içinde oturulmamış hiç yaşanmamış bir evdi. Yankı'ya evini neden bu kadar kirli olduğunu sordum. Soğuk bir tavırla;

-Çünkü eve sadece Haftada bir gün geliyorum ve bazen hiç gelmiyorum.

Neden diye soramadım çünkü cevabı gayet açık ve belliydi.
Evde gezilirken birden Şu soru aklıma geldi hemen sormak istedim;

-seninle birlikte yaşayan kuzenin, arkadaşın veya ailenden birisi yok mu?

+Babam benimle yaşıyordu. Ama taşındı.

Konuyu uzatmak istemedim direkt odamın nerede olduğunu sordum. Aşağı katı gösterince "olmaz çok korkarım ben" cevabını verdim.

Yankı ise ;

- Korkmana gerek yok çünkü her koridorda bir tane kamera var ve kapıya koruma tutacağım.

-tamam peki.

Yankı şirkete gitti Ben ise evi temizlemeye ve toparlamaya başladım ama büyük çok Ev olduğu için kendim bitiremedim ve hizmetçileri çağırdım. O kaldığım lanet evden kurtulduğum için çok mutluydum. Resmen kurtulmuştum. Akşam olmuştu. Yankı eve gelmemişti neden bu kadar şaşırdıysam. Bence o hergün bar, pavyon, parti gibi yerlerde gecesini geçiriyordur. Ama bu beni ilgilendirmiyordu.

Ertesi gun nikah için mavi nin en guzel tonlarında , kısa bir elbise giydim

(yağmur değildir elbiseye örnek )

Bence biraz abartılı olmuştu ama fotoğraf çekimi için ve akşam akrabaları tebrik etmek için gelir diye öyle giymiştim.

Yankı eve geldi. İçki kokuyordu. Gözaltı dunden daha çok morarmıştı. Dayanamadım ve gözüne bakmaya gittim. Önune geldiğimde dur dedim ve gözünü incelemeye başladım. Beni görmezden gelip yukarı kata çıkmıştı. Aklımda dali sorular vardı. Benim tahminime  göre hergün gecesini başka biriyle geçiriyorsa neden hiç uyumamış gibi gözaltı daha da çok morarıyordu? Beni ilgilendirmeyen konulara yine burnumu sokmuştum. Dün anneme bugun evleneceğim haberini vermiştim. Kocası çok bozuldu ve bağırmaya başladı. Ama şaşırmıştım annem ilk defa onu dinlemeyip bana destek vermişti. Yankı hazırlanmıştı. Çok şıktı ama uykulu gözleri onun yakışıklı tipini bozuyordu. Siyah gömlek, siyah pantolon ve spor siyah ayakkabi  giymişti.
Sanki cenazeye gidiyoruz. Belkide bugün onun için nikah değilde cenaze gibi bir şey idi. Ben sadece lanet hayatımdan kurtulduğumu sandığım için seviniyordum.nikah dairesine geldik. Arkadaşı, annem ve kocasından başka hiçkimse yoktu. İki tane şahit tutmuştu.

Nikahlanmıştık. Ben artık evli bir kadındım. Nikah memuru bize evlilik cuzdanini uzatıp Yankı ya gelini öpebilirsiniz dmesinin ardından Yankı beni yanağımdan öpmuştu. Dudaklarından alev fışkırıyordu. Dışarıya çıkarken annemin kocası, Yankı ile tanışmak istedi.

-merhaba küçük bey!

Yankı yuz vermeyip ona gulmuştu.

-ne zaman merhaba, memnun oldum gibi sözcükleri kullanmayı düşünürsünüz küçük bey.

Yankı nın

+sen adam olunca

Demesinin ardından annemin kocası Yankı yı itekleyip ;

-doğru konuş!

Demişti. Ardından yankı ona tekmeyi basmıştı. Olaya gorevliler karışınca mevzu karakolda bitti.