#7

13.7K 108 21
                                    

Akşam yemeği.. Herkes o kadar sessizdi ki odada sadece çatal bıçak sesleri yankılanıyordu. Adel ve Aisha bu sessizliği garip bulduğu için birbirine bakarken Jessica ise sadece yemeğine odaklanmıştı. Min Ji'yi soruyorsanız o birazdan çıkacak kıyametin sahibi gibi sırıtıyordu.

"Ah. Aklıma gelmişken. Bu arada Jessica. Senin işin neydi?" dedi Min Ji elini yanağına koyarak. Dirseğini masaya koymuş ve başını da sağa yatırarak Jessica'ya bakıyordu. Yüzündeki sırıtış her şeyi açıklıyor gibiydi.

Jessica soğuk bakışlarını kaldırıp ona dikti. Bir an önce parasını almak istiyordu. Bu gergin ortam onu daha da terletiyordu. Elleri ile yüzünü kapattı ve derin bir nefes aldı.

"İyi misin?" dedi Aisha elini Jessica'nın omzuna koyarak.

"İyiyim! Dokunma bana!"

Ani yükselişten dolayı masadaki herkesin dikkati Jessica'ya döndü. Sakinleşmesi gerekiyordu. Neden bu kadar gergindi ki? Her zamanki yaptığı şeyi yapmıştı sadece.

"Tatlım. Neden bu kadar öfkelisin?" dedi Min Ji yüzünü yapmacık bir şekle bürüyerek.

"Kapa çeneni!"

Jessica'nın bu kızgın hallerine alışık olmadığı için Aisha kaşlarını çatmıştı. Masada bir şeyler dönüyordu ama ne?

"Jessica. Konuşabilir miyiz?" dedi Aisha ona bakarak.

Jessica masadaki bardaktan biraz su içti ve derin bir nefes verdi.

"Benim gitmem gerekiyor." dedi Min Ji'ye bakarak. Uzaklaşmak istiyordu. Para bile umrunda değildi artık. Sadece gitmek istiyordu.

"Tatlım daha yemeğini yemedin. Hem konuşacaklarımız var öyle değil mi?"

"Ne konuşması?" dedi Aisha Min Ji'ye bakarak.

"Onu Jessica anlatmak ister bence"

Jessica sinirli bir şekilde ona bakarken nasıl bir tuzağa düştüğünü yeni yeni çakıyordu ama bunu anlatsa bile Aisha inanmazdı. Elinde kanıt yoktu.

"Hayır. Konuşacak bir şey yok. Sadece biraz yorgunum. Dinlensem iyi olacak" dedi Jessica ve ayağa kalkıp merdivenlere doğru ilerledi. Ta ki arkasında duyduğu sese kadar..

"Yorgun musun? Ah hadi ama. Hem beni yatağa atıyorsun hem de yorgunum diyorsun. Bu haksızlık Jessica"

Uzun bir sessizlik.. Ardından olaya yeni yeni dahil olan Adel'in öksürük krizi..

Adel duyduklarının şokunu yaşarken boğazında kalan yemekten dolayı öksürmeye başlamıştı. Hemen suyu alıp kafasına dikerken yeni yeni kendine geldi.

"Ne dedin?" dedi Adel Min Ji'ye bakarak.

"Ne dedim ki? Hem sen buna neden bu kadar şaşırdın? Karşında New York'un en iyi fahişesi duru-"

Min Ji'nin sözlerini kesen şey Aisha'dan aldığı sert bir tokattı. Kafası yana doğru yatarken bu sefer Adel'in içtiği su boğazında kaldı ve yine öksürmeye başladı.

Aisha ise ayağa kalkmış ve tiksindirici bakışlarını Min Ji'ye gönderiyordu.

"Onun hakkında konuşma şansını sana defalarca verdim Min Ji" dedi sert bir ses tonuyla. "Her defasında beni hayal kırıklığına uğratıyorsun!"

Masa sessizleşirken Jessica'nın gözleri dolmuştu.

"Bu bardağı taşıran son damlaydı!"

Adel ayağa kalkıp öfkeli arkadaşının yanına geçerken Min Ji ise az önceki mutlu suratını ağlak bir surata bırakmıştı.

Red Wine\\ gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin