KİRAZIN VERDİĞİ SIR

KÜÇÜK BIR KIZSIN '

(07.15)

Başımın zonglamasıyla uyandığımda ayakları karnıma kadar çıkan , ölü gibi uyumuş olan Şeyma'ya baktım , beynimdeki ağrı derinleşmeye başladıkça kendimi yatağa bağlayıp günlerce uyumak istiyordum ama şimdi kalkmam lazımdı orası kesin.  Kalkıp kendimi ılık suyun altına attım ayılana kadar öylece su altında keselendim tüm sersemliğim bedenimi terk ettiğin de çıkmıştım duştan ,bornozu arkamdan önüme kadar geçirdim saçlarımı kurutmaya başlıycakken Şeyma'nın sesiyle kurutma makinesini dolabın üzerine bıraktım ,
Yanına gittiğim de hala yatıyor avuçlarını gözlerine bastırmış ismimi sayıklıyordu

"Uyan da sende duş yap, kendine gelirsin"

"Ayy ağzımda bok gibi bir tat var,sen nasıl uyandın erkendenn "
"Kızım valla özenilicek bir kızsın yeminle"

"Ben alışkınım , dedim kibirle "

(...........)

İş yerine gelmiştim çoktan, bir 8dakika kadar geç kaldım ama evimde misafirim varken erkenden damlamak doğru olmazdı. Saçlarımı salaş bir topuz yapıp önlük odasından kırmızı önlüğümü belime bağladım ,saat çok erkendi bu saatte pek bir müşteri olmaz , genelde temizlik yapılırdı bende kendi kamelyama geçip masaları silmekle uğraşıyordum ,diğer çalışanlar gelmişti.
Çalıştığım yerden çok memnundum oldukça lüks ve elitti ,cafe de çalan müzikle temizliğimi ritme kaptırmıştım

(Çalan müzik:Gülşen 'Bir ihtimal biliyorum '

Saat 11,15 olmuştu sonunda , gelen müşterilerle ilgilenirken tanıdık çok tanıdık bir kokuyla sersemledim ,yanık kahve kokusu ve sigara harmanlanmıştı , bildiğim bu koku çok feci başımı döndürken elimdeki tepsilerden bir haber sarsıldım ,kalbim ağzımdan çıkıcakmış gibi atıyordu ,elimdeki bezi ve tepsiye barmen tezgahına bıraktım bir çırpıda ,emin olmak için tekrardan içeri girdim ve yanılmamıştım. O heybetli cüssesine giydirdiği beyaz gömleği ve anlına düşen kömür saçları ,kesin bakışları her kızın arzulayacağı yakıcıdaydı ,bal rengi gözlerine bulaşmış koyu kahvesi ile sert imajıyla attığı bakışlar ortalığa alev saçan cinsten di. Nefesim kesilmiş gibi onu izliyordum "Allah kahretsin ne işi var bu zargananın burdaa" ellerini birbirine kenetlemiş masanın üzerinde tutarken karşınında oturan orta yaşlarda bir adamın heyecanla anlattığı şeyleri onun aksine yüzünde soğukla dinliyordu , çok sıcaktı bir okadar da soğuk...

Sevim yanıma gelip "sedef napıyosun işinin başına dön"demesiyle irkildim,  kendime gelmeye çalışarak barmen tezgahına yaklaştım arkamı ona dönmüştüm ve bunu istemiyordum ,sadece onu izlemek istiyordum ...

~Küçük bir kız gibi aşkında boğulmak,ısınmış bir alkolu zorla kafana dikmek gibiymiş~

Uzunca bir süre menü istemeden öylece konuştular ve beni hiç fark etmeyişi , acizce küçülmemi sağlamıştı,kalbi belli belirsiz acılar ,miğdemde kramplar oluşuyordu ,dokunsalar ağlayacak kıvama gelmiştim nihayetinde, peki ya neden ?? O benim kriterlerimden çok daha fazlasıydı bana bakmasını tabiki beklemedim ama Ogün bana çarptığı için yanımda kalmıştı , hiç mi tanımazdı insan ,nasıl yoğun bir hayatı vardı kim bilir¿ Sıkıntıyla iç çektiğim de yanlarına uzun bacaklı kendini belli eden erkek azdıran türden sarışın bir kadın belirdi önce orta yaşlardaki adamla tokalaşıp sonra kollarını Bartuğun boynuna sardı bir süre öyle konuştular en sonunda ikisi de masaya oturduğun da ben sinirden küplere binmiştim .

(Hayır sedef sanane kızım KDMVPSLCMFL)

Önlerinde oturan ve durmadan birşeyler anlatan adam menü istemişti ve kalbimden çıkan kelebekler miğdeme inmişti , yanlarına gitmek için hazırlanan cenkti tekte durdurup elindeki menüleri aldım "ben hallederim canım". Cenk şaşkınlıkla menüleri elime verip bu durumdan memnun kalmış gibi gitti , boğazımı temizleyip yanlarına yaklaştım ve menüyü elini uzatan adamın eline koydum , konuştukları için beni fark etmemişti ve bu gittikçe can sıkıcı olmaya başladı , arkamı dönüp gidicekken sarı çiyanın "garson bir bakar mısın"sesiyle dona kaldım arkamı döndüğüm de bir saniyeliğine kafasını kaldırıp bana baktı ve tekrar eğdi sanıyodm ki hızla tekrar kaldırıp yüzümde kenetlendi ...
Kor gözlerini gözlerime dikmiş bal rengiyle bulanmış kahveleri benim koyu kahvelerim de oyalandı ,göz kırpmadan sadece gözlerimi süzüyordu , sanki en gizli arzularımı arar gibi bakımıyordu gözlerimin için de  ,onlar kendime sakladığım arzulardı. Heyecandan nutkum tutulmuştu ve sarı çiyanı orda unutmuş sadece beni yükselten adamı izliyordum ,yüzünde en derin anıları arar gibi her hattını süzmüştüm ,öyle büyük hayallere daldığımın farkında bile değilken sarı çiyanının "GARSOON" diye inlemesiyle hayallerim tuzla buz olmuştu. Heycanlanınca hep kekelerdim bu durumdan nefret etsem de elimde olan bişey değildi

"E_evet efendim"

"Menüye bakmama gerek yok ,Bartuğ aşkımla bana acı bir filtre kahve lütfen"

Bartuğ aşkım? Senin ağzını öyle bir yırtarım ki dua et iş yerimdeyim kovulmaya götüm yemez.

İçimde kıyametler koparken ağzımdan sadece "hemen getiriyorum,"çıkmıştı ,Bartuğ sakarca yaptığım hareketlere sinsice dudak kıvırmıştı belli ki komik bulmuştu beni ve daha çok sinirlenmiştim , koşarak mutfağa gittiğim de elimdeki boş tepsiyi hızla tezgaha fırlatır gibi koydum ,elim refleks olarak kalbimde dırduğun da derin derin nefesler almaya çalışıyordum Sevim yanıma gelerek "iyimisin kızım ,ne oldu orda öyle?"

"İyiym ,sarı çiyan moralimi bozdu biraz "dediğim de Sevim alayca güldü.

"O herif demi?

" N_ne? Ne saçmalıyorsun sevim

"Kalbinin ritmini bozan o herif biliyorum,dikkat et üzmesin seni "diyip omuzuna dokunup işinin başına döndüğün de buz gibi olmuştum.

Şeyma dan sonra en yakın bulduğum Sevimdi daha çok ablam gibiydi ama bir kardeş gibide yakındı.

Kahvelerin olduğuna dair çalan zille ellerimi saçlarıma geçirip derin derin nefesler alarak üzerimi düzelttim ,bir sakarlık yapmaktan korkuyordum çünkü özel günlerde yada heyecanlı yerlerde hep bir sakarlığım tutar:))

"Okuma da kalın, güzel bölümler geliyoo"
Ben deniz gülsüm ve bugünlük burda bırakıyorum sağlıkla kalın🍒

             İg: gulsumparlak00