"cadılar da bir yerlerde sevildiklerini bilseler nefret kitaplarına konu olmaya devam ederler miydi?"
"günaydın nisoşuummm!"
"günaydın evocuğum18!" sularla boğuşarak geçirdiğimiz gecenin ardından zorla 1-2 saat uyuyabildiğimiz bir sabaha uyanmıştık hepimiz.
"ısınıdınız mı?"
"her yerimiz ıslanmış seda abla,ısınmak mümkün değil." sude dizlerini ovalarken konuştu. üşüyen yerlerini ısıtmak için uyguladığı bir yöntemdi bu ve oldukça iyi geldiğini söylemişti.
"en azından 1-2 saat uyuyabildik. yoksa bugünkü ödül oyunu yaş olurdu."
"yaşadığımız zorluklara rağmen alacağız o ödülü!" berkan barakanın tahtalarına birkaç kez vurup bize enerji vermeye çalışmıştı. başarılı olup olmadığı tartışılsa da vücuduma mutluluk yaydığı kesindi.
herkes görevi olanı yapmaya gittiğinde bizde berkanla yürüyüşe çıktık.
"beko bir şey soracağım"
"sor bakalım minik balık"
"cadıları kitaplara iyi olarak lanse etselerdi de sever miydin onları?"
"cadıları sevmediğimi kim söylemiş?"
"seviyor musun?"
"yazarların gazabına uğramış karakterler onlar. hiçbir suçları olmamasına rağmen kötü olarak yazılıyorlar."
"peki hayat öyle mi?"
"nasıl mı?"
"insanlar yüzünden kötü karaktere sahip insanlar var mıdır?"
"hiç şüphesiz."
"ayırabiliyor musun sen? ben ayıramıyorum."
"bilmem,hepsini anlamak için insan sarrafı olmak lazımdır herhalde."
"sen neden sordun?"
"bilmem aklıma takıldı."
"iyisin değil mi?" kafa salladım. son 2-3 güne göre oldukça iyiydim. hem performans olarak hemde psikolojik olarak.
"maşallah maşallah. hep böyle devam eder umarım."
"beko" durup gözlerine baktım. hissettiklerimi hissetmesini istiyordum.
"teşekkür ederim,her şey için.""ne demiştik? bu konuda teşekkür etmek yoktu." birbirimize sarılıp herkesin yanına döndük. 2020'den sorunum olan herkesle neredeyse tüm sorunlarımı çözmüştüm. evrimle çok iyiydik,yasin abim olmuştu birden bire,berkan'da aynı şekilde. hepsi bana ogeday'ın yokluğunda o kadar iyi geliyordu ki.
"kaldı şurada 2-3 ay. zaman ne hızlı geçiyor değil mi?"
"sorma yağmur,ne ara geldik de ne ara 2-3 ay kaldı aklım almıyor."
"vallahi öyle."
☼☼☼☼☼
red team"karşı takımdan ogeday elendi,bundan sonrası bizim için daha kolay olur muhtemelen. düşmek için bahane arayan nisa sevgilisiyle sakatlık yüzünden ayrılınca eminim ki düşecek. Allah var karşı takımın güçlü yarışmacısı nisa. e ogeday'da elendi. bizim için işler daha basit şimdi." batuhan verdiği kısa röportajdan sonra takımının yanında yerini aldı. ogeday elendiğinden beri takımın tek konusu bu olmuştu resmen.
"ogeday sakatlık yüzünden elendi,nisa o kadar güçsüz bir kız değil. neden kafanızda kuruyorsunuz?" atakan dışardaki hayatlarında da yakın olduğu ogeday'ı takım arkadaşlarının günlerdir çekiştirmesinden rahatsız oluyordu. birde üstüne 'nisa güçsüz' 'nisa düşer' algıları yapılırken susamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE •ognis• /surv22
Teen Fiction"Binlerce kez beter olsun gece,senin ışığın yoksa..." William Shakespeare Hikaye gerçekle bağlanmış bir hayal ürünüdür!