şᴇʀᴇғsɪ́ᴢ ɪ́ɴsᴀɴ şᴇʀᴇғsɪ́ᴢᴅɪ́ʀ•

20 5 11
                                    

Babamla yatmayı çok seviyordum. Çünkü onun kollarının arasında güvende hissediyordum. Beni herşeyden herkesten koruyabileceğini biliyordum çünkü. Birkaç defa Boran'la beraber uyumuştum. Ama sabaha kadar birkaç defa uyanmıştım hiç rahat edememiştim. Bedensel olarakta ruhsal olarakta. Ama şimdi sanki babamın kollarının arasında uyuyormuş gibi hissediyordum. Rahat ve huzurlu.. Gözlerimi yavaş yavaş açıp saate baktım. Henüz daha erkendi. Ama ben bu saatlerde kalkmaya kendimi alıştırdığım için sorun yoktu. Doğrulmaya çalıştım ama karnımın üstünde hissettiğim ağırlıkla tekrar yatağa düştüm. Noluyor lan?

Sağıma dönünce Efran'ın ahtapot gibi bana sarıldığını gördüm. Lan ben araya yastık koymuştum. "Efran, kalksana lan" dedim dürterken. "Hıhı" diye bi ses çıkardı. Aynen Efran hıhı ya sabır. "Lan kalksana bide sarılmış ahtapot gibi ya sabır" diyip tekrar dürttüm. Bu sefer bana biraz daha sokulup kafasını boynuma gömdü. "E-efran" dedim. Nefesi boynuma çarpıyordu. "Sus uyuyorum" dedi uykulu sesiyle. "LAN KALK KALK" diye bağırdım. Birden geri çekilip yatakta doğruldu. "Noluyor amınakoyayım lan" dedi gözlerini ovalarken. "Günaydın" dedim sevimli görünmeye çalışarak. Çok sinirliydi şuan. "Niye bağırıyorsun Asrın? Yani neden bağırıyorsun anlat dinliyeyim anlat anlat" dedi bana dönüp. Yeni uyandığı için saçları dağılmıştı. Sesinin uykulu hali de yavaş yavaş düzelmişti. "Uyanmadın diye bağırdım."dedim minnoş minnoş bakarken." Al uyandım ne yapacaksın"dedi. Bişey demeden karışık olan saçlarına elimi daldırıp daha fazla dağıttım. Ne yapayım çok yapasım gelmişti. Efran'da bu ne yapıyor bakışı atıyordu bana şuan. "Dolunay kahvaltı hazırlamıştır kalk hadi kahvaltı yapalım" dedim. "Ya sabır" diyip yataktan kalkıp banyoya girdi. "Hepimize" dedim arkasından.

Ben yatağı toplarken oda elini yüzünü yıkayıp çıkmıştı. "Tişörtüm nerde" dedi yanıma gelip. "Dün nerde çıkardıysan ordadır" dedim. "Burda çıkardım ama yok doğru söyle sen mi çaldın?" dedi. "Ya sabır" diyip tişörtünü aramaya başladım. "Hepimize" dedi oda sırıtarak. Bir insan utanır uyanmaz nasıl gıcıklık yapmaya başlayabilir ya. Yatağın altına bakınca tişörtün orda olduğunu gördüm. Biraz daha ileri doğru gidip tişörtü aldım. Ama geri çıkmaya çalışınca çıkamadım. Hayır hayır burda kalmamışımdır demi? Kendimi geri çekmeye çalıştıkça çıkamıyordum. "Efraan" diye seslendim. "Efendim" dedi. "Ehem şey ben burda kaldım" dedim. "Asrın ciddi misin sen?" dedi. Sanırım burda kaldığıma inanmamıştı ben olsam bende inanmazdım. "Lan valla burda kaldım çıkarsana beni" dedim. Efran bikaç dakika sesini çıkarmadı. Gitti sandığım an kocaman birr kahkaha attı. "Ya kız çocuğu yeri geldiğinde ben kız çocuğu muyum diyorsun ama şu haline bak" dedi gülerken. "Efran çıkarmayacaksan Dolunay'ı falan çağır bak nefesim kesiliyor yavaştan" dedim. Kesilmiyordu aslında ama ona kalsa akşama kadar orda durup bana gülerdi.

Bacaklarımda hissettiğim ellerle beni kurtarmaya başladığını anladım. "E nasıl çıkaracam" dedi. "Ne bileyim çek işte çıkarım" dedim. Efran bacaklarından çekmeye başladı. Ama canım acımıştı. "Ay dur dur canım acıdı."dedim. "Ya sabır" diyip ellerini çekti. "Hepimize hepimize" dedim. "Asrın bir sus burda bırakırım seni görürsün" dedi. "Sustum valla sustum çıkar beni burdan" dedim. Ayaklarını görebiliyordum sadece. Yatağın diğer tarafına geçip ucundan kaldırdı. Bende sıkıştığım yerden hızlıca geri geri çıktım. Efran yatağı tekrar indirip yanıma geldi. "Acıdı mı bir yerin? " dedi önüme oturup. "Biraz kafam acıdı çekince ama geçti" dedim. Eğilip kafama bakmaya başladı. "Birşeyi görünmüyor."dedi. Yüzlerimiz yine birbirine çok yakın olmuştu. Allahım neden sürekli böyle oluyorum ben bu adamla." İyi o zaman"dedim. Bişey demeden yüzümü incelemeye devam etti. Bakışları dudaklarımda durunca bende istemsizce dudağımı yaladım. Bişey demeden yutkundu ve geri çekildi." Acıktım"dedi birden. Bende toparlanıp kalktım. Onunla yakın olmak, nefesini hissetmek garip hissettiriyordu bana." Mutfağa gidelim o zaman"dedim. Ben odadan çıkınca oda çıktı.

Mutfağa girince Dolunay'ın çayları doldurduğunu gördüm. Sofrayı kurmuştu. "Hiç kalkmasaydınız" dedi Karhan. "Çoktan kalktık aslında. Ama Asrın yatağın altına sıkışınca onu çıkarana kadar bu saat oldu" dedi Efran gülerek. Ağzıma bir salatalık atıp sandalyeye oturdu. Az önce hiçbişey olmamış gibi rahattı. Bişey olmadı zaten salak diyen iç sesim yine haklıydı. Kim bilir günde kaç kızla bu kadar yakınlaşıyordu. "Nasıl yatağın altına kaldı" dedi Dolunay. Çayları doldurmuş oda masaya oturmuştu. "Bildiğin kaldı işte bir baktım ayakları dışarda kafası yatağın altınd-" derken bacağına tekme attım. "Ah kızım yalan mı niye vuruyorsun" dedi. "Dalga geçme o zaman sende. Her insanın başına gelebilir"dedim." Yatağın altına sıkışmak mı? "dedi Karhan. Gülmemek için zor tutuyordu kendini. "Sizi çatallarım bak dalga geçmeyin."dedim elimdeki çatalı ikisine doğru sallarken." Kim geçmiş dalga
ben asla geçmem hem dalga denizde olur"dedi Karhan. Bişey demeden yemeğimizi yemeye devam ettik.

İçeriden gelen telefon sesiyle Efran masadan kalkıp odaya gitti. "Ben diyordum ne zaman arayacaklar" dedi Karhan arkasından sırıtarak. "Pezevenksiniz işte. Ne zaman adam olacaksınız bilmiyorum ki" dedi Dolunay. O sırada Efran telefonla konuşarak mutfağa girdi. "Tamam güzelim. Geliyorum yarım saate eve geç."dedi ve sırıtarak kapattı." Bende geleyim mi? "dedi Karhan." Ya bir siktir git Ceyda bu boru mu"dedi ve güldü. "Geçen gün gelmedi mi o kız yine ne işi var" diye sordu Karhan. Ben çayımı içerken onları dinliyordum. Dolunaysa dinlememeyi tercih edip sofrayı toplamaya başlamıştı. "Yine gelmek istedi bende kıramadım" dedi Efran. Az sırıt ağzın yamulacak. "Anladım anladım" dedi Karhan. Efran çayından sonra bir yudum daha alıp kalktı. "Hadi görüşürüz" dedi ve mutfaktan çıktı. Bende arkasından gittim. "Bişey mi oldu" diye sordu. "Yok ev sahibiyim ya seni yollamaya geldim" dedim. Efran ayakkabılarını giyerken Karhan'la Dolunay da geldi. "Benide Selinlere atsana geçerken" dedi Karhan. Efran tamam diyince oda ayakkabısını giydi ve ikiside merdivenleri inip gitti. Dolunay'ın arkalarından mırıldandığı şeyi sadece ben duymuştum. "Selin yerine benim yanımda kalsaydın nolurdu ki..."

~°~

Efranlar gideli birkaç saat olmuştu. Dolunayla beraber evi temizleyip sonra da birer kahve içmiştik. Dolunay dışarıda işlerim var diye çıkmıştı bende evde mal gibi kalmıştım. Telefonda bakacak bişey kalmayınca kapatıp koltuğun üstüne attım. Efran'ın yanına gitseydim nolurdu ki? Bence bişey olmazdı. Attığım telefonu alıp Dolunaya mesaj yazdım. Efranın yanına gitsem bişey olur mu? Dolunaydan cevap gelmesini beklerken bende odama geçip hazırlandım. Şuan neden Efran'ın yanına gittiğimi merak ediyor olabilirsiniz belki bunu bende bilmiyorum. Sadece onun yanında olup onu sinir etmek hoşuma gidiyor. Hazırlanıp odadan çıktım ve telefonumu aldım. Dolunay cevap yazmıştı. "Git git bitmiştir önemli işleri". Bişey yazmadan sohbetten çıktım ve daha önce öğrendiğim Efranın evine doğru yürümeye başladım. Bigün bence Efran'dan Karhan'da normal insanlar gibi olacaklardı inanıyorum buna. Apartmanın önüne gelince açık olan kapıdan içeri girdim. Efran 3.katta oturuyordu. Merdivenleri yavaş yavaş çıkıp zile bastım. Kapı açılınca yüzümdeki gülümseme yerini donuk bir bakışa bıraktı. Karşımda Efran'ı görmeyi beklerken üzerinde Efran'ın tişörtü olan kızla karşı karşıya kalmıştım.

~°~

Bahtı kara kızlarım qkkskwksk

Canım Dolunay'ım... Karhana aşık olunur mu be yawrum akssksj

Yorum sayıları çok az satır aralarına yorum yapar mısınız ay çöreklerim🕸️

ELZEM •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin