*4*

894 105 20
                                    



Dakikalardır onu izlemekten antrenmanımı yapamıyordum. Hande! Bizim Hande, sürekli benimle dalga geçen, çoğu zaman da umursamayan Hande! Ne yani o muydu bunca zaman bana yazan ve en garip olanı da ki hala buna alışamıyorum, bana aşık olan....

Kafayı yemek üzereydim. Zaten bunu düşünerek yapmasam kafama üst üste yediğim toplar sayesinde kendiliğinden de olacaktı nasıl olsa. En son Ebrar'ın attığıyla beyin silkelenmesi yaşayacaktım. Ama iyiyim, iyiyim ve onu izlemeye devam ediyorum. Ara sıra benimle göz göze geliyor, hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyor, molalarda yanıma gelip su içerken yanaklarımı sıkıyordu. Her şey bu kadar çok mu tuhaf yoksa ben kafayı mı yemek üzereyim?

Telefonumun bildirim sesini duyduğumda yerimden sıçradım. Sahanın kenarında durmuş su içiyordum, bu yüzden de çantamın içinde ötmesini duymuştum.

Ya o ise?

Bakışlarım anında karşı tarafa döndü. Hande orada yoktu. Demek ki, o yazmış olabilirdi ama Guidetti de tam önümde duruyordu. Zaten bi ara bana doğru bakıp hızlı içmemi söylemiş eliyle kolundaki saati göstermişti.

Nefes aldırtmıyordu bu adam...

"Bö!"

Ödüm koptu. Sesli bir çekilde çığlık attığımda Guidetti elleri belinde bana döndü. Sonra da öfkeyle bakan bakışları omuzumun arkasından çıkıp yanımda duran ve kolunu gelişi güzel belime saran Hande'nin yüzüne kaydı.

"Koç, biraz molayı haketmedik mi?"

Bugün bu kızda bir şeyler mi vardı yoksa hep mi böyle rahattı?

Guidetti mola dediğinde hâlâ şaşkınlıkla Hande'ye bakıyordum. Dudak hizamda tutuğum suyum elimde öylece kalakalmıştım.

Hande, dönüp önce bana sonra ise elimdeki şişeye baktı ve yüzünde serseri bir sırıtış yaranırken hızlıca çekip suyu elimden aldı.

"Susuzluktan ölüyordum."

Sanki kendi suyu yokmuş gibi....

"Hande Allah senden razı olsun. Gestapo gibi başımızda dikilecekti yoksa."

Simge nefes nefeseydi. Şişeyi elinde ezerek içip bitiren Hande, bu sefer de kolunu belimden alıp omuzuma koydu ve bir askılıkmışım misali üzerime yaslanırken, aynı zamanda da Simge'yi cevapladı.

"Bugün hiçbir şey yapasım yok."

Aklıma telefonum geldi o esnada. Bildirim almıştım. Hande'nin kolunun altından çıktığımda yerinde sendeleyerek peşimden baktı. Umursamadım. Geçip çantamın yanına otururken bildirimlerime baktım.
Yanılmamıştım, bilinmeyen numaradan gelmişti mesajlar. Ancak üsten okuduklarım beni öyle şoka uğratmıştı ki, açıp mesajın gerisine bakamıyordum.

Bilinmeyen Numara: Birazdan yanına gelip sana kocaman sarılacağım. Ama öncesinde korkutacağım tabi ki... :)

Donakalmış bir şekilde önümde Simge ve Ebrar'la sohbet eden, musmutlu bir şekilde gülümseyen kıza bakıyordum.

Hande Baladın bana aşıktı, işte buna ters köşe deniliyordu...

Eve gelir gelmez size bölüm atmam peki 😝

Umarım keyifle okumuşsunuzdurrr ama çok kısa biliyorum. Bu tarz kurguların bölümleri bu şekilde kısa oluyor hep :)

Yorumlarınızı bekliyiciğim :)

Şu kapak var ya şu kapakkkk :d onun öyle muhteşem konusu olacak ki 😍 neyse susuyorum :) diğer kurguları yavaş yavaş bitirirsem yenilerine geçiciyimm 😍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu kapak var ya şu kapakkkk :d onun öyle muhteşem konusu olacak ki 😍 neyse susuyorum :) diğer kurguları yavaş yavaş bitirirsem yenilerine geçiciyimm 😍

• Bilinmeyen Numara • HanZeh •gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin