Three

985 81 117
                                    

      "Sevmek suç mudur Hakim Bey?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sevmek suç mudur Hakim Bey?"

2. GÜN ÖNCE: LAMİA

Oflayarak ellerimde olan dosyayı masaya koydum. Oturuşumu düzeltip arkama yaslandım. Ellerimle saçlarımı karıştırıp esnedim.

Üç saattir oturmuş dosya inceliyordum. Yeni bir müvekkilim vardı. Adamın her şeyini ayrıntılı bir biçimde dosya halinde istemiştim ama bana getirdikleri dosya da gereksiz bilgiler yer alıyordu.

Bilgi, bilgidir. Bir gün işime yarayacaktır.

Ama küçük bir ihtimal.

Şimdi benim dava ile ilgili olan bilgileri elde etmem lazımdı. Ve dosyadan da anladığım kadarıyla bunu kendim halletmem lazım. Oflayıp yüzümü ellerimin arasına aldım.

Geçen gün arayan kişinin dediği şeyden sonra açıkçası inanmamıştım. Çnkü böyle bir şey daha önceden de başıma gelmişti.

Zekam normal insanlara göre yüksek olduğundan okulu erken bitirmiş, en iyi yerlerde çalışmıştım. Zekamdan ve başarılarımdan dolayı belki de öyle telefonları daha önce de almıştım.

Üç kere aramışlardı. İlk arayan aile kızı olduğumu iddia edince meraktan gidip Dna testi yaptırmıştım ama negatif çıkmıştı.

İkinci aile aradığında bir aileye ihtiyacım olduğunu hissederek gitmiştim bu sefer. Ama yine negatif çımıştı.

Üçüncü ailede de öyle olmuştu. Ama bu sefer sırf onların kalbi kırılmasın diye gitmiştim. İyi insanlardı ama öz ailem değildiler.

Allah'ın hakkı üçtür diyerek iki gün önce arayan adama tamam diyip yüzüne kapatmıştım. Ama gitmemiştim.

Artık bir aileye ihtiyacım olduğunu sanmıyordum. Yanlızlığa alışmıştım. Tek olmaya, bir şeyleri tek başarmaya, kimseden yardım istememeye alışmıştım. Şimdi bir aile gelse onlara nasıl alışacağımı bile bilmiyordum.

Kapımın tıklatılmasıyla gel komutunu vedim. İçeri giren sekreterimi görünce kendime çeki düzen verip sırtımı sandalyeye yasladım. Soğuk bakışlar ile bakmaya başladım.

"Lamia Hanım, sizinle görüşmek isteyen bir beyfendi var. İçeri alalım mı?"

Gözlerimi kapattıp derin bir nefes aldım. Ardından açıp "Kimmiş gelen kişi?" Dedim kendimden bekenmeyecek kadar sert sesimle.

Sekreter sertçe yutkunarak "Nadir Günal." Dedi.

Sert duruşumdan ödün vermeyerek içeri girmesi için kafamı salladım. Sekreter endişeli adımlarla dışarı çıktı ve iki saniye sonra heybetli bir adam girdi içeriye.

Kirli sakalında ve gür saçlarında nadiren bulunan beyaz teller esmer tenine aydınlık getirmişçesine parlıyordu. Siyaha dönük gözleri, hafif kemerli burnu ve dolgulu dudakları kendisini adeta on yaş küçültüyordu. Biçimli vücudu gençliğinde sporunu aksatmadağını belli ediyordu.

LᴀᴍɪᴀHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin