8: İntihar

26 8 99
                                    

18 Mayıs 2022 (11.52)
Artık cenaze törenine gitmek, ağlamak, bağırmak ve en olmadık şeylere kavga etmek herkesin rutini haline gelmişti. Herkes kendini diken üstünde hissediyordu, öylelerdi de zaten.

"Gelmek istemediğine emin misin?"

"Evet eminim."

"Yanında birinin kalmasını istemediğinden emin misin?"

"Evet eminim."

"Emin misin?"

"EMİNİM EUNWOO GİDİN ARTIK!"

"Tamam sakin ol, sadece endişeleniyorum. Neyse, biraz erken gelmeye çalışırız. Ne kadar erken olursa artık..."

Nell, evde kalmaya karar vermişti. Deliği gördüğünden beri garip davranıyordu. O da bunun farkındaydı ancak elinden bir şey gelmezdi.

O delik korkunun somutlaşmış hali gibiydi. En korkunç kabuslar birleşmiş ve bir delik oluşturmuş gibiydi. En kötüsü de o delik, Hoseok ve diğerlerinin ölüm sebebiydi.

Nell de bunun farkındaydı.

Deliği bu sabah yine görmüştü. Bunun birinin daha öleceği anlamına geldiğini düşünüyordu.

Yavaşça üzerindeki yorganı kaldırdı, yatağından kalktı ve deliği ilk gördüğü yere gitti. Oturma odasına.

Geldiğinde her şey normal görünüyordu. Çok normal. En ufak bir dağınıklık yoktu ve birinin öldüğü bi yere göre fazla temizdi. Bunu sorgulayacak zamanı ve hali yoktu sadece tüm gün oturup deliğin açılmasını bekleyecekti.

18 Mayıs 2022 (19.21)
Nell tüm gün oturma odasındaki koltukta heykel gibi oturmuştu. Diğerleri ona sorduğunda ise onları ilgilendirmediğini söyleyip yanından kovmuştu. Onu ilk defa bu kadar ciddi görüyorlardı.

"Nell, hayatım."

"Amy, yalnız kalmaya ihtiyacım var. Lütfen."

"Yalnız kalmaya?! Oturma odasında oturmuş kapalı televizyonu izliyorsun!"

"Hayır öyle değil. Amy anlamıyorsun!"

Nell kimseye anlatmamaya ve yakın olmamaya karar vermişti. Deliği gördüğünden beri garip hissediyordu. Lanetlenmiş gibi...

"Anlat o zaman!"

"Anlatamam"

"Amy. Tatlım yalnız kalmak istiyorsa onu yalnız bırak."

Amy, Wonyoung onu çağırınca Nell'e endişeli bakışlar atıp gitti. Wonyoung ise çok endişeli duruyordu. Tekrar taşınmak istediği ortadaydı.

19 Mayıs 2022 (02.35)
Nell hala koltukta oturmuş bekliyordu. Gözleri ağırlaşmış ve iki saniyede bir esniyordu. Ama deliğin açılmasını bekleyecekti. Bunu yapmalıydı.

"Hala uyumadın mı?"

Nell arkasından gelen sesle tereddüt etse de o tarafa döndü. Amy gelmişti.

"Bu saatte sen neden uyanıksın Amy?

"Su içmeye geldim."

Amy yan taraftaki mutfağa doğru gitti. Bir bardağa su doldurdu. Suyunu içti ve tekrar merdivenlere yöneldi. Aniden durdu. Dehşetle bakıyordu. Boşluğa bakıyordu ancak o orada bir şey görüyor gibiydi. Eli boğazına gitti, boğazından bir şey çıkarmaya çalışıyormuş gibi çırpınıyordu. Sonra aniden yere düştü. Üzerinde hiçbir yara veya iz yoktu. Gözlerinden yanağına doğru bir damla yaş süzüldü.

Nell korkup çığlık atarak odasına koştu. Bu sefer çığlığını herkes duymuştu. Nell kapıyı açar açmaz çığlık yüzünden çoktan uyanmış olan Eunwoo'nun kucağına atladı.

"Amy! Ona bir şey oldu! Öldü! Aniden boğulur gibiydi korku içinde çırpındı ve yere düştü!"

Eunwoo Nell'i kollarıyla daha sıkı sardı. Ne olduğunu anlamamıştı ama o da korkmaya başlamıştı.

"Sakin ol Nell! Noluyor?"

Herkes bi anda etraflarındaydı. Nell kendini katil durumuna düşmüş gibi hissediyordu.

"Ne oldu?"

"Alt kata bakın! Merdivenlerin önünde!"

Lion koşarak alt kata indi. Ve ardından bağırma sırası ona gelmişti.

"AMY!"

Eunwoo ve Nell de herkes gibi aşağı indi. Amy'nin merdivenlerde yatan cesedi hepsini korkutmuştu.

"AMY! AMY KALK! AMY LÜTFEN UYAN DAHA ELBİSELERİMİZİ ALMADIK!"

Tina koşarak Amy'nin yanına gitmişti. Amy ile yakındı ve sebepsizce kendini suçluyor gibiydi.

Ve sabaha kadar yapabildikleri tek şey ağlayıp Amy'nin başında beklemek oldu. Kimse başka bir şey yapmıyordu, yapmak istemiyordu da. Hayatları korkunç bir hal almıştı.

20 Mayıs 2022 (08.16)
Genç kız sonunda kurtulmuştu. Ama bu onun için iyi bir son muydu? Kesinlikle hayır. Sevdiği arkadaşlarını, mutluluğunu en önemlisi kendini kaybetmişti. Nasıl olduğunu bile anlamadan insanları öldürmüş ve şimdi de hiçbir şey olmamış gibi yaşamaya devam etmişti. O da bundan utanıyordu ve bunu yapmayacaktı da.

Elindeki notu yatağının üstüne bıraktı. Herkes onun yaptığını öğrensin istedi. Odasından çıktı ve bulundukları yurdun terasına çıktı. Terasın duvarlarından birine oturup ayağını yere sarkıttı ve aşağı baktı. Kendini bir şeytan gibi hissediyordu oysaki şeytanın kendisini çoktan görmüştü. Kendinden kat kat daha korkunç ve acımasız bir şeytan görmüştü.

"Özür dilerim"

Arkadaşlarından dilediği özrün onu diriltmeyeceğini biliyordu. Ama diliyordu işte. Kendini ellerini kullanarak yere attığında ise gülümsüyordu. İlk defa ölüm onu yaşamaktan daha çok mutlu etmişti ve gözlerinden akan bir damla yaşın ne olduğunu bile anlayamadan yere düşmüştü.

Kanlar içinde yatıyordu ancak yüzündeki gülümseme sönmemişti. Diğerlerini görebilirdi belki de göremese bile en azından artık kimseyi öldürmeyecekti.

𓈈  俺 ﹅ The Hole ⋆ Ive Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin