Keyifli Okumalar 🌸
Hayalet hayranımın dediği yere geldiğimde şezlongun altındaki mavi kutuyu gördüm. Bu sefer oldukça iri görünüyordu. Hızlıca şezlongun üstüne oturarak etrafa bakındım ve kimseleri bulamadığımda sevinerek eğilip çimlerin üzerindeki kutuyu aldım.
Bu da ne böyle?
İtiraf etmeliyim, bu sefer gerçekten de şaşırtmıştı beni. Kutunun içinde iri bir havlu ve bir çift papatya desenli yeşil bir mayo vardı.
Gerçekten mi? Dalga mı geçiyorsun?
Kendi kendime homurdanırken şezlongun üstünde duran telefonum titredi.
Bilinmeyen Numara: Sabah sabah yüzmek kadar güzel başka bir duygu daha yok Zehra.
Bilinmeyen Numara: Lütfen kendine biraz zaman ayır ve rahatlamanı sağla.
Bilinmeyen Numara: Keşke seni görme fırsatım olabilseydi. Eminim üzerine çok yakışacaktır.
Sinirle telefonu kapatıp şezlongun üstüne geri bıraktım. Salak, sanki giysem beni görmeyecek.
O an aklıma bunu yapanın Ebrar olduğu düşüncesi geldi. Egoist biri olduğumu iyi biliyordu ve hiç şüphesiz beni bu şekilde bir hayranım olduğuna inandırıp kıs kıs izlediği köşesinden gülecekti.
Ama ondan bu kadar detaylı romantizm beklenemezdi. Kesin başkası daha vardı ama kim? Yine de o kişiyi de bulacaktım. Eninde sonunda ortaya çıkaracaktım her ikisini de.
"Hey, Zehra hazretleri erkenciyiz?"
Anında başımın üstünde beliren gölgeyle irkildim. Afallamış gibi öylece oturmuş düşünceli bir şekilde çimleri izliyordum. Başımı kaldırdığımda bikinisiyle karşımda dikilen Hande'yi gördüm. Allah aşkına sabah sabah herkesteki bu ne enerjinin kaynağı neydi böyle?
"Bana bakmalara doyamadığını biliyorum ama hadi gel suya girelim. Havuz çok güzel görünüyor."
Dedi şakamatik. Yanımdan ayrılıp havuza doğru gitti. Ama yine de yürürken başını arkaya dönüp beni de çağırmayı ihmal etmedi.
"Hadi gel bak su çok güzel. Ilık tam da sevdiğin gibi."
"Öf Hande," dedim neredeyse cıyaklayarak. "Enerjini antrenmanlara sakla çünkü akşamki maçtan önce Guidetti canımıza okuyacak."
Söyleniyordum ama nafileydi.
"Gelmiyorsan sen kaybedersin, ben de burda tek başıma serinlenirim."
Bana göz kırptıktan sonra sinir bozucu gülümsemesiyle öne dönüp havuza atladı. Kaşlarımı çattım peşinden bakarken. Oldukça ikna edici bir görüntü sergiliyordu. Neredeyse on dakikadır güneşin altında oturup saçma hediyemi kimin yolladığını düşünmekle sıcaklamıştım. Aslında Hande'nin peşinden suya atlamak hiç de fena bir fikirmiş gibi durmuyordu.
Hızlıca havuzun kenarındaki kabinde her ne kadar bunu yapmak içimden gelmese de sinir bozucu hayaletimin bana aldığı bikiniyi giyinip çıktım. Hande beni gördüğünde ters yüzerek üzerimdeki bikiniyi izliyordu. Yanına atladığımda sırıtarak ters yüzmeyi bırakıp bana doğru yüzdü.
"Mmm üzerindeki çok yakışmış yeni mi aldın?"
Hayır anlamında başımı sallayarak yüzüme gelen saçlarımı ellerimle geriye yatırdım.
"Bana hediye geldi."
Yanıtımı duyduğu anda yüzüne aptal bir sırıtış yerleşti. Daire çizerek etrafımda sırt üstü yüzerken dalga geçeceğini biliyordum. Yüzündeki o hain ifadeyi ve suyun üzerinde kalan omuzlarımdaki bikiniyi izleyişindeki o bakışını çok iyi biliyordum.
"Papatya gibisin beyaz ve ince, eziliyor ruhum seni görünce mi demek istemiş," dedi kıkırtısını gizlemeye bile gerek duymadan. Elimi suyun yüzeyine çırparak yüzüne sıçramasını sağladım ve içine su kaçan sol gözünü kapatışını keyifle izledim. Bu sefer de ben gülüyordum.
"Eren, almadı."
Yüzündeki sırıtış solarken arkama geçti. Ellerini omuzuma koyup kulağıma fısıldadığında söylediği kelimelerden dolayı sırıtışımı gizleyemedim.
"İsmin dudaklarımı yakıyor neden? Nedir bu çektiğim senin elinden?"
Hala o aptal şarkıyı söylüyordu. Dudaklarını omuzuma bastırıp ardından tekrar kulağıma fısıldadı.
"Eren'in aldığını düşünmemiştim. Eren bu kadar zevkli değil."
Ona doğru döndüğümde geri geri yüzdü. Havuzun kenarına oturup at kuyruğu yaptığı saçlarındaki suyu sıktı.
"Tek zevkli yanı sensin."
Havuzdan tamamen çıkarak arkasına döndüğü gibi şezlonga doğru yürüdü ve oradan da aldığı havlusunu beline sararak, "Antremanda görüşürüz Papatya," diye seslendi. Bu kız gerçekten de tam bir deliydi. Beni havuza çağırıp, üstüne de dalga geçip öylece suda bıraktı. Sonra da götünü dönüp gitti. Bazen o ve Ebrar'la hâlâ nasıl cinnet geçirmeden arkadaşlığımı sürdürdüğümü sorguluyorum.
Art ardına gelen bildirim sesleri benim de sudan çıkmamı sağladı. Yeni havlumu omuzlarımın üzerine örterken ekranda peş peşe sinir bozucu o isim belirdi.
Bilinmeyen Numara: Papatyalar yakışmış.
Bilinmeyen Numara: Birkaç saniye bile olsa yüzündeki tebessümün sebebi olmak güzel.
Ne saçmalıyor bu? Ona hiç gülmedim ki...
Hoş gerçi hâlâ kim olduğunu bilmiyorum ama onu bulduğum gün, canına okuyacağım kesin.
Bakışlarımı son bir kez daha etrafta öylece dolaştırıp kimseleri göremediğimde şezlongun üzerindeki kıyafetlerimi alıp otele geri döndüm. Eminim Tuğba hâlâ uyuyordur...
Papatya gibisin beyaz ve ince
Eziliyor ruhum seni görünce 😂🌸
Evet bölüm minnoştu ama güzeldi kabul edin 😂 kendimi beğenmişlik seviyemle arştan herkese selamlar.
Oylamayı ve yorumlamayı unutmayalım 💕
Bir bölüm daha var bu gece için atacağımmm ❤️🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• Bilinmeyen Numara • HanZeh •gxg
Short Story"Benim için değerinin ne olduğunu biliyor musun?" Duyduklarıma inanamadım. Bu hayalet sapığımın sabah bana yazdığı mesajdaki sözlerdi. Hande, gözlerimin düşünceyle buğulandığını fark ettiğinde gülümseyerek bakışlarını gözlerimden şaşkınlıktan hafifç...
