1. Bölüm

683 39 19
                                    

Taehyung'dan

Daegu'dan taşınmıştık ve Seul'a yerleşmiştik. Ordaki arkadaşlarımı  özlüyordum ve asla Daegu'dan ayrılmak istememiştim ama babamın işi nedeniyle şimdi buradaydık.

Ve az sonra da sınıfımda olacaktım.

Müdürün beni yönlendirmesiyle bir kapının önüne varmıştık.

Kapı açıldığında hafif gürültülü ortam bizi gören sınıfla anında sesizliğe boğulmuştu.

Herkesin dikkatini çekmiş olmalıyım ki herkes beni baştan aşağı süzüyordu.

Ve artık ortam fısıltılarla kaplıydı.

Müdürün öksürüğü ile beraber kendimi tanıtmam gerektiğini anladım.

"Merhaba ben Kim Taehyung Daegu'dan geliyorum iyi anlaşalım."

Müdür bana boş olan istediğim yere oturabileceğimi söylediğinde arka sıralara doğru ilerlemeye başladım.

Herkes nereye oturacağımı izliyordu.Ve en son sıraya geldiğimde dışarıyı ilgisizce izleyen çocuğun yanına oturmaya karar verdim nedense içinden onunla oturmak gelmişti.

Sınıf anlamadığım bir şekilde garip garip bakıyordu.

Sanki yasak ya da anormal bir durum ile karşılaşmış gibi.

Pek takmayarak yerleştim en son oturduğunda yanımdaki çocuğa baktım ama sanki görünmezmişim gibi davranıyordu.

Onuda takmayarak derse odaklandım.

Zil çaldığında rahatlamıştım sanki diken üstünde oturuyormuş gibi hissediyordum aslında pek dikkat çekmeyi seven bir kişi olmamıştım ama görünüşümle daima dikkat çektiğimi farkındaydım.

Ders programımı almak için yanımdaki çocuğa döndüm, tekrardan cama dalgın bir şekilde bakıyordu.gizemli.

"Hey merhaba acaba ders progamın var mı?"

İçimden kurduğum cümleye küfür ederken dışımdan ifademi düz tutmaya çalıştım.

Bakışlarını yavaşça pencereden çekerken   yüzüme bile bakmadan çantasından bir defter çıkartıp önüme koydu ve yine aynı şekilde pencereye bakmaya devam etti.

Tanrım ben nereye düşmüştüm böyle en azından merhaba diyebilirdi.

"Teşekkürler"

Defterime programı geçirirken yanımdakinin halen hiç kıpırdamadan camı izlediğini fark ettim bu biraz sinirime dokunmuştu.

Defteri geri vereceken üste yazan ismin kendisinin olduğunu düşünerek ona verdim "Tekrardan sağol ...Jimin"

Hiçbir tepki vermeden duruyordu.

Bende daha fazla kafamı yormadan önüme döndüm ve kafamı kolarımın arasına hapsettim.

Birkaç dakika sonra birinin dürtmesi ile kafamı kaldırmıştım önümde iki çocuk bana bakıyordu.

"Merhaba Taehyung biz öğle arası için yemekhaneye inecektikte istersin bizimle beraber gelebilirsin."

Diğerine göre daha uzun olan çocuk konuşmuştu ve konuşmasından sonra çıkan gamzeleri onu sempatik gösteriyordu.

"Merhaba teşekkürler elbette sizinle gelirim."

Onlara kare gülüşümle karşılık verdim ve ayaklandım.

Alt katta ki yemekhaneye indiğimizde sıraya girmiştik.

"Adınızı öğrenmedim de ..."

"Kim Namjoon "

"Min Yoongi"

Beni hızlıca cevaplayan ikiliye tekrardan kare gülüşlerimden birini göndermiştim.

"Tanıştığıma memnun oldum"

Yemekleri aldıktan sonra masaya oturmuştuk masada oturan bir kişi daha vardı ve Namjoon ve yoongiyi bekliyor gibi bir hali vardı.

Namjoon onun yanına ben ise namjoonun karşısına yoongi de hemen yanıma oturmuştu.

"Nerde kaldın sevgilim seni beklerken kök saldım!"

Aniden söylediği sözle öksürmeye başladım.Bunu Namjoon'a dediğine adım gibi emindim.

"Eğer rahatsız oluyorsan yani eş..."

Yanlış anlaşılmayı önlemek için hemen lafını bölmüştüm.

"Hayır hayır beni yanlış anladın sadece pek alışık olmadığım bir şey"

Hemen gülümsemişti.

"Ahh bende Jin kısaca wwh da diyebilirsin"

"Bende Taehyung sakıncası yoksa wwh açılımı nedir?"

"Ne sakıncası olacak world wide handsome demek"

Yoongi Jin'in sözlerine göz devirmişti.

Namjoon ise... O sanırsam gururla bakıyordu. Ama Jin'in  kısaltması  hakkını veriyordu.

"Aynı sınıfta mısınız ?"

Açıkçası bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum.

Biraz daha sohbet ettikten sonra Yoongi hyungun benim sınıfımda oldugunu Namjoon hyung ve Jin hyungun bir üst sınıfta olduğunu öğrenmiştim. Tabii şimdi neden Yoongiye hyung diyeceğimi soruyorsunuzdur.Kendisi sınıfta kalmıştı  ve bu nedenle benle aynı sınıfa gidiyordu.

Zil çalınca ben yoongi hyungla beraber Jin hyung da Namjoon hyungla beraber kendi katına çıkmışı.

Yerime oturmadan önce yanımda oturan çocuğa ismi sanırsam Jimine bakmıştım. Yine aynı şekilde dışarıyı seyrediyordu, acaba bir sorunu mu vardı diye düşünmeden edememiştim.

Yanına oturunca sabahtan beri baktığı yere bakmıştım ama pek birşey görememiştim zaten dışarıya birşey olduğu için baktığını düşünmüyordum.

Daha çok dalgın ve birşey düşünüyor gibi duruyordu hernekadar suratını tam görmemiş olsam bile.

"Acaba bir sorun mu var?"

Sormadan edememiştim.Kesin yine cevap vermeyecekti ama şansımı denemek istemiştim.

Ama beni şaşırtıcak bir şey oldu.

Bana doğru baktı.

İlk defa yüzünü net olarak görüyordum.

Küçük gözleri ve minak burnu... ona zıt dolgun dudaklara sahipti ,bakışları kararsız ama aynı zamanda bir okadar da serti sanki yeminliymiş gibi ama iyi olmadığı kesindi.o güzeldi ama bir okadarda narin gözüküyordu fazla kırılgan.

Konuşmadı sadece başını iki yana sallamıştı.

Ve yine dışarıyı izlemeye geri döndü.

Bende transdan çıkarcasına dersi dinlemeye başladım. Hernekadar ikinci dönem gelmiş olsam bile derslerime hızlı adapte olmam gerkiyordu.

Ders bitince Yoongi hyung yanıma geldi ve Namjoon ve Jin ikilisini bekledikten sonra beraber çıkmıştık ama ne yazık ki aynı tarafta oturmuyorduk.

Tek başıma yürürken gülümsüyordum.Şimdiden arkadaş edinmiştim halbuki dönem ortası geldiğim için bu kadar hızlı bir şekilde arkadaş edinceğimi düşünmüyordum.

Ve tabii Jimin'de gelmişti aklıma nedenini sorgulamamıştım. O gizemliydi ve onu çözmek için sabırsızlanıyorum.

💜

Evet ilk bölümüzü burda bitiriyoruz yorum yaparsanız çok sevinirim ayrıca düşünceleriniz de benim için önemli ponçiklerim.Sizi morluyorum hernekadar kulağa garip gelse bile...

ɪ︎ ᴀᴍ ɴᴏᴛ ᴄᴜᴛᴇ//𝕍𝕄𝕀̇ℕHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin