Taehyung:
Bir insan doğduğundan beri mi şansız olur? Evet oluyor. Doğduğumdan beri ailemin finansal sıkıntıları, üstüne 2 kardeşimin olmasın. Ailem nerdeyse bizleri evlatlık vermeyi dahi düşünüyorlardı. Her akşam kavga ederlerdi, ben ise o küçük yüreğim ile kardeşlerim duymasın diye oyalanırdım, bahçeye çıkartır oyunlar oynatırdım. Tartışmaları bitince de gizlece eve sokar onları yatırırdım. Azarı ben yerdim her zaman ki gibi. İlla bir suçlu aranacaksa Taehyung olurdu.
"Taehyung yine ne yaptın!"
"Ben sana demedim mi bu yapılmayacak!"
"Bu saate kadar neden uyanıksın!"
Küçükken yediğim azarlar aşağı yukarı böyleydi. Her gece ağlayarak uyurdum, annemin veya babamın gece gelip başımı okşamasını umarak. Ama bu hiç olmadı. Hep kardeşlerimle ilgilendiler. Ben ise haylaz ve yaramaz çocuklarıydım sonuçta. Beni neden sevsinler ki? Kim beni sevebilirdi ki?
Asla kardeşlerime kızamam veya kıskanamam, onlar küçüktü, evdeki olan biteni bilmelerini istemiyordum asla. Benim gibi olmalarından korkuyordum. En azından benim dışımda annemle ve babamla büyüdüler.
Ailem artık bana(!) daha fazla katlanamadıkları için, benim açımdan düşünürsek eğer, gerçeği görmek istemedikleri için babaannemin yanına yolladılar beni. Yapabilecekleri en güzel karardı. Babaannem şefkatle kollarını bana açmıştı. Ona ilk vardığım vakit saatlerce ağladığımı hatırlıyorum. Başımı okşuyordu, o okşadıkça canım acıyordu, bana sevgi sözcükleri söyledikçe kalbimdeki yaralar kanamaya başlıyordu. Başımı öptüğünde ise ölmek istedim. Kimse bana böyle yaklaşmamıştı. Öz ailem bana bunları vermedi.
Tek suçum onlar kavga ettikleri vakit kardeşlerimi gezdirmemdi, kafalarını dağıtmamdı, onları sakinleştirmemdi. Dayanamadılar. Asla düşündükleri gibi bir çocuk değildim. Yaramaz, söz dinlemez biri değildim. Yap denileni yapardım, yapma denilenin şeyin önünden geçmezdim ama söz konusu kardeşlerimse, asla kural tanımazdım. Aileme bu fazla gelmişti veya cidden beni istemiyorlardı.
Babaannem biliyordu beni, asla yargılamadı beni, asla hor görmedi beni. Ona o kadar minnettarım ki kelimeler yetmez. İlkokul 3. sınıftan lise 2'ye kadar beni büyüttü. Onunla geçen günlerim en mutlu ve huzurlu günlerimdi. O beni anlayan tek kişiydi. O benim yaşama amacımdı, onsuz bir hayat düşünemiyordum. Ne zaman bir derdim olsa ona gider anlatırdım, o ise saçma gibi gelsede aslında mantıklı fikirler verirdi bana.
Ergenliğime bile katlanmıştı, kendimi tanımaya başladığım vakitlerde bile bana kötü gözle bakmadı. Aksine fikirler veriyordu bana, bunları babamın yapması gerekirken babaannem yapıyordu bana. Onun verdiği fikirleri duydukça utanıyordum ama o bana gülümseyerek başımı okşardı. Onun sıcak gülümsemesine kapılıp dizlerine yatardım.
Günün birinde sınıfımda bir erkekten hoşlanmaya başladığımı fark ettim. Normalde kızlardan hoşlanıyordum yada ben öyle biliyordum. Günlerce aklıma takılmıştı, kendimi sorgulamama sebebiyet verdi. Bilgisayardan bu konuyla ilgili araştırma yapmaya başladım ama çıkan sonuçlar içinde şaşkınca baka kaldım. Eşcinsel olmama imkan yoktu çünkü ben kızlardan da hoşlanıyordum. O zamanlarda internette fazla bilgi bulunmadığı için sonuç bu şekildeydi, kendime gelememiştim bir süre. Neye uğradığımı şaşırdım, neydim ben? Kızlardan da hoşlanabilen bir eşcinsel mi? Yoksa ömrünün sonuna kadar erkek mi becerecektim ben? Ben neydim cidden?
Akşam yemeği sırasında düşüncelerimin içinde kaybolmuş olacaktım ki babaannem fark ettim ve omzuma dokunarak neyimin olduğunu sordu. Ben ise derin ve endişeli bir iç çekip, nefesimi verip anlattım. Babaannem ise sabırla beni dinledi ve asla yargılamadı beni. Dediklerimden şok olduğunu bilsemde o her zamanki gülümsemesiyle baktı ve bana şunları söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Secret || Vminkook
Short StoryPark Jimin, Kim Taehyung ve Jeon Jungkook çok sıkı arkadaşlardır. Hepsi birbirinin ne sevdiğini ve ne sevmediğini biliyor. Taehyung ise bir sır saklamak zorundaydı, olmaması gereken biri olup çıkmıştı. [TEXTİNG] [DÜZ YAZI]