#4

22.3K 161 24
                                    

Yeni bir bar. Ve yeni kurbanlar. Yeni bir ortam.

Yeni ortam demişken gerçekten yeni bir ortam çünkü burası karma bir bar. Yani dünden farklı olarak bu sefer burada birkaç penis de vardı. Ah. Cidden onlardan nefret ediyordu. Şu ana kadar birkaç erkeğin altına girmişti ama ilişki sonrasında hep kusmuştu. Cinsel organlarını görünce midesi bulanıyordu. Ama ne yapabilirdi ki? Para her şeye değer öyle değil mi?

Direğin üzerinde her zamanki mükemmelliğiyle dans ediyordu küçük fahişe. Küçüklüğünden beri en iyi yaptığı şeyi sergilemek onu gururlandırıyordu. Çünkü kendisini bildi bileli vücudunu ve yeteneklerini sergilemek hoşuna gitmişti. İnsanların yüzündeki o hayranlık ifadesini görmek için hergün daha iyisini yapmaya çalışıyordu.

Kalabalık bu sefer sahneye toplanmamış, oturdukları koltuklarda fahişeyi izlemeye başlamışlardı. Bir de şu birazdan boşalacak gibi olan erkekler olmasaydı..

Beyaz iç çamaşırlarıyla bacaklarını direği sarıp kendini baş aşağı bıraktı. Ardından düzelip gösteriyi bitirdi. Sadece çıkmak istiyordu. Kadınlarla dolu olan bir cennete koşa koşa gidesi geliyordu. Zira burnuna gelen erkek parfümleriyle başı dönmeye başlamıştı bile.

Sahneden inip odalara doğru ilerlerken kendisine seslenen bir erkek sesiyle duraksadı.

"Hey sen!"

Olduğu yerde kalırken aklındaki şeyin olmaması için dua ediyordu. Kesinlikle bir mide bulantısı daha kaldıramazdı.

Bardaki genç erkeklerden biri yanına yaklaştı ve sırıttı. Aklındaki pis düşünceleri okuyabiliyordu sanki. Genç erkek yavaşça saç tutamlarından biraz alıp kulağının arkasına attı ve burnunun dibine geldi. Bakışlarını anında kaçırdı küçük fahişe.

"300 dolar yeterli mi?" dedi fısıldayarak. Para teklifi şuan ilgisini çekmiyordu. Hem zaten 300 dolar pek yeterli değildi kendisi için.

Erkeği es geçip gidecekti ki kolunun tutulmasıyla durdu.

"Bak sen. Biraz paragözüz ha?" dedi erkek Jessica'nın beline sarılırken.

"Pekala. 1000 dolar? Bu kadarı yeterli mi?"

Jessica rahatsızlık duygusunun getirdiği sinirle avuçlarını sıktı. Gitmek istiyordu.

"Şuan doluyum" dedi çocuğun yüzüne bakarken. Yaşıtı olduğu belliydi.

"O kişi sana ne kadar ödediyse 2 katını teklif ediyorum. Böyle bir şeyi kaçıramam" diyip penisini onun özel bölgesine sürttüğü anda midesinde yine o bulantıyı hissetti. Gitmek istiyordu.

"Hadi ama. Bu kadar düşünecek bir şey yok"

Çocuğun ellerinden kurtulmak için kıvranırken belindeki eller daha da sarıldı.

"Uslu dur fahişe!"

Bu kadarı fazlaydı. Ellerinden kurtulmak için adeta savaş verirken bağırıp çağırmaya başladı.

"Bırak beni!"

"Madem istemiyorsun ne diye o direğin üzerinde beni azdırdın?!" diye sinirlendi.

"Kapa çeneni! Bırak!" diye bağırdıktan sonra eline gelen cam bardağı aldı ve çocuğun kafasında kırdı. Birden yediği darbeyle şoka giren çocuk sendeleyerek yere düştü. Tanrım! Ne yapmıştı öyle?!

Şaşkınlıktan elleri dudaklarını kapatırken zorla tuttuğu göz yaşları akmaya başladı. Çocuk yere düşmüş ve elini kanayan başına tutmuştu. Kendine gelmesi gerekiyordu. Bir an önce buradan çıkmalıydı. Ne yapacağını bilemez bir şekilde etrafa bakarken birkaç kişi çocuğun etrafına toplandı. Fırsattan istifade edip hemen çıkışa doğru koşmaya başladı. Midesi fena halde bulanıyordu. Kusmamak için elini ağzına kapatırken kapıdan çıkmadan duyduğu son sesle daha da hızlandı.

Red Wine\\ gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin