Mini Games | Jikook |

{ 19 } Advice

19.Bölüm-Tavsiye

Jimin'le aynı anda birbirimize baktık.

Jn: 'O-Orada mısınız?'

Jk: 'Bu konuyu yarın gelince konuşmamız daha doğru olur.'

Bir şey söylemelerine izin vermeden telefonu kapattım.

"Sikeyim ya..."

Jimin'den

O telefon konuşmasından sonra Jungkook odasına gitmiş, bende bileğimin üstüne fazla basmayarak otelin çatısına çıkmıştım. Şu an ise çatıya oturmuş, yaklaşık bir saattir Ay'ı izliyordum.

Ay'ı izlemeye o kadar çok dalmıştım ki adım seslerini duymamıştım. Yanıma bir beden oturduğunda irkildim ve sağıma baktım. Ah, zaten kim olabilirdi ki?

Jungkook.

Bir şey demeden Ay'ı izlemeye döndüğümde bir süre ikimizde konuşmamıştık. En sonunda sessizliği bozdum.

"Ay'ı izlemeyi sevdiğini bilmiyordum."

Ona bakmadan konuştuğumda o da aynı şekilde karşılık verdi.

"Aslında ilk defa izliyorum. Bir yerde kafan karışıkken Ay'ı izlememizin iyi geldiğini okumuştum, o yüzden çıktım. Senin burada olduğunu bilmiyordum."

"O zaman doğru okumuşsun, gerçekten insana iyi geliyor. Aslında kış mevsiminde olduğumuz için Ay'ın gözükmemesi gerekti ama buranın havası bahar gibi olduğundan gözüküyor olabilir."

Jungkook sonunda kafasını bana döndürdüğünde bende ona baktım.

"Sence Ay neden bu kadar parlak?"

"Aslında bunun bir efsanesi var."

"Anlatabilir misin?"

Derin bir nefes alıp bu gece Dolunay olan Ay'ı izleyerek efsaneyi anlatmaya başladım.

"Çoban Endymion ile Zeus'un kızı, Ay tanrıçası Selene birbirlerine aşık olurlar ancak tanrılar bu aşka izin vermezler. Zeus'un yanına gidip, çobanın öldürülmesini isterler. Zeus öldürmek üzere çobanın yanına gider, kızına nasıl aşık olduğunu görür ve onlara kıyamaz. Endymion'a bir dilek hakkı sunar; Endymion sonsuz uyku diler. O günden sonra Selene dolunay ile gökyüzünü aydınlatıp sevdiğini arar. Fakat hiçbir zaman bulamaz."

Jungkook gülümsedi. "Güzel bir efsaneymiş."

Bende gülümseyip ona döndüm. "Şu an bizde benzer durumda değil miyiz sence?"

Kaşlarını çatıp bana döndü. "Anlamadım?"

"Jennie ve Jisoo'nun aşkına izin vermeyip onları ayıracağız. Birbirlerine ihtiyaçları olduklarında birbirlerini arayacaklar ama bulamayacaklar. Ve bunun sebebi bizim saçma sapan düşmanlığımız olacak."

"Haklısın, ama onlar biz düşmanken nasıl ilişkilerini yürütecekler?"

"Evet, onlar için çok zor olacak ama yürütebileceklerine eminim. Bence onların ilişkilerine izin vermeliyiz."

"Bunu yarın gidince konuşacağız."

Ortama tekrar sessizlik çöktüğünde günlerdir aklımı kurcalayan o soruyu sordum.

"Jungkook, senin bana duyduğun öfkenin sebebi ne?"

Hızla kafasını bana döndürdü. "Sana gıcık oluyorum."

Kekelememişti ama sesi titremişti. Bu öfkenin başka bir nedeni olduğu ortadaydı.

"Karşında çocuk yok Jeon, ikimizde bu öfkenin başka bir sebebi olduğunu biliyoruz değil mi?"