Merhaba arkadaşlar yeni bölüm ile karşınızdayım.
Buraya okumaya başladığınız saati bırakalım lütfen.
Medya: Listen before i go (cover)
Vote tıklamayı ve satır arası yorum bırakmayı unutmayın.<3
O zaman bölüme geçelim.
**********************************************************************************************************************************************************************************************
Omzuma değen küçük dokunuşlarla uyanmıştım, gözlerimi açıp etrafa baktığımda Çisem hanımın beni uyandırmaya çalıştığını Çağatay bey ve Bartu'nun beni izlediklerini fark ettim, bu düşünce ile yanaklarım kızarmaya başlarken hemen doğruldum ve Çisem hanım durumu fark etmişçesine konuşmaya başladı, "Kızım sen uyurken DNA testi sonucu çıktı daha seni uyandıramadan üvey ailen Bereni aldılar ve gittiler." duyduklarımla dumura uğramıştım ne yani beni bırakmalarını geçtim vedalaşma teşebbüsünde bile bulunmamışlardı, gerçekten gözlerinde o kadarcık bile değerim yok muydu? Alınan takdir belgeleri, onur belgeleri, üstün başarı belgeleri... Kendim için kazanmamıştım ki ben onları birazcık da olsa sevgi ve ilgi görmek için başarmıştım bütün bunları, ağızlarından çıkacak gururlu bir kızım sözcüğü için yapmıştım bütün bunları ve onlar beni onların kanından olmadığım için bırakıp gitmişlerdi.
Düşüncelerim göz yaşlarımı tetiklerken daha göz yaşlarımı silemeden bana sarılan kollarla kim olduğunu umursamadan bende kollarımı ona sardım, çünkü o an tek ihtiyacım olan şey birinin omzumda ağlamaktı. Bir süre sonra hıçkırıklarım iç çekişlere dönüşmeye başlayınca sarıldığım kişiden ayrıldım ve bana sarılan kişinin Çisem hanım olduğunu ve odada bizden başka kimsenin olmadığını fark ettim- bir yandan da sanırım ceketin sahibi Çağatay beydi çünkü çok büyüktü-, yaşlı gözlerimi Çisem hanıma çevirdiğimde usulca gözlerimin altındaki yaşları elleriyle sildi ve konuşmaya başladı, "Kızım, ben senin gözlerindeki tebrik edilmeyi bekleyen ailesine kırılmış küçük kız çocuğunu gördüm, şimdi tıpkı 14 yıl önceki gibi tekrardan beraberiz lütfen ailen olmamız için bize bir şans ver."
Kadının dedikleriyle tekrardan düşünmeye başladım, ne kaybederdim ki en azından denemiş olurdum, "Peki, ben...vericek şans size" Söylediklerimle kadının gözlerinden geçen sevinci görmüştüm adete sanki ona dünyanın en değerli eşyasını vermişçesine parıldamıştı gözleri.
"Tamam kızım hadi evimize gidelim üvey ailen eşyalarını bırakmışlardı." Hastaneden çıkıp arabaların yanına yaklaştıkça bizi bekleyen Çağatay bey ve Bartu'yu görüyorduk aracın yanına geçince çağatay beye ceketini verdim ve onda bana tebessüm ile karşılık verdi. Arabaya geçince oturma Çisem hanim öne Çağatay beyin yanına geçmişti ben ve Bartu ise arkaya geçmiştik, 30-35 dakikalık gergin bir yolculuğun ardından eve varabilmiştik, ev gerçekten çok büyüktü.
Bu evde nasıl 4 kişi yaşadıklarını çok merak etmiştim her katta bir kişi kalıyordu herhalde ama öyle ayrı ayrı kalacak bir aile gibi değildi, bunu soramazdım çünkü yaşadıkları yeri sorgulayarak saygısızlık yapmış olurdum. Arabadan indiğimizde çisem Hanım beni belimden ilerletmeye başladı evin kapısının önün geldiğimizde Çağatay bey kapıyı çaldı, kapıyı otuzlu yaşların sonunda siyah kalem eteği dizlerinde biten üzerinde gri bir gömlek bulunan ve küçük bir saç teli bile çıkmayan sıkı bir topuz yapmıştı ensesinde. Ayağımızdaki ayakkabıları çıkartıp ev terliği giymiştik ve salona doğru adımlıyorduk, salona geçtiğimizde herkes sessizce durmaya başladı bende her ne kadar kabalık olsa da ağlamaktan ve yaşadıklarımdan dolayı yorgun düşen bedenim için konuşmaya başladım, "şeyy ben yoruldu çok...siz verebilir bana kalicak bir oda?" sözlerimle birlikte Çisem hanım ayağa kalktı, "ben sana odanı göstereyim odanı hazırlamıştım seni öğrendiğimiz gün"
3. kata çıkmıştık ve beni bir odanın önüne getirmişti, "Bakalım odanı sevecek misin?"
...
**********************************************************************************************************************************************************************************************
Selam arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayım.
Ev tanıtımı için ayrı bölüm olsun mu yoksa yaşadıkça mı öğrenelim?
Çisem hanım?
Sofia?
Bartu?
Çağatay bey?
Ev?
Vote tıklamayı unutmayın.<3
526 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Serendipity-
ChickLitKitabın eski adı; Karmakarışık Hayatım -Hep kısıtlanmış bir hayata sahip Sofia bir gün gerçek ailesiyle karşılaşır, peki o ailede mahrum kaldığı sevgiyi görebilecek midir? -Kitapta yazım yanlışları olabilir gördükçe uyarırsanız sevinirim. -Lütfen ki...