Yağmur canını yakar mı?

68 13 10
                                    

(11.25)

Yağmurda ıslanan kitaplarını umursamadan kesilen nefesini hiçe sayarak koşuyordu, Yks sınavına hazırlanırken kütüphanede zamanın nasıl geçtiğini bile fark etmemişti ,saat 11olmuş Sedef İstanbul sokaklarında tüm gücüyle koşuyordu trafik ışıklarının yanına geldiğin de ışığın hangi renkte olduğuna bakmadan hızını alamadığı için yola attı kendini.Hissettiği acıyla inleyerek yere yığıldı.

Sabah(08.12)

"Ahh beynim mi yarıldı ,bu ne böyle dünden kalma gibi hissediyorum" kendi kendine konuşurken etrafı gözleriyle inceledi bir süre sessizdi fakat hastanede olduğunu fark ettiği anda tiz bir çığlık attı narin dudaklarıyla ,yan koltukta biri oturuyordu ve onu belli ki umursamıyordu ,bir elinde bardak diğer elinde gazete vardı ,bacaklarını resmi erkek oturuşu ile birbirinin üstüne koymuş bardaktaki zıkkımı yudumluyordu ...
Sedef kendi kendine konuşmaya devam etti "neredeyim ben imdat ya nie bir Allah'ın kulu da gelip bakmıyor ,hangi beyinsiz gerzek getirdi beni buraya?"

Sedef yanındaki adama dönerek "alo kime diyorum ben nemrudun oğlu,bir cevap ver"

Elindeki bardağı önünde duran ahşap sehpanın üzerine bırakıp üslubunu bozmadan ayağa kalktı ,sedefe doğru yaklaşıp önüne eğildi

"Dün gece arabamın önüne atlayan küçük fare ,ımm yoksa küçük şeytan mı demeliyim?"

Sedef: pardon da kimsin sen ?

Sedef: yaptığın iyiliği de böyle mi karşılıyosun ,hem ukala hem terbiyesiz
diye mırıldandı.

Zengin birine benziyordu ,baştan aşağı süzmüştü sedef, çokta yakışıklıydı nemrudun oğlu ,

"Bende şans olsa şöyle bir herifin arabasına çarpmazdım"die söylendi ağzının içine o sırada elinde bir dosyayla beyaz önlüklü orta yaşlarda bir adam girdi içeriye.

Bartuğ bey geçmiş olsun , küçük hanım daha iyi ,sonuçları çıktı bir kaç tane vitamin ilaçları var kullanması gereken kendini iyi hissedene kadar kullansın daha sonra devam etmesine gerek yok tekrardan geçmiş olsun "

Onlar el ele sıkışırken adama dikmiştim gözlerimi "Bartuğ demek ıhmm" doktorun odadan çıkması ile yataktan fırlamam bir olmuştu çok ani bir hareketle yapmıştım bunu ve birden gözlerim karardı beynim de solucanlar çiftleşiyor gibi hissediyordum ,yatağa kendimi attığım da "dikkat et "diye erkeksi bir çığlık işittim .
Yanıma gelerek kocaman ellerini ince belime doladı ve yatağa sağlamca oturmamı sağladı , "acele etme ,dikkatli olman lazım artık"
Bunları söylerken sanki hiç deminki kalas değildi, rica dilinde söylemişti bunları ,sedef hoşlanmazdı bu tür konuşmalardan ama istemsizce sevmişti rica edişini ;

Küçük bir kedi gibi kafasını salladı onaylamış gibi ...

(12,12)

İki kolunuda başının üstüne kaldırmış gerebildiği kadar germişti küçük bedenini gözlerini istemeden de açmıştı ve hala hastanede olduğunu fark etti ,daha dikkatli davranarak yatakta oturur pozisyonu aldı tek hamlede odayı gözlerinden geçirdi ama Bartuğ denen kas yığını yoktu,gitmişti belki de sedef umursamadan omuz silkti kendi kendine

"Kendini beğenmiş ne olck , zengin değil mi işte hepsi aynı "
Üzerini değiştirmek için yataktan inmişti, hastaneye geldiklerinde ona mavi bir çuval giydirmişlerdi , çuval? Ha pardon bunlara hastane elbisesi diyorlardı ...
Kendi kıyafetleri yatağın karşısına konulmuş kalın  koltuğun üzerine özenle dürülmüştü , elbisenin cırt cırtını  sökmek için hamle yaptığı sırada kolu bişeyi asıldı, serum kablolarıydı ,buğday teninin üzerine yapışmış çirkin bir bant ,sedef yavaşça sökmeye başladı bantı,canını yakıyordu ama elinin üzerinde çirkin bir görüntü oluşturuyordu ,sonunda amacına ulaşıp elbiseyi açmıştı , bacaklarından ayağına kadar düşen elbise bedenini çıplak bıraktı ,sütyen ve kiloduyla kalan sedef aynada kendi bedenine odaklandı ,ne kadar da inceydi, arabanın çarptığı yerleri inceledi , küçük morluklarla sıyırmıştı ve bileğini sargıya almışlardı ,kıyafetlerine uzanıcağı esnada pat die kapının açılışı ile koyun gibi ürktü ,bu oydu ,gitmemiş miydi ?
Bartuğ sedefi hiç o şekilde hayal etmediği için dalmıştı odaya ama onu öyle görünce ...
Bir süre kapıda dikilmiş sedefi izledi ,daha önce kadın bedeni görmemiş gibi şaşkın şaşkın bakıyordu dağ ayısı,
Kendine gelen ilk sedef oldu ve bir çığlık patlattı "ya sapık " Bartuğ kafasını sallayıp beyninin kendi bedenine dönmesini sağladı "napuyosun sen, ne bu halin".

"Kapı tıklatma die bişey öğrenmedin mi sen yaban domuzu ,pat die girilir mi bir bayanın odasına nesin sen zargana falan mı?" 

"Hastane odası burası küçük beyin topu, bu bir ikincisi hala burdayım teşekkür etmen gerekirken çemkiriyosun , okadar işlerim var bide küçük bir şeytanla uğraşıyorum ne kadar sabır dilesem az"

"Sana kal diyen oldumu ki zargana,gitseydin kalman beni ilgilendirmiyor "

"Benim arabam senin bedenine girdi dün gece hatırlatırım ,yada sen önüne atladın her neyse , özür maliyetinde yanında kaldım sende amma nankör çıktın"

Sedef bu konuşmalar esnasında çoktan giyinmişti ve aynanın önünde saçlarını dağınık bir topuz yaptı,

"Evet dün gece istemeden de olsa bir kazaydı Allah'tan ufak bir kaza! Burda kaldığın için saol ama bana bir faydan olmadı"
Kapıdan çıkıp gittiğin de Bartuğ odada ufak çaplı bir sinir krizi geçirip ardından oda çıkıp gitti , Sedef danışmana vardığında ismini sorgulattı bunu hastane ücretini sorgulamak için yapmıştı , "iki gün kaldık sadece kim bilir kaç servet ödeyeceğim,böbreğimi mi satsam ciğer mi bağışlasam"kendi kendine mırıldanıp kıkırdadı ,danışmada duran sıska kadın ona borcunun ödendiğini söyleyince şaşırıp kalmıştı ,

"Yook bir yanlışlık olmuştur,iki gündür hastanedeyim kimse gelip de şu kızda öldü mü diye sormadı ,demem o ki kimsem yok ve kim nasıl ödesin?"

Danışmada duran kadın şaşkın şaşkın sedefin tek nefeste söylediği sözlere hayretler içinde bakıyordu , kendine gelip önünde duran bilgisayarı yokladı ve "Uysal Bartuğ Karadağ" diye mırıldandı, cümleleri okuduktan sonra daha yüksek şekilde tekrarladı "Bartuğ  Karadağ diye biri ödemiş ¿"
Sedef tahmin etmemişti ama oydu hem zengin hem ucube , eğilip kadına fısıladı
"Rica etsem Bartuğ beyin telefon numarasını verir misiniz? Patronum olur kendisi ama kaza esnasında telefonum kırılmış yenisini almakla uğraşıcm hazır burdayken patronumun numarasını alayım nede olsa sıkı bir görevliyim diyip sırıttı,

Kadın bekletmeden numarayı Sedefe verdi ve artık Hastaneden ayrılma vakti gelmişti ...


🐸

(Okuduğunuz için teşekkür ederim umarım tutar ve devamı gelir ,destekte kalın:)♡)

KİRAZIN VERDİĞİ SIR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin