Uzun zamandır görüşmediğiniz biriyle ne konuşacağınızı kestiremezsiniz. Acaba ilk ne söylesem? Acaba bişey konuşmadan sarılsam mı? Acaba oda beni özlemiş midir? Daha bir sürü acaba oluşur kafanızda. Bende şuan aynen öyleydim. Sabaha kadar uyuyamamıştım. Midem bulanmıştı,yatağın içinde dönüp durmuştum. Küçükken de ne zaman heyecanlansam midem bulanırdı.
Gece Boran aramıştı. Hala burda olduğumu söylememiştim. Birden karşısında beni görünce ne tepki vereceğini çok merak ediyordum. Yatağımı toplayınca giyinmek için valizlerimin başına geçtim. Kıyafetlerimi bu akşam dolaba yerleştirirdim herhalde. En sevdiğim şortumu ve cropumu alıp tekrar fermuarını kapattım. Kahvaltıyı Boran'la birlikte yapmak istediğim için bişey yememiştim.
Son olarak üstüme beyaz gömleğimi de giyince hazırdım. Aynanın karşısına geçip hafif bi makyaj yaptım. Saçlarımı da Boran'ın sevdiği gibi açık bıraktım. Telefonumu da alıp ayakkabılarımı giydim ve evden çıktım. Boran'ın çalıştığı yer evime yakındı. Bu yüzden yürüyerek gitmeyi tercih etmiştim. Yanımdan hızla geçen motorla aklıma dövmeli çocuk gelmişti. Bir daha karşılaşırsak adımı söylerim demişti. Acaba bir daha karşılaşır mıydık ki?
15 dakikalık yolun sonunda kafenin önünde durdum. Görünürde kimse yoktu. Sadece birkaç masa doluydu. İçeri girip etrafa bakınmaya başladım. "Buyrun yardımcı olayım?" diyen sesle yanıma döndüm. "Ben Boran'a bakmıştım da. Gelmedi mi bugün?" diye sordum genç çocuğa. Üstündeki önlükten burda çalıştığı belli oluyordu. "Ha Boran az önce çıktı."dedi." Evine mi gitti."dedim." Hayır hayır kız arkadaşıyla beraber hemen şu yakındaki parka gitti. Genelde her molada oraya gidiyorlar diye biliyorum"dedi.
Kaşlarımı olabildiğince çatmış çocuğa bakıyordum. Boran'ın kız arkadaşı bendim neyin kız arkadaşından bahsediyordu bu? Bişey demeden kafeden çıktım. Kesin yanlış anlamıştı o çocuk. Ama her mola da demişti. Belki de samimi olduğu bir arkadaşıdır o yanlış anlamıştır. Kendi kendime binbir türlü şey düşünerek sonunda parka gelmiştim. Çocuklardan başka kimse yoktu görünürde. Garson çocuk yalanmı söylemişti. Ama neden tanımadığı birine yalan söylesin ki?
Tam aramak için telefonumu çıkarmıştım ki hemen solumdaki ağaçların ordan gelen gülüş sesleriyle durdum. Çocuk sesi olmadığı belliydi. İçimi kaplayan berbat hisle oraya doğru yürümeye başladım. Lütfen beklediğim şey çıkmasın lütfen beklediğim şey çıkmasın. Sadece birkaç adım kalmıştı ki duyduğum sesle olduğum yerde kaldım. "Güzelimsin tabi"diyen ses Boran'a aitti. Elimde olmadan gözümden birkaç damla yaş düştü. Hırsla kalan bikaç adımı da atınca karşılaştığım manzarayla sabahtan beri bulanan midem daha fazla bulandı.
Boran sarışın bir kızın üstüne doğru eğilmiş onu öpüyordu. Bağırıp çağırmak istedim ama kelimeler boğazımdan çıkmadı. Tam arkamı dönüp gidecekken çıtırdayan dal sesiyle ikisinin de gözleri beni buldu. Kız kim olduğumu bilmediği için hiçbirşey yokmuş gibi davranyordu. Ama Boran. O gözlerini gözlerime kilitlemiş suç işlerken annesine yakalanan çocuk gibi bakıyordu bana. Hızla kızın üstünden kalkıp önümde durdu. "A-asrın ne işin var senin burda?" dedi kekeleyerek. Samimiyetten uzak bir şekilde gülümsedim. Şuan nefesim kesiline kadar ağlamak istiyordum. Ama burda olmazdı. Şuan burda olmazdı.
"Sevgilime sürpriz yapmak istemiştim. Ama gördüğüm kadarıyla artık bir sevgilim yok." dedim. Sesim titriyordu ama hala güçlü görünmeye çalışıyordum. "Asrın bak be-" derken attığım tokatla lafını tamamlayamadı. "Sen nefissiz köpeğin tekisin. Sana harcadığım zamana yazıklar olsun. Bir daha karşıma çıkarsan yemin ederim bu sefer sadece tokatla kalmaz" sakin sakin konuşup cümlemi bitirdim ve arkamı dönüp hızlıca yürümeye başladım. Benim ne eksiğim vardı o kızdan diye düşünmedim hiç. Çünkü benim kimseden bi eksiğim yoktu. Fazlam vardı ama eksiğim yoktu. Bu yaşıma kadar hep kendimi severek büyümüştüm. Ağlamak istiyordum evet ama bu beni aldattığı için değildi boşa giden zamanım içindi . Ben bunu haketmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM •
Teen Fiction-"Aklımla kalbim arasında kaldığım en güzel savaşsın Elzem'im." dedi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Kestirdiği sakalları tekrar çıkmaya başlamıştı. Elimi yanağına koydum. "Elzem ne demek? Bana neden sürekli öyle diyosun?" dedim. Merak ediyordum ned...