Aradan yaklaşık olarak 8 ay geçmişti. Jisung şu an Minho'nun öldüğü yerdeydi. Mektubu elinde, defalarca okumuştu. Her bir kelimesini ezberlemişti artık.
Daha sonra mezarlığa uğramıştı. Her zaman yaptığı gibi yanına oturup konuşmaya başladı
"Merhaba sevgilim ben geldim yine. Bazen benden bıktığını falan düşünmüyor değilim her hafta geliyorum. Ama mektupta beni unutma üşürüm demişsin. O yüzden geliyorum. Ama özür dileyerek şunu da söylüyorum ki uzun bir zaman gelemiyicem. Dediğin gibi Fransa'ya gidicem. Gezicem ve aşıklar köprüsüne birlikte kilit asıcaz. Ve yine biliyor musun bu akşam Kore'ye ilk karın yağıcağı da söyleniyor." Burnunu çekip göz yaşlarını sildikten sonra devam etti
"Hep yanımda olduğunu biliyorum. Ve şunu da biliyorum ki beni her zaman sevdiğini... İlk yağan karı beraber izleyemeyecek olsak da ruhlarımız hiç ayrılmayacak. Bunu da biliyorum.. Minho.. Seni çok seviyorum sevgilim. Seni asla unutmayacağım. Birkaç ay sonra tekrardan görüşmek üzere."
Son kez Minho'nun mezar taşını okşayıp öptükten sonra ordan da ayrılmıştı Jisung. Bugün hayatının en zor günlerinden biriydi..
Akşam olmuş ve ilk yağan karı görmüştü Jisung. Fransa'ya gitmiş ve aşıklar köprüsüne kilit de asmıştı. Hatta sevgilisinin mezarından aldığı bir parça toprağı nehre bırakmıştı. İçi artık daha rahattı. Çünkü sevgilisi ile planladıkları her şeyi yapmıştı. Artık o da ölebilir ve sevgilisi ile kavuşabilirdi...
---
Oy vermeyi unutmayın lütfen <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
impossible love || minsung
RomanceBazı şeyler insanların elindedir. Ama bazı şeyler değildir. Bir hastalık veya vücudunda bulunan bir kusur insanın elinde olan bir şey değildir. Ve bunlar insanlara istemedikleri şeyler yaptırabilirler, kendilerinde olmadıkları için ise hep kaçarlar...