PHYSİCS| Han Jisung

spécial -2

~2 ay sonra~

Yarısmamızın sonuçları açıklanmıştı. Hepimiz kazanmıştık. Tabi bunu Narae ve Jisung bilmiyordu. Yine uyudukları için. Herkes ayrı bir telden çalıyordu. Gaeun Felix'in gıdıklama saldırında savunma konumundaydı, Minho sadece Narae'nin saçıyla oynuyordu. Bense sadece onları izliyordum. Omzumda hissettiğim baskıyla arkama döndüm. Jisung yeni uyanmıştı, şiş gözlerini ovuşturdu ve dağınık saçlarını geri itti.

(H)-Noluyor?

Uykulu olduğu sadece sesinden bile belliydi. Sarılıp yanağını öptüm.

-Hepimiz kazandık sevgilim.

Yüz ifadesini görmek için ayrılıp suratına baktım. Önce anlamaya çalıştı. Ardından gülümseyip boynuma gömüldü. Hafif hafif öpüyordu. Huylanıp kafamı omzuma ittiğimde kafasını çekip güldü ve sarıldı.

~

Salonda oturuyorduk. Narae daha yeni uyanmıştı. Merdivenlerden iniyordu.

(F)-Kanka yarışmayı kazanmışız lan.

(N)-He? Ha yarışma. Evet evet. Çok güzel olmuş. Acıktım ben.

(M)-Beyler kalkın biz hazırlıyoruz kahvaltıyı.

Üçü birden kalkınca afallamıştık.

(G)-Siz yumurta kırmayı bilmiyorsunuz be daha.

(N)-Zehirlenmek istemiyorum. Daha çok gencim.

- Sevgilim kusura bakma ama bende korkuyorum zehirlenmekten.

(M)-Senden güzel yaparım Bayan Narae!

(F)-Bizim sizden neyimiz eksik?

(H)-Tamam iddialı değilim. Senin kadar güzel yapamam ama yapabilirim.

Üçü birden kollarını bağlayıp mutfağa döndüklerinde kızlarla bakışıp güldük.

(N)-Minho küstün mü?

Kısa sessizliğin ardından Narae üfleyerek yeni oturduğu koltuktan kalktı.

(N)-Çok mızmızsın Minho!

(G)-Felix? Sevgilim yapamazsın demedim ki! Ya trip atan genelde kız olurdu. Bizim ilişkiler neden böyle?

Gaeun'da kalkınca peşinden gittim. Narae Minho'ya konuşmaya çalışıyordu. Gaeun salatalık doğrayan Felix'in başında oturuyordu. Masayı hazırlayan Jisung'un yanına gittim.

-Jisung? Küsmüyüz?

Sadece omuz silkmekle yetinmişti.

-Peki yardım edebilir miyim?

Tekrardan omuz silkmişti. Omzunu tutup kendime çevirdim ve anlına düşen saçlarını ittim.

-Sana yapamazsın demedim ki Jisung.

(H)-Evet yapamazsın demedin. Beni zehirlersin dedin.

-Demedim. Yapma lütfen. Şakaydı.

(H)-Tamam küsmedim.

Elimi öpüp yamnağına koydum. Belimi tezgaha yaslayıp yanağımı gagaladı. Yavaş yavaş kızardığımı hissediyordum. Koşarak lavoboya gittim. Tamda tahmin ettiğim gibi kıpkırmızıydım. Salondan gelen telefon sesiyle lavabodan çıkıp telefonumu aldım. Teyzem arıyordu. Aramayı onaylayıp kulağıma götürdüm.

-Mari tatlım. Chaehyun Seolyoon ve Mingyu'yu sana emanet edebilir miyim? Bir toplantım var.

-Tabiki teyze.

-Teşekkürler tatlım.

~

Kahvaltıyı yapmıştık. Etrafı toparlayıp salona oturduk. Kapı çaldı. Mingyu Seolyoon ve Chaehyun gelmişti. Onları salona aldım. Narae onlar için depodan bir kaç sele oyuncak çıkarmıştı. Seolyoon'u kucağıma alıp oyuncaklarla oynatmaya başladım. Chaehyun Minho ve Narae'yle oynuyordu. Mingyu'da Gaeun ve Felix'le oynuyordu. Felix durup Jisung'a baktı. Çok saçma bir cümle geleceğini herkes fark etmişti.

(F)-Kanka Mari'ye annelik ne kadar yakışırmış ha.

Herkes kahkaha atmaya başlamıştı. Bir an Jisung'la göz göze geldim. Kafamı Seolyoon'a çevirdim.

(H)-Önce okul bitsin kanka. Okurken evlenmek zor olur.

Garip bir tepki vermemek adına yanaklarımı şişirdim.

(Mingyu)-Mari abla domates oldu~

Seolyoon'u koltuğa bırakıp lavoboya gittim. Aynaya baktım. Evet bu bir hastalık Mari. Physics krizi. Sen çok kötü aşıksın San Mari.

(Ben spécial 3 yazıp evlendiririm 3 çiftide. Haberiniz olsun😁)