Sabahleyin güneşin ışıkları bara girerken geceden kalma insanlar da dışarı dağılıyordu. Eğlence bitmiş kalan her şey ertesi geceyi ertelenmişti.
Bu sırada Aisha'dan uzunca bir süre haber alamayan Adel de endişelendiği için bara geldi. Dün geceden beri arkadaşına ulaşamadığı için çok endişeliydi.
Bara girdikten sonra hızlıca koridordan geçip Aisha'nın odasının önüne geldi. Kapıyı çaldıktan sonra bekledi ama kimse açmadı. Herhangi bir ses gelmeyince içeri girmek istedi. Ama kapının kilitli olduğunu görünce şaşkınca kaşlarını çattı. Bu kapı asla kilitli olmazdı. Son bir ümit eli tekrardan telefonuna gitti ve artık kaç kere aradığını sayamadığı Aisha'ya bastı. Telefon çalarken kapının önünde bir sağa bir sola dönüp duruyordu. İlk defa onu habersiz bırakmıştı.
"Hangi cehennemdesin?" dedi söylenerek. Telefon uzunca bir çalıştan sonra kapandı. Sinirli bir şekilde kapıya doğru gitti ve çalmaya başladı.
"Aisha! İçerde olduğunu biliyorum aç kapıyı!"
Birkaç dakika sonra kapıyı yeni uyanmış gözlerle ve saten bir sabahlıkla Jessica açınca Adel olduğu yerde sabitlendi. Şaşkın gözleri Jessica'nın üstünde gezinirken yanlış odaya mı geldim acaba diye düşünerek kapı numarasını kontrol etti. Ama hayır. Burası Aisha'nın odasıydı.
"Jessica. Ne işin var senin burada?" dedi şaşkın bir ses tonuyla.
Jessica uykulu gözlerle ona bakarken hafifçe sırıttı.
"Sana da günaydın" diyerek içeri girdi. Adel de hemen arkasından kapıyı kapatarak içeri girmişti.
"Aisha'nın odasında ne arıyor olabilirsin. O en son senin yüzünü bile görmek istemi-"
Sözlerini kesen şey yatakta yarı çıplak bir şekilde sigarasını içen Aisha oldu. İkisinin dün burada neler yaptığını anlayınca yutkunup gözlerini Aisha'dan ayırmadan kendisine bir sandalye çekti. Oturduktan sonra derin bir nefes verdi.
"Pekala. Hatırladığıma göre geçen aylarda Jessica seni en yakın kız arkadaşınla aldattığı için artık onu görmek istemediğini sanıyordum Aisha. Şimdi bu ne?!"
Sinirliydi çünkü bu olaydan sonra o da Jessica'ya haklı olarak çok sinirlenmiş ve hayatından tamamen çıkarmak istemişti. Şimdi burada onları böyle görmek zoruna gitmişti.
Aisha hiçbir şey demeden yataktan kalktı ve temiz kıyafetler alarak banyoya girdi. Soruları cevaplamak da Jessica'ya kalmıştı.
"Bana hiç öyle bakma. Ona karşı koyamıyorum biliyorsun" dedi Jessica temiz bir havlu alarak. Banyoya girmeden önce arkasını dönüp Adel'e baktı.
"O da bana"
Ardından banyoya girip kapıyı kilitledi ve küvete girmek üzere olan Aisha'yı baktı. Çırılçıplak bedeni ile küvete dolan suyu izliyordu. Büyüleyiciydi.
Jessica'yı görünce sigarasını söndürüp yere attı Aisha.
"Çık dışarı"
"Temizlenmem gerek" dedi Jessica duşa kabinin içine girerken. Kapıları kapatmadı. Şuan tam da Aisha ile karşı karşıyaydı. Sabahlığını onun gözlerine bakarak çıkardı ve fırlattı. Ardından suyu açıp altına girdi ve biraz kışkırtıcı hareketlerde yıkanmaya başladı.
Onu ilk dakikalar izleyen Aisha sonrasında gözünü çekti ve küvete girdi. Hiçbir şey söylemeden onu izlemeye devam etti. Banyoda sadece Jessica'nın su sesleri yankılanıyordu. Ama bu sessizlik uzun sürmedi.
"Yüzsüz olduğunu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim" dedi Aisha ondan gözlerini ayırmayarak. Bir an bile olsun vücuduna bakmamış sadece gözlerine kenetlenmişti.
"Onca şeyden sonra hâlâ yanıma gelmen.."
"Madem öyle dün neden benimle seviştin?" dedi Jessica suyu kapatarak.
Aisha hafifçe sırıtıp gözlerini kaçırdı.
"Fahişelerle sevişirim sonra da kapının önüne koyarım. Bu işler böyle yürür. "
Söylediği sözler Jessica'yı her ne kadar üzse de bunu belli etmiyordu. Yüzü düşmüş bir şekilde ona bakmaya devam etti.
"Yalan söyleme. Kendini bununla avutamazsın. Hâlâ beni diğerlerinden ayrı tuttuğunu biliyorum. Beni seviyo-"
"Kes sesini" dedi Aisha sakin bir şekilde. Bu karşısındaki kendini bilmez ukala kızdan her dakika daha da nefret ediyordu.
"Arkadaşımla yattıktan sonra sana hâlâ aynı şekilde davranacağımı mı bekliyorsun?"
Jessica dolan gözleri ile başını yere eğdi ve bir süre öyle kaldı. Hatası büyüktü bunun farkına varmıştı. Ve kendini affettirmeye çalışıyordu ama bu asla mümkün görünmüyordu.
Başını kaldırdı ve gözyaşlarının akmasına izin verdi. Ardından duştan çıktı ve küvetin önüne gelip çöktü. Aisha'nın gözlerine odaklandı.
"Özür dilerim" dedi titrek sesiyle. Elinden başka hiçbir şey gelmiyordu ve buna aşırı sinir oluyordu.
"Özür dilerim" dedi tekrarlayarak. Ardından yaklaşıp dudaklarını onunkileri ile birleştirdi. Hiçbir şekilde kendisine karşılık vermedi Aisha. İlk tanıştıklarında ona karşı nasıl hissizse şuan da öyleydi. Jessica ilk defa onu öpünce nasıl bir tepki vermediyse aynısını şuan da yaptı.
Yavaşça kalkıp Aisha'nın kucağına geçti ve tekrar birleştirdi dudaklarını. Soğuk boynuna ellerini sararak daha da bastırdı kendini ona. Tek taraflı olarak ona karşı bir şeyler vermeye çalışıyordu ama Aisha bir kez bile olsun yanaşmıyordu bu duruma.
Dudaklarını çektiğinde hissizce bakan bir çift gözle karşılaştı Jessica.
"Çık dışarı ve bir daha gelme"
Kendisine söylenen bu sözlerden sonra bir süre ona baktı ve yaşlı gözlerle kurulanıp odayı yavaşça terk etti.
