9.BÖLÜM

681 27 4
                                    


Ne söylesem eksik kalır. Pencerene bak yağmur, elini uzat rahmet var, aşk var, özlem var, hüzün var, huzur var... Sahi yağan yağana bunda da bir rahmet var. Tabi ki şükrü olana...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Beyza'dan
Serkan'ın kolumu tutmasıyla öyle irkildim ki. Daha önce bana dokunmamıştı ve dokunacağı da aklıma hiç gelmemişti. Öylece durdum Serkan'ı seyrederken Beyzam dedi ve kelimeleri kalbime dizdi... Geldim bak sana geleceğimi söylemiştim, seni o kadar özledim ki diye içlendi. Ben tepki veremedim çünkü Serkan ne zaman karşıma çıksa hep onun gözlerinde tutuklu kalıyordum. Biliyorum günahtı uzun süre bakmak, dokunmak, hatta zaruri yet dışında konuşmak. Bunları çok düşünmüştüm ve Serkan'ın sözünü keserek böyle yapmamalısın dedim. Serkan şaşırmış bir şekilde bakarak Nnasıl yani ? Ben ne yaptım ki? dedi. Bense etrafta göz gezdirdikten sonra bize bakan bakışlardan kendimi çekerek Serkan burada konuşmasak yanlış anlaşılacak dedim. Serkan sinirli bir şekilde kim ne anlarsa anlasın şimdi diyorum konuşmamız gerek!...dedi sesi biraz yüksek çıkmış olsa gerek. Beyza: Serkan hareketlerine anlam veremiyorum. Lütfen sakinleşince konuşalım. Ben şimdi gidiyorum sakın bidaha benim kolumdan tutmaya çalışma...*diyerek Serkan'ın yanından ayrıldı. Beyza da çok sinirlenmiş bir şekilde eve doğru yürümeye başladı. Serkan'a sinir olmuştu daha önce böyle bir şey yapmamıştı şimdi ne hakla kolumdan rahatça tutup bana bağırabiliyor diye düşünmeye başladı..
Serkan da şaşırmıştı hâlbuki ne hayaller kurmuştu ilk karşılaşmaları nasıl olacağı hakkında. Güzel haberi vardı dönmeyecekti geri İstanbul'a... Bütün hevesinin üstüne toprak atıp 7 katlı bina dikmişlerdi sanki. Olayları bir daha gözden geçirince hareketlerini kontrol edemediğini fark etti ve biraz nefes almak için fakültenin biraz arkasında olan parka doğru ilerledi. Telefonunu eline alarak Beyza'ya mesaj atmaya karar verdi. Bir kısa mesaj: Beyza lütfen görüşmemiz gerek akşam binanın önünde olacağım.
Beyza: Tamam* diyerek yanıtladı Serkan akşam Beyza'nın gönlünü almak için bişeyler yapması gerektiğini biliyordu o yüzden de hazırlık yapmaya başladı. Beyza ne zamandır aklından çıkmayan eski nişanlısını düşünüyor aklına Serkan geldikçe Aliye ihanet ediyormuş gibi hissediyor ve vicdanı da hiç rahat etmiyordu. Bu konuyu da konuşması gerektiğini biliyordu. Akşam oldu. Beyza Serkan'ın aramasıyla merdivenlerden aşağı inerek binanın önünde beklemeye başladı. 5 dakika geçmeden Serkan'ın arabasıyla geldiğini farketti onu görünce zaten heyecanlanıyordu fakat bu heyecan vicdan azabını geçirmeye yetmiyordu. Serkan kocaman bir sırıtışla arabadan indi ve arka koltuktan birşeyler çıkarırken Beyza gözlerini yummanı istiyorum diye seslendi. Beyza'da gözlerini kapatarak çabuk ol Serkan annem en fazla yarım saat için izin verdi. Serkan elindeki balonlarla ve kocaman kalpli bir kutuyla bekliyordu. Serkan sevinçli bir sesle şimdi gözlerini açabilirsin dedi. Beyza gözlerini açar açmaz şaşırmış bir ifadeyle çığlık attı. Serkan Beyza'ya balonları ve kutuyu verdikten sonra sana söylemem gereken bir şey var diye ekledi. Beyza: Benimde seninle konuşmam gereken konular var. Derken Serkan araya girdi önce ben, beni dinlemen gerek dedi ve bir dizinin üstüne çöktü. Elini yavaşça ceketinin cebine sokarak siyah kaplı kutuyu çıkardı ve konuşmasına başladı. " öyle bir nefesle çektim ki seni içime. Artık korkuyorum nefes almaktan, içimden çekip gidersin diye. Ben nefessiz kalayım ama sen hep içimde kal. Beyzam seni seviyorum hep içimde kalmanı istiyorum. Bir daha sensiz saniye bile geçirmek istemiyorum. Biliyorum gitmemem gerekiyordu ama mecburdum. Lütfen beni affet Beyza. Benimle evlenir misin?...
Serkan cevabı beklerken Beyza çoktan kendini koyuvermişti. Zaten sulu gözün tekiydi bide sevdiği kişiden bu cümleleri duyması onu daha da mutlu etmişti ama kafasında karışıklıklar olduğu için hiç bir şey demeden ağlamaya devam etti ve kaldırıma oturdu. Serkan Beyza'nın şaşıracağını biliyordu ama bu kadarını hiç düşünememişti. Beyza'nın yanına oturarak ne olduğunu sordu. Beyza, Serkan seni Allah için seviyorum ama ben vicdan azabı çekiyorum Alinin ölümünden sonra bi hayli düşündüm ona ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum. Serkan sesini yükseltmeden Aliyi seviyor muydun? Diye sordu Beyza: Ben her zaman seni sevdim Serkan ama şuan öyle hissediyorum bunu sorgulamanı istemiyorum. Serkan: Pekala ama benimle evlenmeni istiyorum hemde deli gibi bana en kısa sürede cevap vermeni bekleyeceğim bugün düşün ailene de haber ver. Ben çok ciddiyim Beyza...
Beyza göz yaşlarını silerek oturduğu yerden kalktı Serkan'a hoşçakal diyerek merdivenlerden çıkmaya başladı zile basmadan, anahtarı çıkararak içeri girdi kimseye gözükmek istemiyordu hızlı hızlı odasına girdi ve kapıyı kilitledi balonları elinden bıraktı ve şuanda hepsi tavandaydı hoş bir görüntü veriyordu.Beyza evlenme teklifini kabul etmek istiyordu ama ailesi ne diyecekti vicdan azabından kurtulabilecek miydi?
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bunları annesiyle konuşmayı düşündü odadan çıkarak annesinin yanına gitti annesine anlattığında pek şaşırmış bir tepki vermemişti. Hatta ah be kızım bunları ben biliyordum ve senin anlatmanı bekliyordum demesin mi. Beyza: Anne nerden biliyorsun? Nasıl anladın? Diye soru yağmuruna tuttu.
Annesi ise gayet rahat bir tavırla kızım o mavi günlüğünü ulu orta yerlere koyarsan herkes öğrenir tabi. Neyse lafı uzatmayacağım Beyza sen o çocuğu seviyorsun ve senin ne kadar acı çektiğini görebiliyorum kızım, ama bütün hayatını paylaşacak olan sensin, ben razıyım babanda anlayışla karşılayacağını düşünüyorum. Geri kalan herşey sana kalmış nasıl mutlu olacaksan öyle yap ama şunu unutma sakın verdiğin hiç bir karar için pişman olma. Beyza başını sallayarak annesine sarılır ve kokusunu içine çeker kendini daha rahatlamış hisseder.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Simgeden bir mesaj var: Beyza bugün benim için çok önemli bir gün akşam 7 de buradasın. İtiraz istemiyorum!
Aaa! Tamamen aklımdan çıkmış, nasıl unuturum ya Simgelere gitmem gerek. Hemen hazırlanmaya başlayarak Zemzemle buluşmak için evden çıkar. Ve Simgelere giderler kapı açıldığında simgenin iki ayağı resmen bir pabuca değil bir terliğe girmiş biçimde karşılar. Simge: Ah kızlar iyiki geldiniz yoksa ben hazırlanamayacağım. Şu halime bakın diye iç çekti.
Beyza: Bunlar tatlı telaşlar güzelim biz şimdi seni hallederiz diye kıkırdadı. Zemzem eline makyaj çantasını alarak Simgenin üstüne doğru yürürken, Simge ben istemiyorum makyaj diye kaçmaya başladı Zemzemde çocuk kovalar gibi Simgeyi kovalarken Necla teyze içeri girdi. (simgenin annesi) ooo kızlar bakıyorum keyifler yerinde diye kahkaha attı. Tabi kızlar da kahkahaya eşlik ettiler, aman Necla teyze senin bu mızmız kızınla uğraşıyoruz işte ne yapalım diye homurdandı Zemzem. Beyza da gülerek katıldı arkadaşlarına, akşama kadar hazırlanma töreni de bitti ve Doktor Burak ve ailesi de geldiler...~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Sevgili güzel okuyucularım:) Güzel yorumlarınız beni çok mutlu ediyor hepinize tek tek teşekkür ediyorum:* hikayemin baş karakterini canlandıran Beyza imanına düşkün bir kız başından geçen olaylar anlatılıyor. Bizim dinimizle dalga geçme gibi bi durumuz yoktur böyle bir şeyi isteyecek olan insanda en son ben olabilirim. Eleştirmeyin demiyorum size eleştirin fakat lütfen sınırları aşmadan, kalp kırmadan.. Tekrar teşekkür ederim HAYIRLI OKUMALAR :)
Ve bir kitap önerim var "Son Bir Yıl"
Kullanıcı adı: Esrarengiz :)

TEVAFUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin