Bittiii
...
Lisa o gece gitmedi. Sıcak sudan sonra bir köşeye geçip önce kendine geldi. Sonra yine genç kızın penceresinin önüne gitti ve bu sefer taş atmak yerine ona seslendi. Cevap vereceğini biliyordu. Ya da en azından onu duyduğunu, çekilip uyumaya gitmediğini biliyordu.
Gerçekten de öyleydi. Küçük kız o kadar gerilmişti ki, saatlerce sessizlik olana ve Lisa'nın oradan gittiğine emin olana kadar gözüne uyku girmeyecekti. O yüzden salonda oturmuş, yeni bir hareketlik olmaması için Tanrı'ya yalvarıyordu.
Ama oldu. Lisa küçük kıza aylardır olan her şeyi anlatmakla başladı. Önce özür dileyerek mi başlasa diye düşündü ama sonra onu daha çok kızdırmaktan korkarak direkt konuya girmeye karar verdi.
"Jennie..." Önce uzun bir sessizlik. Bu anın provasını yapmamıştı ya da ne diyeceğini düşünmemişti. "Bak biliyorum kızgınsın, ve emin ol gerçekten sana hak veriyorum. Buraya açıklama yapmaya geldim ama kendimi haklı çıkarmak için konuşmuyorum. Muhtemelen ilgilenmesen de üzgün olduğumu söylemek için geldim."
Küçük kız oturduğu kanepede rahatsızca kıpırdandı ve onu duymazdan gelmeye çalıştı. Kalkıp kendine soğuk bir su koydu ve sanki kimse konuşmuyormuş gibi masadaki dergilerden birini açıp göz gezdirmeye denedi. Tabiki odaklanamıyordu.
"Biz ayrıldık. Aylar oldu, çünkü yapamadım. Olmuyor. Olacağını düşünmek bile aptallıktı, sırf belirsizliği bitirmek için konuştuğum biriyle nasıl olabilirdi ki* Biliyorum ona da sana da bunu yaptığım için deli gibi kızgınsın. Onunla konuşup her şeyi anlattım Jennie her şeyi zaten tahmin ediyormuş biliyor musun? Sadece onu sevmemi umut etmiş. Ona her şeyi anlattıktan sonra bana çok sinirlendi ama saygılı davranıp sadece gitti."
Jennie duymazdan gelemiyordu. Nasıl insanlara bunu kolaylıkla yaşatabilirdi? Kendini ne zannediyordu ki? Sanki dünya onun ve açıklamalarının etrafında dönüyordu ve o açıklayıp üzgün olduğunu söyleyince her şey düzeliyordu. Jennie o kıza üzüldü. Lisa kendisiyle yapamamıştı belki, belki berbat etmişti ama bazen düşündüğünde, o kızla olabileceğini ve düzeltebileceğini düşünüyordu. Düzenli bir hayatı olup bir şeyleri yoluna koyabilirdi ama o tabiki de eskiye dönmeyi seçmişti.
"Biliyorum, muhtemelen yine her şeyi berbat ettiğimi düşünüyorsun. İyi kötü bir düzen kurduğumu ve o düzenden devam etmediğim, yine her şeyi mahvettiğim için aptal olduğumu düşünüyorsun. Ama gerçekten yapamıyorum, onun için de en sağlıklısı buydu. İnan bana, seni sevmeyen biriyle yürüttüğün düzenli ilişki sadece en kötünün iyisi olabilir.
Onunla ayrılalı aylar oldu Jennie... Sana yazmamaya çalıştım, seni aramamaya, etrafında görünmemeye çalıştım ve bütün bu çabalarım emin ol kendime eziyetten farksızdı. Sadece hayatını, benden sonra belki de yoluna soktuğun şeyleri berbat etmemek istedim. Sana yine zarar vermekten çok korktum."
Jennie artık başka şeylerle ilgilenme çabasını bırakmış, koltukta köşeye çekilmiş ve bacaklarını kendine çekmişti. Gözleri dolu doluydu ve ağlamamak için yanaklarını ısırıyordu.
"Buraya da o düzeni bozmaya gelmedim. Beni affet diye de gelmedim, sadece başına kötü bir şey geldiğini ve sana destek olamadığımı düşündükçe kafayı yiyorum... Yine de biliyorum, yanında olmaya hakkım yok. Sadece bil işte, bütün bu olanları bil istedim."
Jennie hala kendini tutsa da gözlerinden akan birkaç sıcak damla yanağına düştü. Lisa söz konusu olunca yine o hassas küçük kız olmuştu ve bundan nefret etti.
Hızlı adımlarla pencerenin yanına gitti ve perdeyi sert bir hareketle çekip pencereyi açtı. Titreyen sesiyle kıza bağırarak cevap verdi. Lisa o sırada gitmek için arkasına doğru hamle yapmıştı. "Olduğum kişiyi öldürdün!"
Lisa onu ağlarken gördüğü an içi gitti. Oraya, yanına gidip ona sarılmak istedi. Her şeyi düzeltebileceğini söylemek istedi ama ne kıpırdayabildi ne de konuşabildi.
Jennie öylece camın önünde durup ağladı. Sonra gözyaşlarını elinin tersiyle sildi ve bir şey söylemeden camı kapatıp perdeyi çekti. Lisa ilk birkaç dakika onun gelmesini bekledi ama evin bütün ışıkları kapandıktan sonra sadece kaldırıma oturup sessizce ağlamakla yetindi.
...
Küçük kız sabah, hiç bir şey olmamış gibi hazırlanıp işe gitmek için kapısını açmıştı ama makyajla bile kapatamadığı göz altları onu ele veriyordu.
Kapıyı açtığında küçük bir paket görmesiyle kaşları çatıldı. Ayakkabılarını çıkarmadan kutuyu alıp eve girdi ve masaya koyup, üzerindeki mavi, tatlı sayılabilecek kurdeleyi açtı.
"Jennie Kim'e" yazıyordu küçük zarfın içinde.
Küçük kız zarfı dikkatli hareketlerle açtı.
Merhaba Bayan Kim,
Las Vegas'taki şubemiz adına size yazıyorum. Ben Joseph Jones. Normalde işle ilgili haberleri böyle postalarla almayı beklemediğinizin farkındayım ama bu önemli haberi size, eğer teklifi kabul ederseniz müstakbel asistanınız olarak ben vermek istedim. Çalışma yerinizle de yapılan görüşmeler sonrasında, sizi buraya müdür olarak atama konusunda ortak bir karar vermiş durumdayız. Eğer sizde kabul ederseniz buradaki masraflarınız (barınma, ulaşım ve aylık gelir olarak bir sözleşme hazırladık.) şirket tarafından ödenecek. Sizi rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, küçük hediyemi kabul etmenizi ve en kısa sürede bize dönüş yapmanızı umuyoruz.
Jennie zarfı şaşkınlıkla masanın üzerine koyup, kutunun içindeki küçük çikolata paketini eline aldı. Gülümsedi ve paketi açıp keyifle ağzına bir çikolata attı.
...
Sizin için angst denicek bir son oldu sanırım ama bence tam yerli yerinde oldu. Bence olanlardan sonra barışmaları mantıksız olurdu. Bir iki saate veda bölümü gelicek kocaman kocaman öpücükler
![](https://img.wattpad.com/cover/215643560-288-k324098.jpg)