5.

295 11 1
                                    

"Saçmalık, gerçekten saçmalık!" diye sitem etti Draco. Ona hak veriyordum "Dumbledore iyice bunamış olmalı. Hem kuralları çiğniyor hemde gerçek olmayan bir çocuğu Hogwarts'a alıyor." Draco kafasıyla beni onayladı. Yüzüme bakmıyor masaya koyduğu ellerini inceliyordu "Bunca yıllık arkadaşının oğlunun olmadığını nasıl bilmez anlamıyorum." "Bende, ayrıca o çocuktan hoşlanmadım. Ters giden bir şeyler var," "Belki de Slyhterin'e seçildiği için kıskanmışsındır." demesiyle sinirlenmiştim "Çok iğrençsin Draco, anlatmaya çalıştığım şey onun Slyhterin gibi asil bir binayı hak etmemesi. Kim olduğu bile belli değil! Safkan mı yoksa bulanık mı?" "Slyhterin'e seçildiğine göre safkandır." dedi Draco ama inanmak istemiyordum, fakat haklıydı.

"Annesini bilmiyorum ama okuduğuma göre Igor Karkaroff safkan." Draco gözlerini gözlerime dikti "Sandığımdan daha fazla okuyorsun, dikkat et de Granger bulanığını geçme." dedikten donra gülmüştü. "Ona bulanık deme." diye ağzımdan kaçıverdi, şüphelenmiş bir şekilde bana döndü tekrardan "Ne o, en iyi arkadaş falan mı oldunuz?" "Uew! Hayır. Ama diğerleri kadar kötü bir insan değil, kendi halinde çalışan bir inek. Ona fazla yükleniyorsun." "Ben sadece olanı söylüyorum, eğer onu savunacaksan Malfoy Malikanesi'ne girmemeyi göze alabilirsin." "Saçma sapan konuşup beni sinirlendirme, Sen Pansy'e laf söyletmiyorsun-" "Pansy bir safkan-" "Bu sürtüğün teki olduğu gerçeğini
değiştirmiyor-" "Onun hakkında düzgün konuş!"
"Ne o, yoksa sevgili Draco'muz aşık mı olmuş?" "En azından karşı bir cinse aşık oldum anlatabiliyor muyum?" Draco ve homofobikliği konusuna girersem çıkamayacağımı biliyordum bu yüzden konuyu dağıtmaya karar vermiştim.

"Herneyse onu boşver, eve gidince babama sormayı unutma." dedim ve çantamdan Quidditch Dünya Kupası Resmi Kılavuzu'nu çıkarıp kaldığım yerden okumaya devam ettim. "O kitabı tam anlamıyla 5.'ye okuyorsun." dedi Draco sıkılmışçasına "Ve bu sayede Quidditch'te Gryffindor'u yenebiliyoruz." dedim ona bakmadan "Benim gibi bir arayıcı varken o kitaba ihtiyacımız yok." "Yanlış, benim gibi bu kadar bilgili ve yetenekli bir vurucumuz varken kazanıyoruz. Bu sene o kupa bizim," "Tıpkı geçen seneki gibi." dedi sırıtarak.

Yumruklarımızı uzatıp birbirine tokuşturduk. Ne kadar kavga edip birbirimize laf söylesekte küsme gibi bir durum yaşanmıyordu. Çünkü ikimizde diğerinin ciğerini biliyordu, gerçekten ve sahteden sinirleneceği şeyleri hissedebiliyorduk.
Uzun süren bir yolculuğun ardından nihayet evimizin önündeydik. Evcil hayvanım olan Ginger omzumda, Draco ise yanımda kapıları açtık. Evin en sevdiğim kısımlarından biri şüphesiz kapıydı. Çünkü çok asil ve kendine özgüydü, sadece Malfoy'lara açılıyordu.

"Ginger'ı yolla." dedi Draco asasını çıkartmadan önce. "Çok sıkıldım
bundan-" "Uzatma işte daha fazla. İstemiyorlar ve gayet netler." gözlerimi devirip Ginger'ı omzumdam kovdum. Babam hayvanlara -özellikle de baykuşlara- çok karşıydı. Evin içinde herhangi insan dışı varlık istemiyordu, etrafın kirlenmesini veya Malfoy adının lekelenmesini istemiyordu. Bana kalırsa bu çok saçmaydı ama o bu kuralları hayatının üzerine koymuş gibi uyuyor, uyduruyordu. Ginger uçup gittikten sonra Draco asasını çıkardı ve kapıya yöneltti "Alohomora."

Kapı yavaş yavaş açılırken onunla göz göze geldik ve içeri yöneldik. Hizmetçilerimizden birisi ise evin kapısını açtı, annemde babamda salonda oturmuş bizi bekliyorlardı fakat yanlarında 3 kişi daha vardı. O kişilerin kim olduğunu farkettiğimde ise ağzım gerçekten açık kalmıştı, son gücümle kafamı Draco'ya çevirdim. O da aynı şaşkınlıkla bana bakıyordu "Hoş geldiniz çocuklar, bizde sizleri bekliyorduk." dedi annem kollarını açıp bize doğru gelerek. Bize sarıldığında kulağına fısıldadım "Onun burada ne işi var!" "Şş Amora, daha saygılı ol lütfen." diyerek beni susturdu.

Bizi bırakıp elini benim sırtıma koydu ve içeriye girmem için ittirdi, Draco da bizi takip etti. "Merhaba teyze." dedim Belatrix'in önüne geçerek "Ah, canım." dedi o her zamanki soğukluğuyla, aslında teyzemi seviyordum. Çok çılgın bir insandı, fakat somurtmam onun yüzünden değildi. Biraz yana kayıp elimi öne doğru uzattım "Hoş geldiniz Bay Karkaroff." benden nefret edercesine gülümsedi "Sizde hoş geldiniz Bayan Malfoy." diyerek elimi sıktı. Benim evime erkenden gelip bana hoş geldiğimi söyleyemezdi. "Biraz sürprizli geldiğimi söylemek zorundayım, sizleri bugün görmeyi beklemiyordum, üstelik evimde." "Amora!" dedi babam uyarırcasına.

Unknown Enemy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin