8

607 65 17
                                    

-Selam kızlar.

Jisung ve arkadaşı Felix yanımıza geldi. Kalbimi hissedemiyordum yine ama yavaş yavaş alışıyordum. 

-Şeyy... Mari

Felix dirseğiyle Jisung'a vurunca Jisung anlaşılması zor, hızlı bir cümle kurdu.

-Bu gün ders için bize gelebilir misin?

Ne?! Dur tamam, sakin Mari. Buna normal bir cevap vermelisin. Dayın yok, yada beynin çantanın içinde değil ... evet. Öhm.

-Tabi ki.

Sonunda! Onun yanında bir kelimeyi doğru şekilde söyledim. Ben beynimin içinde konfetiler patlatırken Jisung ve Felix gidiyordu. Felix sağ elini sırtına yaslayıp tamam (👍) işareti yaptı. Narae küçük bir kahkaha atıp dikkatimi çekti.

-Uwu sevgilinin ailesiyle mi tanışacaksın sen?

-Ya Narae! Kapat çeneni! Bütün mutluluğumu büzüp çöpe attın.

-Neye sevindin sen?

-Onun yanında bir kelime söyledim ya.

-Oww Mari sen gitmişsin güzel kankam. Sen benden de kötü durumdasın.

Zil çalar çalmaz sınıfa çıktım. Aklım Felix'in yaptığı hareketteydi. Ne demek istemişti? Kime yapmıştı? Sınıfa öğrenci temsilcisi girdi ve dikkati üzerine çekti.

-Dersiniz boş. Bay Kim bulaşıcı alerji geçirdi. 11-2 sınıfının dersi de matematik. Müdür sizi oraya yönlendirmemi söyledi. Narae bana bakıyordu ama ben fark etmemiş gibi yapmayı tercih ettim. Sınıf başkanı Narae ve benim kolumu tutup en ön sıraya getirdi. Bütün sınıf bedene inmek için sıra olmuş ilk okul çocuklarına benziyordu. 11-2 sınıfının kapısının önünde durduk. Başkan kapıyı tıklatıp girdi ve durumu izah etti. İçeri girdik. Narae beni Jisung'un yanına itti. Kendisi de Felix'in yanına oturdu. Kalemimi çevirerek dersi dinlemeye çalışıyordum ama çok zordu çünkü yanımda bitin çekiciliğiyle Han Jisung, sürekli bize bakan koca bir sınıf vardı. Hem onun sınıfı hem de benim sınıfım bizi yakıştırıyordu. Narae'yi kontrol etmek için ona döndüğümde Felix'le konuşuyordu. Dersi dinlemesi için kalemimi ona fırlattım. Kafasına aldığı darbeyle bana döndü. Sinirli bir ifadeyle tahtayı gösterdim. Ne konuştuklarını merak etmiştim. Kafamı dağıtıp derse odaklandım. Ders bittiğinde Narae kalkıp yanıma geldi. 

-Kanka, Felix yarın akşam için 4 sinema bileti almış ama gideceği arkadaşlarının ikisinin işi çıkmış. "Mari ve sen gelir misiniz?" dedi. Gideriz dimi?

-Olabilir. Kim gelecek?

-İşte sen, ben Felix bide Jisung.

-Olur.

Sınıfa geri çıktık. Ne konuştuklarını sorma gereksinimi duymamıştım çünkü sinema olayını konuştukları belliydi.

~

Eve girip çantamı odama çıkardım. Günlük kıyafetlerimi giyip ablamın yanına indim.

-Pizza sipariş ettim. Birazdan gelir. 

Kafamı olumlu anlamda salladım. Teyzemler çoktan gitmişti. Gelen bildirimle bakışlarım telefona indi. Jisung ders için saat yazmıştı.

-Abla ben saat 6 gibi çıkacağım.

-Nereye?

-Derse.

-Sevgiline mi?

Ablam 32 diş gülerek sordu. Aslında o'da biliyordu teyzemi geçiştirmek için sevgilim dediğimi.

-Ya bak o benim sevgilim değil. Teyzemi geçiştirdim sadece!

-Tamam tamam. Da 6'da okul açık olmaz ki.

-Eee evine gideceğim.

-Ne? Cidden mi? Onun güvenilir olduğundan emin misin? Telefonunu kapatma. Dersteyken konumun açık olsun. En geç 8'de burada ol. Bak 8'de dersten çık demiyorum. 8'de burada ol. Narae'ye falan haber ver. Bir şey olursa şahit olur.

-Abla askere gitmiyorum. Ayrıca tamam dediklerinin hepsine  harfiyen uyacağım.

PHYSİCS| Han JisungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin