{ 11 } Shower

1.2K 80 32
                                    


11.Bölüm-Duş

Ne olmuştu ki? Onu onayladığımda buluşacağımız kafenin adresini verdi. Evden çıkıp kafeye gitmeye başladım.

Kafeye geldiğimde gözüm Jimin'i aradı. Kahvesini yudumladığını gördüğümde yanına ilerledim. Selamlaşıp karşısındaki sandalyeye oturdum. Garson geldiğinde kahve sipariş ettim. Kahvemde geldiğinde Jimin'e döndüm.

"Artık ne olduğunu söyleyecek misin?"

Derin nefes alıp gözlerime baktı. "Bay Jeon ve babam okulu ikimize bırakacakmış."

Kaşlarımı çattım. "Ne?!"

"Sırf okul değil, holdingleri, hastaneleri... Yani sahip oldukları tüm mal varlıklarını bize bırakacaklarmış. Benimde bir saat önce haberim oldu, sana benim söylememi istediler."

"Şaka mı bu? Biz daha üniversiteye başlamadık!"

"Bağırmayı kes aptal, kafedeyiz."

Derin bir nefes aldım. "Benim işletme okumayacağımı biliyor, o da son çare zorla okutacak. Yoksa bu kadar erken bırakmazdı."

Kahvesinden yudumladı. "Benimde aynı şekilde, ona müzik okuyacağımı söylemiştim. Bana zorla işletme okutacağı aklıma gelmezdi."

"Hayır tek çocuğuda değilim, Jisoo'ya bıraksın. O zaten işletme okuyacak."

"Off ne yapacağımı bilmiyorum. Bir şeyler yapıp onları ikna etmemiz gerek. Yarın imzalamamız için dosyaları göndereceğini söyledi."

"Peki, ben halledeceğim."

"Nasıl?"

"Bir yolunu bulurum ben. Şimdi birlikte benim evime gidelim, orada babamı arayacağım."

"Tamam."

Hesabı ödeyip kalktığımızda eve doğru gitmeye başladık.

Geçen bir saatlik konuşmanın ardından salonda Jimin'in yanına oturdum.

"İkna edemedin mi?"

"Babamı aradığımda yanında Bay Park'ta vardı. Şöyle ki, iki sene daha duracaklar. Kardeşlerimiz reşit olduğunda her şeyi onlara bırakacaklar. Bize şimdilik ev gibi şeyleri bırakacaklar. Ama biz müzik okuduktan sonra işletmede okuyup her şeyin yarısına ortak olacağız. Bana ikimiz adına yemin ettirdi."

"Yani her şekilde ortak olacağız."

"Aynen öyle."

Bir süre sessiz durduktan sonra aklıma gelen şeyle kıkırdadım.

"Ne oldu? Komik bir şey mi var?"

"Jimin biz düşmandan başka her şey olduk. Evet, yine düşmanız ama aynı zamanda ortağız, bazen arkadaşız. Değişik."

O da kıkırdadı. "Biraz öyle oldu." Elindeki kahveyi masaya koyup devam etti. "Ben artık gideyim."

Ayağa kalktığında onu durdurdum. "Bugün istersen burada kal, saat geç oldu."

Mini Games | Jikook |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin