Annem hep "Her şerde bir hayır vardır" derdi. Ama ben bir türlü nasıl kötü olaylardan iyi şeyler çıkacağına anlam veremezdim. Şimdi annemin ne için öyle dediğini çok iyi anlamıştım. Hayat bazı şeyleri yaşatarak uygulamalı olarak öğretiyordu insana.
Efran hastaneden çıkalı 3 gün olmuştu. Direk benim evime getirmiştik. Dolunay zaten benimle kalıyordu. Karhan'da kendi evlerinde tek başına bakmayacağı için böyle yapmıştık. Yani bu şerdeki hayır oluyordu. Çünkü Efran sürekli yanımdaydı. Ona olan hislerimi sesli şekilde dile getirdikten sonra daha rahatlamış hissediyordum. Efran duymamıştı ama ben artık kendimle uzun uzun konuşabiliyordum bu konuyu.
Efran'la hazırladığım meyve tabağını tepsiye koyup mutfaktan çıktım. Sağlıklı beslenmesi gerekiyordu. Doktor sıkı sıkı tembihlemişti hepimizi de. Öyle demiş olmasa bile ben yedirirdim zaten ona ama olsun. "Yemin ederim bebek gibi hissediyorum 3 gündür beni bir salın" diye sitem eden Efran'ın sesiyle odaya girdim. "Evet benim koca bebeğimsin dövmeli çocuk" dedim ve koltuğun boş kalan kısmına oturdum.
Dolunayla Karhan ikili koltukta oturuyordu. Çok güzel olmuşlardı bunlar yav. Soyduğum elmalardan birini onlara uzatıp diğerini de tabağa koydum. "Asrın bu yediğim yüzüncü öğün Allah aşkına yeter" diyen Efran'a döndüm. "Artık susacak mısın? Bu ne be sürekli konuşuyosun alla alla mecbur yiyeceksin sinir etme beni" diye çemkirdim. Efran da karşılık vermeden koltuğa iyice sinip soyduğum elmadan yemeye başladı.
Dolunay ayağa kalkınca Karhan'da arkasından kalktı. "Nereye lan" dedi Efran. Allahım bu ne tür bir kıskançlık. "Sıkıldık evde dışarı çıkıyoruz kardeşim. Sende çok konuşma malum yaralısın ya ondan yani yoksa başka bişey için değil" diye cevap verip hızlıca odadan çıktı Karhan. "Yav sikecem ben bu çocuğu it herif" diyen Efran'a dönüp güldüm. Ama komikti yani.
Ben gülmemi durdurunca Efran'ın da durup bana baktığını farkettim. Ama normal bir şekilde bakmıyordu. Sanki böyle aşık gibi. Abart birazda sağdan abart soldan da abart diyen iç sesim bu sefer aşırı haklıydı. Saçma sapan şeyler düşünüyordum. Efran şuan beynimin içinden geçenleri görse gülmekten geberirdi sanırım. "Sen hep gülsene" dedi birden. Arkaaşlar noluyo bu lanet yerde. "Hı?" dedim. "Gül işte Asrın. Sen gülünce çünkü şey gibi oluyor. Şey işte Asrın güneş gibi oluyor. Sanki güneş açmış gibi." dedi.
Midemde kelebekler değil de filler tepiniyor gibi hissediyordum. Efran Gökduman az önce bana iltifat etmişti. Belki de herkese söylediği bişeydi bu. Ama ne olursa olsun midemin kasılmasına ve kalbimin hızlanmasına engel olamıyordum." Seni yine öpsem yine tokat atar mısın?" dedi bu seferde. Kardeş ne diyon kız ölecek şimdi elimizde kalacak diyen iç sesim yine haklıydı sanırım. "Dene" diyebildim sadece. Oda sanki bu cevabı bekliyormuş gibi dudaklarımızı birleştirdi. Sanki canımı acıtmaktan korkuyormuş gibi öpüyordu. Anın etkisinden çıkıp bende karşılık verdim. Kucağındaki tepsiyi yere bırakıp beni kucağına oturttu.
(+18 okumak istemeyenler atlasın bu kısmı ehe ehe)
Ne hissedeceğimi bilmiyordum ama şuan istediğim tek şey Efran'dı. Öpüşleri sertleşirken elleri de ustaca vücudumda geziniyordu. "Durmamı istersen söylemen yeterli" dedi dudaklarımızı ayırıp. Konuşma gücünü kendimde bulamadığım için bu seferde ben öpmeye başladım. Cevabını almış olacakki öpüşlerini hızlandırdı. Üstümdeki tişörtü tek hamlede çıkarıp kenara attı.
Boynumdan başlayarak öpmeye başladı. Kendimi tamamen ona bırakmıştım. Şuan aklımı değil kalbimi dinliyordum. Çünkü aklımı dinlersem tam şuan devam etmesine izin vermez engel olurdum. Ayağa kalkıp benide kucağına aldı. Odamın önüne gelince kapıyı açmasına yardım ettim. Boynumu öpüp beni yatağa yatırdı. Kendisi de tişörtünü çıkarıp üstüme eğildi ve öpmeye devam etti. Bi yandan öpüp bi yandan da ellerini hareket ettiriyordu.
Hissettiğim sertlikle hafif bir inleme kaçtı dudaklarımdan. Kendini daha fazla bastırdı. Bu hallerimin hoşuna gittiği belliydi. Dudaklarımızı ayırıp bu seferde bacaklarımdan başlayıp yukarı doğru öpmeye başladı. Tam o kısma geldiğinde istemsizce tekrar inledim. Efran oraya da dudaklarını bastırıp gözlerime baktı. Sanki fazlası için izin ister gibiydi. Gözlerimi bir kere kapatıp açtım. Ne olacaksa olsundu şuan hiçbir şeye itiraz etmek istemiyordum.
Efran üstümde ki son parçaları da çıkarınca tüm benliğimle kalmıştım karşısında. İlk defa birine karşı kendimi tamamen açmıştım. Kendisi de üstündekileri çıkardı. Üstüme iyice eğilip kendisini girişime yasladı. "Canını yakacağım için özür dilerim"dedi bana bakıp." Yap ne yapacaksan Efran"dedim zorla çıkan sesimle. Artık son demlerimdeydim. Efran birden kendini içime itince sesli bir şekilde inledim. Dudaklarımızı birleştirip sesimin tonunun birazda olsa kısılmasını sağladı.
İçimde gelgit yaptıkça ilk başta olan acı yerini zevke bırakmıştı. Efran'ın sırtının çiziklerle dolu olduğunu biliyordum. Ama elimde olan bişey değildi. Son kez de aynı hareketi yapınca ikimizde daha fazla dayanamayıp boşaldık.
(Omen tanrım tomatis çorbası neler yazdı bu eller az önce imana gelin arkaaşlar yazmıyorum bi daha böyle şeyler alskssk)
Efran yanıma uzanıp beni kollarının arasına aldı. "Ağrın var mı?" diye sordu saçlarımla oynarken. "Hıhı biraz" dedim. "Duş almamız lazım hadi kalk" dedi. İtiraz etmek istemediğim için kalkıp onun peşinden banyoya girdim. Önce kendisi duş alıp sonra da bana aldırdı. Hiç halim kalmamıştı. Havluya sarılıp çıktım. Üstüme Efran'ın tişörtünü geçirip yatağa uzandım tekrar. Efran'dan eşofmanını giyip yanıma uzandı. Tişörtünü ben giydiğim için üstü çıplaktır.
Elini dövmelerinde gezdirirken rastgele bir dövme seçtim. Hep ne zaman yaptırdığını merak ediyordum "Bunu ne zaman yaptırdın?" dedim. "İlk defa dışlandığımda." dedi. Peki bunu ne zaman yaptırdın?". "Babam ilk tokat attığında." "Bunuu?" "Annemin bir daha dönmeyeceğini kabullendiğimde.""Peki bu-" derken sözümü kesti. "Çok konuştun yine." dedi. Genelde hep çok konuşurdum ve Efran'dan çok konuştun diye susturursu beni. "Ama merak ediyorum neden bu kadar dövmenin olduğunu." dedim. "Zamanı gelince öğrenirsin kız çocuğu."dedi. Kız cocuğu demesi artık hoşuma gidiyordu. "Eh peki öyle diyorsan öyle olsun dövmeli çocuk. Ama ya zamanı geldiğinde ben merak etmiyor olursam? " dedim. "Anlatmam o zaman" dedi ve bana daha sıkı sarıldı.
Her zaman böyle umursamaz davranıyordu zaten. Ne olay olursa olsun takmıyordu. Bigün bu dövmelerin anlamlarını öğrenecektim. Kendisi istediği zaman bana anlatacaktı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. "Efran" dedim. Yavaş yavaş uykunun kollarına bırakıyordum kendimi. . "Efendim" dedi. "Ben sana aşık oldum" dedim. Onun bişey demesine kalmadan da uyku tamamen beni içine aldı.
~°~
Allam allam bu bölümü yazarken çok garip hissettim umarım beğenmişsinizdir.
Sizi bi sürü seviyom 🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELZEM •
Teen Fiction-"Aklımla kalbim arasında kaldığım en güzel savaşsın Elzem'im." dedi. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Kestirdiği sakalları tekrar çıkmaya başlamıştı. Elimi yanağına koydum. "Elzem ne demek? Bana neden sürekli öyle diyosun?" dedim. Merak ediyordum ned...