2-New school (maybe new friends?)

316 32 99
                                    

Otobüs sabah saati olduğu için fazla dolu değildi. Otobüsün en arkasına gidip üçümüz yanyana sıralandık. Ben ikisinin ortasında oturuyordum. Aklıma gelen soruyla Changbin'e döndüm. "Siz hangi sınıftasınız? Büyük ihtimalle sen bizden büyüksün. Jisung sana 'Hyung' diyordu."

Elini ensesine götürüp gülümsedi. "Ah, şey... Aslında ben sınıfta kaldım. 2-3. Sınıfımız bu. Aynı sınıftayız Jisung'la." dedi. Anladığımı belirtircesine kafamı salladım.

Her ne kadar umrumda olmasa da heyecanlıydım. Ailem olacak insanların beni bu şehre sürüklemesi... Belki burada iyi bir hayatım olurdu. Pek sanmıyordum fakat olabilirdi. Bir düşününce mümkün olmadığını fark ettim.

Okulun kapısından girerken gerçek olmayan gülümsememi yüzüme yerleştirdim. Bir yanımda Changbin, diğer yanımda da kulaklığı ile müzik dinleyen Jisung...

Okula doğru attığımız her adımda etraftaki kızların dikkatini topluyorduk. Nedenini hiçbir şekilde anlamıyordum. Hatta aralarında fısıldaşıp bana kötü bakışlar yolluyorlardı. Bir kızın, "Bu kız kim ve nasıl Stray Kids üyeleriyle gezmeye cüret ediyor!?" dediğini duydum. Neydi bu 'Stray Kids'?

"Öğretmenler odasına gidecek misin?"

Changbin'in cümlesiyle düşünce denizinden sıyrıldım. Okulun içine girdiğimiz bile fark etmemiştim. Etrafı incelemeyi bırakıp Changbin'e odaklandım. "Evet." diye kısaca cevapladım.

Changbin, Jisung'a döndü ve "Sen git, ben onu götüreceğim." dedi. Ben ellerimi havada iki yana sallayarak "Hayır, gerek yok! Gerçekten." dedim. Tabii ki beni dinlemedi ve sırtımdan iterek ilerletti beni. Ben ise pes ederek önünden çekildim. Başarıyla gülümsedi ve yanımda yürümeye devam etti.

Öğretmenler odasının kapısını çaldı. İçeri girdi. Bir kadının yanına gidip kısa bir konuşma yaptı. Ardından ikisi birlikte yanıma geldiler. Hemen eğilerek selam verdim.

"Merhaba, sen Park Chari olmalısın. Hoşgeldin. Ben sınıf öğretmeniniz, Seo Sun. Ayrıca Tarih öğretmeniyim. İlk ders benimle, o yüzden zil çalınca birlikte sınıfa girelim." gülümseyerek söylemişti hepsini. Çok tatlı birine benziyordu.

"Noona- yani Bayan Seo, zil çalana kadar ona okulu gezdirebilirim." dedi Changbin. Bayan Seo onun ablasıydı galiba. Yanlışlıkla noona demişti ona. Bayan Seo izin verince okulu gezmeye başladık.

Zil çalınca birlikte sınıfın önüne gelmiştik. Tüm okulu gezmeye yetmişti zaman. Gayet güzel bir okuldu. Bayan Seo gelince birlikte sınıfa girdik.

Sınıfa girince herkesin gözü benim üzerimde toplandı. Bunu hiç sevmiyordum işte. Herkes sana bakıyor fakat ne düşündüklerini asla bilemiyorsun. Bayan Seo söze girdi, "Merhaba arkadaşlar. Bugün okulumuza, sınıfımıza yeni biri geldi."

Bunları sınıfa bakarak söyledi sonra da kendini tanıt der gibi baktı bana. Ben de bir adım öne çıktım, hafifçe eğildikten sonra "Merhaba, ben Park Chari. İyi geçinelim." dedim gülümseyerek.

"Chari, Changbin'in arkasındaki sıra boş oraya geçebilirsin."

Bayan Seo'nun dediği gibi Changbin'in arkasındaki sıraya geçtim. Önümde Changbin, arkamda Jisung vardı. Ben yerime geçince hoca da derse başladı.

Tam derse odaklanacağım sırada üstümde bir çift göz hissettim. Kim olduğunu öğrenmek için sınıfta bakışlarımı gezdirdim. Gözlerim orta sırada ikinci sırada durdu. Siyah renkli saçları küt kesilmiş, alt kısımları da platin gibi bir renge boyanmıştı. Bu kız bana dik dik bakıp sinirimi bozuyordu.

Silent Cry ⟨Han Jisung⟩ (Ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin