Sonbahar-Eylül Esintisi

Aptal.

'' Günaydın,buraya oturmamda bir sakınca var mı? '' diyerek yanındaki sırayı işaret etti çocuk.Olumsuz anlamda başını iki yanda salladı genç kız.

'' Koray ben. '' dedi sıraya yerleşirken.

'' Bahar. ''

'' Bunu biliyorum,dünden beri gündemden düşmüyorsun. ''

'' Anlamadım? '' dedi kız sorarcasına.

'' Tanıdık bir yüz fakat yabancı bir kız.İnsanlar konuşuyor.Bu arada başın sağ olsun. ''

'' Sağ ol. ''

'' Şehir dışında yaşadığınızı duydum. '' diye lafa girdi.Arkadaş olmaya çalıştığı belliydi.Kötü biri gibi durmuyordu ve Bahar'ın da her şeyi öğrenebileceği bir arkadaşa ihtiyacı vardı.

'' Artık buralardayız. ''

'' Anladım,umarım İstanbul size iyi gelir. ''

'' Umarım. '' diye belirtti kız.

'' Peki sen? Buralı mısın yoksa okul için mi geldin? '' diye sordu.Çok da umrunda değildi ama bir şeyler öğrenmek istiyorsa önce samimiyet kazanmalıydı.

'' Ailem Antalya'da yaşıyor,ben şimdilik buradayım.Aslında ikinci sınıfım ama alttan almam gereken dersler var. ''

'' Anladım... Burada herkes birbirini tanıyor mu? '' diye sordu genç kız.

'' Kimi tanımak istiyorsun? '' derken gülümsedi çocuk.

'' Eylül ile aralarında bir şey varmış sanırım,adı Turan. ''

'' Tufan... Hızlı çocuk. ''

'' Onun hakkında ne biliyorsun? '' diye sordu genç kız.

'' Çok fazla bir şey değil,herkes ne biliyorsa.Genelde kendi çevresiyle takılır.Annesi milletvekili.Babası da ailesinden kalan Bahadıroğlu oteller zincirini yönetiyor.Haliyle bu da onu saygın biri yapıyor... ''

'' Ve zampara. '' diyerek lafını böldü çocuğun.

'' Evet,biraz. '' derken gülümsedi.

'' Onu nerede bulabilirim? ''

'' Bilemiyorum,bugün perşembe muhtemelen okulda değildir.''

'' Perşembeleri dersi yok mu? '' diye sordu genç kız.

'' Basketbol genç milli takımında,haftaya maçları var ve yaklaşık iki aydır her perşembe buna hazırlanıyorlar. ''

'' Anladım. '' diyerek kalktı oturduğu sıradan.

'' Ders? '' dedi çocuk sorarcasına.

'' Onunla görüşmem gerek. '' diyerek çantasını alıp yürümeye başladı.

'' Bugün onu bulamazsın ama şansını bir de Hazem'de dene derim. ''

Genç kız duyduğu isimle arkasını dönüp duraksadı.

Hazem...

Şeytan?

" O da kim? " diye sordu genç kız ismini yeni duyuyormuş gibi sahte meraklı bir yüz ifadesiyle.

" Şaka? Onu tanımıyor olamazsın. "

Ne yani bu kız ablasını o kadar mı derinden yaralamıştı?

" O ablanın en yakın arkadaşı,birlikte yaşıyorlar. "

Ne?

" Yaşıyorlardı. " diye düzeltti çocuk hüzünle.