nişanlanan kim?

849 34 21
                                    

8.BÖLÜM
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kalbim dedim! Gerçekten gitmek istedin mi ? Sevdiğinin gözlerine...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
İlahi aşka sarılmıştı Beyza. Sevdiğine de öğretmek istiyordu. Biliyordu Serkan'ın yaşayış biçiminin ona göre olmadığını ama sevgi her şeyin üstesinden gelmez miydi? Zaten... Seven insan sevdiği için her şeyi yapmaz mıydı? Müslümanca yaşamayı öğrenemez miydi?... Elbette yapabilirdi..
Beyza her zaman ki gibi hazırlanıp okula doğru yol almaya başladı o gün daha bir mutluydu sanki kalbinde kelebekler uçuşuyormuş gibi. Toz pembesi şalı da yüzüne çok yakışmıştı üstelik. Beyza pembenin açık tonunu severdi. Okula geldiğinde yakın arkadaşları olan Simge ve Zemzem karşılamıştı. Simge yarın onu istemeye geleceklerini anlattı. Beyza çok şaşırmış ve bir o kadar da sevinmişti arkadaşı adına. Beyza hemen atılarak Simgeye kimmiş ne imiş kimin nesi kimin fesi kızım bizden kız almak o kadar kolay mı diye dalga geçti. Simge ve Zemzem kahkaha ile eşlik ettiler. Simge anlatmaya başladı Diş doktorum Burak dedi.
Beyza: Peki nasıl oldu ya anlatsana valla ağzından da kerpetenle laf alıyoruz ha diye homurdandı...
Simge: Ya işte kardeşimin dişlerini yaptırıyorduk bende onun yanında gidip geliyordum ondan sonra nasıl olduysa bi anda tanıştık öyle konuşmaya başladık ve niyetinin ciddi olduğunu söyledi bende zaten beğeniyordum kabul ettim yarın istemeye geliyorlar. Dedi bir çırpıda. Beyza vayy doktor aşkı diye güldü.
Simge: Zemzem ve Beyza hiç itiraz istemiyorum yarın sizde yanımda olacaksınız dedi.Beyza Simgeyi tabiki kıramazdı Zemzemle beraber Simge'yi onayladılar. Ve derse girmek üzere ayrıldılar. Ders Edebiyat Tarihiydi Beyza bu dersi çok severdi ama hocasının gittiği ile ilgili bazı duyumlar almıştı. İçinden inşallah Murat hoca gitmemiştir diye mırıldandı. Çünkü bu dersi Beyza'ya Murat hoca sevdirmişti. Her zaman ki gibi cam kenarında 3. Sıraya oturmuş herkes gibi hocayı bekliyordu. Kapı açıldı ve içeri Serkan girdi...Beyza ani bir tepkiyle oha kelimesi ağızından çıktı ona çok uzak olsada tepkisini saklayamadı. Gerçekten Serkan böyle bir tepkiyi hak ediyordu. Serkan sınıfa girer girmez gözleri Beyza ile kesişti Beyza hala şoktan çıkamamış bir biçimde Serkan'a bakıyor ne olduğuna anlam veremiyordu. Serkan geri dönmüştü, duaları kabul oluyordu. Beyza hem şaşkın hem sevinçli bir şekilde gülümsedi diğer kızlarsA çok geçmeden Serkan hakkında yorum yapmaya başlamışlardı. Beyza bu durumdan rahatsız olsa da belli etmedi. Ve Serkan umursamaz bir gülüşle evet arkadaşlar bu dönem ki Edebiyat tarihi dersinize ben gireceğim dedi ve kendini tanıttı. Ben Serkan Yağmur dedi aslında prof asistanlığı yapıyordum fakat bir dönemde öğretmen bulunmayacağı için derslerinize giriyorum diye ekledi. Çünkü herkes bu kadar genç Hoca mı olur diye didikleyecekti. Ve bir kız atılarak yaşını sordu. Sahi Serkan kaç yaşındaydı? Yıllar onu hiç yaşlandırmamış hala ben onu seven 17 yaşındaki kız çocuğu gibi hissediyorum diye iç çekti Beyza.
Serkan: 26 dedi alaycı bir sesle. Kız da hocam çok yokmuş aramız da diye kıkırdadı. Hepinizle ilk okul çocuğu gibi elbette tanışamam zamanla ben sizi sizde beni tanırsınız dedi. Ama içinizden belki de çok iyi tanıdıklarım vardır diye de imada bulundu. Beyza bakışlarını hemen kitaplarının üzerine indirmiş. Biran önce dersin bitmesi için dua ediyordu. Ve anladı ki bi zamanlar çok sevdiği dersi artık işkence olacaktı. Ders sonunda hemen hızlı adımlarla dışarı çıktı. Arkasından birisi bağırıyordu Beyzaa diye seslenenin Serkan olduğunu tahmin ederek duraksamadan devam etti. En son birisinin kolundan tuttuğunu hissederek arkasına döndü...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Evet arkadaşlar bir hafta da iki bölüm paylaşarak kendimi zorladım ama sizden yorum ve vote alamadığım için de üzgünüm.. Gerçekten beğenmiyorsanız yorum yapabilir bende bu hikâyeyi daha fazla sürdürmem:\
Hayırlı okumalarr :))

TEVAFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin