BALCA (Düzenleniyor)

4

İyi okumalar

"Anne tamam konuşalım ama lütfen sabah konuşalım gerçekten hiç halim yok."

"Tamam annecim sen yat dinlen yarın sabah konuşuruz biz."

Onaylamak için kafamı sallayıp odama çıktım.

Kısa bir düşün ardından kendimi direk yatağa attım.

Valla cidden ruhum çöktü bugün.
.
.
.

Evet geldik zurnanın zırt dediği yere.

Şu an annem karşıma geçmiş ne diyeceğini düşünmeye başlamıştı bile.

"Balca bak kızım biliyorum sen bu konu da sonuna kadar haklısın. Ama ben çok korktum. Sanki sana söyleyince benimle konuşmayacaksın gibi hissettim. Sürekli erteledim. Tam konuşacakken bir şeyler ters gitti gelen anlık cesaretlerimde kaçtı. Sonra Burak bana evlenme teklifi etti.. Balca ben aşık oldum. Ben gerçekten aşık oldum. O an dizinin üstüne çöküp bana kalan ömrümü seninle geçirmek istiyorum diyince hayır demeyi düşünemedim bile. Zaten hayır demem için tek neden sendin sana söylememiş olmamdı. O an da onu düşünemedim zaten. Şuan diyeceğim hiçbir şey beni haklı çıkarmaz biliyorum. Ama lütfen bana bir şans ver annecim olmaz mı? Lütfen."

"Hadi diyelim ki dediğin gibi oldu. O tanışma yemeği neydi?

"Sana yemin ediyorum ki üçüzlerin ikisiyle tanışma meselesi tamamen şans eseriydi. Aile yemeği de ona gerçekten bir açıklamam yok. O yemek olana kadar sana söylerim diye tarihi ayarlamıştık. Ben tek başıma gidene kadar da zaten Burak abin sana söylediğimi ve seninle geleceğimi sanıyordu. Hatta hatırlıyor musun ondan bir gün önce sana bir şey söylicem demiştim. Ama sürekli aksilik çıkmıştı ve ben sana söyleyememiştim."

Annemin bahsettiği günü hatırlıyordum. Gerçekten bütün gün seninle önemli bir şey konuşmam lazım diyip peşimde dolanmıştı. Ama sürekli bir aksilik çıkmış konuşmamız yarı da kalmıştı. 

En sonunda yatarken konuşacakken ben uykum var diyip yatmıştım.

Onayladığımı belli edercesine kafamı salladım.

"O gün de sana söylememek benim hatam olduğu için suç benimdi ve herkesi şehir dışından getirip o masaya oturtuğum içinde başka bir şansım yoktu."

"Açıklaman bu mu anne? Sana o zamana kadar haber veririm diye düşünmüştüm herkes geldi ve ben kızıma doğru söylemek yerine yalan söyleyip onların yanına gitmeyi tercih ettim." 

"Hayır hayır onları falan tercih etmedim öyle bir şey yok. Sadece kendi hatam yüzünden o kadar şehir dışından gelen insanı bırakamadım. Dedim ya sana aslında bir gün önce söyleyecektim. Ama söyleyemeyince sensiz gitmek zorunda kaldım. Bak sana beni hemen affet demiyorum süründür beni her istediğini yaptır ama lütfen yanımda ol beni senden ayrı bırakma annecim. Hatta eğer Buraktan ayrıl dersen ayrılırım bile."

"Ayrıl!" 

"Ne?"

"Ayrıl dedim ama her şey benim gözümün önünde olacak çünkü ikinize de güvenmiyorum bana oyun oynayabilirsiniz."  

Annem büyük ihtimalle bunu dememi beklemiyordu şuan dumura uğramış yüzünden anlayabiliyordum bunu. 

"T-tamam arıyorum buraya gelsin." 

Annem telefonu eline alıp Burak abiyi aradı. Aslında abi demek içimden gelmiyor ama benden yaşça fazla büyük oldu için Burak demeyi kendi saygıma yediremiyordum. O yüzden en mantıklısı Burak abi demek.