上品な一日

305 32 9
                                    

-

"Takemichy!"

"Selam mikey-kun!"

"Selam, hadi atla arkama gidelim."

"Nereye gidiyoruz?"

"Lunapark'a!"

"Ne! Hadi çabucak gidelim."

Takemichy'i ile buluştuk ve şimdi onu şuna parka götüreceğim. Emma'nın fikriydi. Takemichy ilk seferki gibi korkuyordu ve bu sefer bana tutunduğunda o baş ağrısı gelmedi. Belkide motorla ilgili anımız yoktur.

Sonunda lunaparka gelmiştik ama neye bineceğimiz hakkında hiç bir fikrim yoktu. İlk önce dönme dolaba binmeye karar verdik.

"Woah çok yüksek değil mi?"

"Daha önce hiç dönme dolaba binmedin mi?"

"Yani güzel bir çocukluğum olmamıştı..."

"Ailen seni hiç getirmedi mi? Sahi aileni hiç görmedim ayrımı yaşıyorsun?"

"Şey... Onları yıllardır görmüyorum öldülerse bile haberim yok. Nerde olduklarını bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum, rezil insanlara ihtiyacım yok. Ama çok sevdiğim bir teyzem var!"

Bunları söylerken o baş ağrısı geri döndü. Lanet şey bu seferki çok şiddetliydi, acı içinde kıvranmaya başladım. Takemichy endişeli bir şekilde benimle ilgileniyordu.

-

" Mikey-kun... "

" Hm?... Bişey mi oldu. "

" Bizimde ilerde ailemiz olur mu sence sen ben belki evlatlık çocuğumuz olur? Aile olmak çok zor bişey gibi. Belkide bu yüzden terk edilmişimdir. "

"Takemichy  aile  sadece bir sözcük  üzülme onlar gibi olmayacağız biz! Biz her zaman birbirimize destek çıkacağız, kimse bize karışamayacak sonumuza kadar birlikte olacağız."

"Seni seviyorum mikey-kun"

"Bende seni çok seviyorum Take'm"

-

Bu seferki baya uzundu. Takemichy'nin koluna tutunarak dönme dolaptan indik ve bana su uzattı.

"İyimisin mikey-kun?"

"Evet evet sadece tekrar aynı olay sana oldumu!?"

"Hayır... Ne gördünki?"

Anlatmak istemiyordum, ona tekrar aynı acıyı yaşatmak istemiyorum. Elimdeki suyu bir kenara koyarak ona sıkıca sarıldım. İlk başta şaşırdı ama sonra oda bana sarıldı. Yine tepkime göstermemiş belkide 5 dakika önce yaşadığım içindi.

" Üzgünüm takemichy acına tuz bastım. Lüzumsuz insalar için üzülmene gerek yok biz bize yeteriz."

"Teşekkürler Mikey-kun. "

Her zaman yanında olacağıma söz veriyorum takemichy.

-

"AAAAH ÖLMEK İSTEMİYORUM BU ÇOK HIZLI AAA"

"Adı üstünde hız treni takemichy whaah"

Korkmaması için elini sıkıca tuttum ve bağırması kesilmişti. Nedendir bilmem benimde içimdeki korku gitmişti. Balerin, Gondol gibi birkaç oyuncağa daha bindik sonuç olarak takemichy ölü gibi gözüküyordu. Bende ona pamuk şeker aldım.

"Buyur takemichy!"

"Whağ sen bir meleksin mikey-kun!"

"Mideni bunla doldurma daha yemek yiyeceğiz."

Saat çoktan beş olmuştu. Takemichy tekrar arkama bindiridim ve güzel bir hamburgerciye geldik. Her zamanki gibi çocuk menüsü aldım takemichy ise seçti birşeyler. Yemek yerkende uzuzn uzuzn sohbet ettik.

"Haftaya çete kavgası olacak."

"Ne! Kavgamı olacak ya başınıza birşey gelirse."

"Böyle kavgaları hep yapıyoruz birşey olmaz. Toman tokyonun büyük çetelerinden kaybetmesine imkan yok."

"Siz yinede dikkat edin. "

"Ne o ensişelendinmi haha."

"Tabiki siz benim değer verdiğim arkadaşlarımsınız özelliklerde sen en  iyi arkadaşımsın mikey!"

"Arkadaş ha... Neyse yediysen gidelim geç oluyor Emma merak eder."

"Tamam hadi gidelim!"

Takemichy bize gerçekten değer veriyor gibi gözüküyor. Onu hayal kırklıpına asla uğraymayacağım. Evin önüne geldiğimizde ayrıldık. Ayrılmadan önce ona birkez daha sarıldım.

"Bugün çok güzeldi beni götürdüğün için teşekkürler mikey-kun!"

"Asıl ben benimle geldiğin için teşekkür ederim ve ayrıca öğlen olanlar için üzgünüm."

"Önemli değil ama ne gördüğünü cidden merak ettim çok kötü oldun."

"Bir  önemi yok saçma bir anoydı boşver sana hiç oldumu bugün?"

"Hız treninde elimi tuttuğun zaman. Ağladığım bir zamanı görüdm gelip beni teselli ediyordun. Kısa ve tuaf bir anıydı."

"Anladım. E görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz mikey!"

Ayrılırken bir yandan el sallarken bri ya dansa gülümsüyordu. Biraz tatlı geldi bu gün gözüme. Aklına yanlış düşünceler getirme mikey. Getirme...

-

*Vay be broken mikey*

神の赦しの力 / TakemikeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin