14

461 36 18
                                    

Bugün benim doğum günüm. Bizimkiler fazla abarttığı için doğum saatime kadar görüntülü aramadaydık. Eren ile 2 gündür konuşmuyorduk yani o benimle konuşmuyordu. Görüntülü aramayada gelmedi.

Armin heyecanla konuştu.
"HADİ HADİ 1 2 3"

"Hepi börtdey!"

"İngilizce hocanızı sikeyim." Dedi Reiner.

"Ay sus Reiner." Dedi Ymir.

"Duygusal bir balığım şu an." Dedim gülerek.

"Balık ne aşkım ömürsün sen." Dedi Mikasa.

"En güzel hediyeyi ben aldım bu arada akşam ağlayacaksınız." Dedi Jean.

"Kim kimi ağlatıyor göreceğiz baba." Dedi Connie gülerek.

"Tam 9 da orda olun kızı bekletmeyin." Dedi Historia.

Hange mikrofana püskürttü.

"Geç kalanın helvasını brokolili yaparım."

"Siksen geç kalmam." Dedi Mikasa.

______

Geldiğimizde herkes çoktan gelmişti bile. Eren hariç.

"Doğum günü kızı gelmiş." Dedi Ymir elimi öperek.

"Lez değilim Ymircim."

"Çok fesatsın bozuşucaz." Dedi Ymir.

"Aisha ile dans etmemi sağlamazsanız ağlarım." Dedi Reiner.

"Kimse öyle bir şey yapmayacak Reiner." Dedi Jean gülerek.



Pasta geldiğinde beklemeden pastayı üfledim.

"Dilek tuttun mu?" Dedi Mikasa.

"OF UNUTTUM."

"Olsun seneye artık." Dedi ve güldü.

Herkes hediyeleri verince içki sipariş ettik. Cidden pahalı hediyeler almışlardı, gerek yoktu.

"Off çok teşekkür ederim ama cidden gerek yoktu." Dedim ve hepsine sarıldım.

"Yedek Allahsın sen." Dedi Jean.

"Tövbe tövbe." Dedim etrafa bakarak.

"Tamam tamamm hadi dans edelim." Dedi ve kolumdan çekip piste getirdi.




Dans ederken bir gözüm giriş'e kaydı. Eren gelmişti. Elinde küçük bir kutu vardı ve bana doğru geliyordu.

Elindeki kutuyu bana uzattı.

"Bu sana, doğum günün kutlu olsun." Dedi ve gülümsedi.

Saçımı kulağımın arkasına aldım.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim, görüşürüz."

Gidecekken kolundan tuttum.

"Nereye?"

"Neden soruyorsun?" Dedi.

"Neden böyle davranıyorsun?"

"Nasıl davranıyormuşum."

"Yani.. 2 gündür mesajlarıma bakmıyorsun aramalara gelmiyorsun benimle konuşmuyorsun."

"Öyle mi yapmışım? Farkında değildim heralde."

Seni şu kadar tanıyorsam umurunda olduğunun adım gibi eminim.

"Senin için o kadar mı değersizim yani? Ne demeye çalışıyorsun?" Dedim sinirle.

"Bilmem."

İşte şimdi sinirlenmiştim.

"Bak Eren. Bana saçma salak davranışlarda bulunup kendine aşık ettikten sonra sanki bir boka yaramıyormuşum gibi davranamazsın."

Şaşırdı. Şaşırmasına gerek yoktu zaten biliyordu.

"Sana asla öyle bir şey demedim."

"Demedin ama hiç bir şeymişim gibi davrandın. 2 gün Eren 2 gün. Hep seni düşündüm.
Sanırım artık kabullenmem gerek."

"Neyi?" Dedi.

"Senden hoşlandığımı. Yani belkide o kadar abartılacak bir şey yapmamışsındır ama-"

Gülümsedi.

"Kutuyu verir misin?" Dediğinde kutuyu ona uzattım.

Kutunun içinden ince zincirli gümüş ve ucunda inci olan kolyeyi alıp boynuma taktı.

Bu kolye..

"Annemin eskimesin diye hiç takmadığı kolyesi. Annem aşık olduğum kadına bu kolyeyi hediye etmemi söylemişti. Görevi yerine getirelim değil mi?" Dedi gülerek.

"Eren.." Dedim ve sarıldım.

love to hate meHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin