2.Bölüm

541 34 0
                                    

Size en başından neler olduğunu anlatacağım. Liseye başlamadan önce bir erkekle arkadaşlıktan öteye hiç gitmemiştim. Zaten sessiz biri olduğum için çok fazla arkadaşım da yoktu. Hayoung ile daha önceden tanışıyorduk ve o çok komik ve eğlenceli biriydi. Onunla aynı sınıfta olmaktan çok memnun olmuştum. Liseye başladığımda boyum uzadı ve kilo verdim. Yüz ve vücut hatlarım belirginleşti. Çocuksu ifademden de kurtulmuştum. Tüm erkeklerin ilgi odağı haline gelmiştim. Her gün birkaç hediye almaya başladım ama beni umursamayan tek kişiyi görünce kalbimin attığını hissediyordum. Chanyeol.. Chanyeol o kadar masum ve hoştu ki. Derste sırf onu izleyebilmek için arkadasındaki sıraya oturmuştum. Ne zaman onunla konuşmaya çalışsam lafı kısa keser benden uzaklaşırdı. Bir gün Chanyeol'ü kütüphaneye giderken gördüm ve peşine düştüm. Chanyeol tam bir kitap kurdudur. Niyeyse bu bana çekici geliyor. Kütüphaneye girdikten sonra etrafta kimse olmadığına emin oldum ve Chanyeol'ün yanına gittim.

"Kitap okumayı çok seviyorsun değil mi?"
Chanyeol ürkerek kafasını kaldırdı. Göz göze gelince hemen kafasını çevirdi. Ve yavaşça başını salladı.

"Bende daha çok romantik kitapları seviyorum. Önerebileceğin bir kitap var mı? "

Resmen ona bana yürümesi için yol verdim. Ama boyumun ölçüsünüde hemen aldım. Chanyeol: "Ben romantik romanları sevmem."

"Anladım."

Artık verebileceğim bir cevabım yoktu. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra arkamı döndüm yürümeye başladım. Birden kolumdan tuttu ve beni çevirdi.

Chanyeol: "Sana söylemem gereken bir şey var."

"Hmm?"

"Sınıfta, benden rahatsız olduğun için hiç göremeyeceğim bir yere geçtiğini biliyorum. Ve sürekli benden kaçıyorsun..."

"Hayır Chanyeol ben... "

" Konuşmama izin ver lütfen. Ben ilk defa bu duyguları hissediyorum ve seni ne zaman görsem kendime engel olamıyorum. Naeun-ah, lütfen benden kaçmaya son ver. Ben.. "

Sesimi yükselterek onu susturdum.

"Ben senden kaçmıyorum. Aksine, senin benden kaçtığını düşünüyordum. Chanyeol... Ben seni seviyorum. İlk günden beri. "

İşte Chanyeol ile her şeye böyle başlamıştık. Sonrasında hiç birbirimizi kırmadan yolumuza devam etmiştik. Hep birlikteydik ve herkesin kıskandığı bir çifttik.

Bir gün Hayoung ile birlikte eski bir binanın altında olan gençlerin dans gösterisini izlemeye karar verdik. İkimizde dans etmeyi çok sevdiğimizden bunun için çol heyecanlıydık ve süslenip püslenip dans binasına gittik. Biz gittiğimizde üç kişilik bir grup dans ediyordu. Ortada bahisler dönüyor ve tam bir kumarhane gibiydi. Aşırı kalabalıktan dolayı dans edenleri net göremiyorduk. Hayoung elimden tuttu ve önlere doğru götürdü. Kalabalıktan nerede duracağımızı anlayamadık ve bir anda en önde duruyorduk. Hayoung ile birbirimize baktıktan sonra gülümsedik ve dans eden grubu desteklemeye başladık. Gruptan biri şarkının sonuna doğru önüme geldi. Uzun boylu beyaz tenliydi. Sapsarı saçları vardı. Önümde durduktan sonra elini uzattı. Çevremdeki kızlar çığlık çığlığa bağırmaya başladılar. Elimi uzattım ve beni piste aldı. Benimle bir kaç hareket yaptıktan sonra hepsi birlikte diz çöktü ve şarkı bitti. Bu hayatımda yaşadığım en büyük heyecanlardan biriydi. Nefes nefese kalmıştım. Beyaz tenli çocuk ayağa kalktı. "Ben Sehun."

"Na-Naeun. "

"Çok sevimli." diyerek gülümsedi. Ne yapacağımı bilemediğim için bende sadece gülümsedim. Dans eden diğer çocuklardan biri Sehun'un yanına geldi.

"Dansı mahvetmekte yine üstüne yok. "

Bu sefer koyu tenli bir çocuktu bu. Saçlarının uçları terden ıslanmıştı. O... Gerçekten çok hoş duruyordu.

" Kai,yapma sadece eğleniyoruz." Adının Kai olduğunu anladığım çocuk "Sana gereksiz hareketler yapıp, gereksiz kişilerle uğraşmaman gerektiğini defalarca söylüyorum." diye tıslarken bana baktı.

Bu beni kırmıştı. Gözlerim doldu. Kai ile birkaç saniye bakıştıktan sonra arkamı döndüm ve gittim. O akşam eve gittiğimde bir daha oraya gitmeyeceğime dair yemin ettim. Ancak Hayoung beni yine ikna etmişti.

TWO LOVERSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin