Unknown Enemy

2.

"Bu lanet okuldan nefret ediyorum. Özellikle de o bunak kadından, böyle zor sınav görmedim." dedi Draco bakkabağı suyunu kafaya dikerken. Benim dünki halim gibi tavşanı terliğe dönüştürememişti. "Geçen gün seni görmüştüm, beceremiyordun. Bir gecede nasıl öğrendin." bir an için söyleyip söylememe konusunda tereddüt etsemde söylemeye karar verdim "Granger dün gece biraz yardım etti." "Granger mı? O bulanıktan yardım
mı-" "Kendisi teklif etti." derken omuzlarımı silktim. "Bulanık olabilir ama zeki. Kıskanma." dedim sırıtarak. "Acınası." ona gözlerimi devirip tabağımdaki son lokmayı ağzıma attım ve ayaklandım. "Sonraki ders iksir var, çalışsan iyi olur." ikisiri benim kadar iyi değildi ama fena da sayılmazdı.

Büyük salondan çıktım, bir şeyi yapmam gerekiyormuş gibi hissettiğim için aşağı kata indim. Tahmin ettiğim gibi Weasley, Potter ve Granger bir köşede durmuş sohbet ediyorlardı. Daha doğrusu Potter ve Granger hararetli bir şekilde tartışırken Weasley biraz daha sessizdi. Yanlarına gittim "Hey." dediğimde üçü de dönüp bana bakmıştı. Geçen gün oynanan ilk görevden sonra Potter'ın yüzü yara içindeydi, kanlarını görünce midem altüst olsa da belli etmedim. "Gerçekten berbat haldesin Potter." dedim ona bakarak "Sağol, gerçekten bunu duymaya ihtiyacım vardı." dedi alaylı bir sesle. "Rica ederim." Granger'a döndüm "Ben şey, sana teşekkür etmek istemiştim. Yardımın çok işe yaradı sanırım tam puan alıyorum." sahte bir gülümseme takındım.

"Buna sevindim." dedi ve o da gülümsedi. Bir süre orada öylece kaldıktan sonra toparlandım "Pekala, iksirde başarılar bence ihtiyacınız olacak." ve sonra dünden beri içimi yiyen şeyi yapıp Potter'a döndüm. "Sana da turnuva için başarılar, umarım Hogwarts kazanır." şaşırmış bir ifadeyle bana bakıp gözlerini kırpıştırdı.
"Daha 3 hafta önce Malfoy'la kaç dakika dayanacağıma dair iddiaya girmemiş miydiniz?." ah evet, birde böyle bir iddiamız vardı

"Saçmalama Draco-" derken kahkahalarımı tutamıyordum, birazdan ağaçtan düşecektim. "10 dakika ne?" dediğimde o da gülmüştü. "Dumbledore'un yardım edeceğini düşündüğüm için öyle söyledim." benim fikrim ise korkup yarışmaya çıkmayacağıydı, bence en mantıklısı benimkiydi. Bu sırada Potter görüş açımıza girdi ve Draco konuştu "Nasılsın Potter?" durup kafasını yukarı kaldırdı ve bize baktı. "Bizde tam Amora ile iddiaya girmiştik, onun tahminine
göre-" derken sözünü kesip kendi lafımı kendim söylemiştim "Korkup yarışmaya çıkamayacaksın bile. Ama Draco dedi ki 10 dakika boyunca dayanabilecekmişsin, ne komik." derken ağaçtan atlamış ve elimdeki elmadan koca bir ısırık almıştım.

"Sen ve aptal kardeşinin ne düşündüğü umrumda bile değil Malfoy." derken sinirli bir şekilde üzerime yürümüştü. "Kıskançlığınız sizi ele geçirmiş, ikinize de acıyorum." tam arkasını dönmüş gidiyordu ki Draco dayanamayıp ağaçtan atladı ve asasını çıkarttı. Ondan önce davranan kişi ise yeni karanlık sanatlara karşı savunma profesörümüz olan Moody'di. Yeşil bir ışık çakıp Draco'yu bulduğunda bir dağ gelinciğine dönüşmüştü. İşte şimdi sinirlenmiştim. Profesör yanımıza geldiğinde asasını Draco'ya doğrultup onu yukarı-aşağı sürüklemeye başladı. "Ne cüretle arkası dönük olan birine büyü yapmaya kalkışırsın ha!" dediğinde bende asamı çıkartmıştım.

Hemen fısıldayıp asamı Draco'ya doğrulttum ve onu eski bedenine geri kavuşturdum, Moody şok olmuş bir ifadeyle bana bakarken gözlerimden alevler saçtığıma emindim "Profesör, Hogwarts'ta biçim değiştirme asla ceza olarak verilmez. Bunu bize Snape öğretmişti ve sizin bir ayrıcalığınız olduğunu da sanmıyorum." cümlemi bitirdiğinde o da en az benim kadar öfkelenmiş şekilde bana bakıyordu. "Sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun!" "Moody!" McGonagall'ın sesini duyduğumda herkes arkasını dönmüştü. "Siz ne yapıyorsunuz! Bay Malfoy'u niçin dönüştürdünüz?" "Geçerli sebeplerim vardı." dedi Moody, ondan ölesiye nefret ediyordum. "Hogwarts sınırları içerinde hiçbir sebep biçim değiştirme cezasını hak etmez. Dumbledore'un katı kuralları vardır." bu kadını 4 senedir ilk defa sevmiştim, adamın ağzının payını vermişti adeta.