PHYSİCS| Han Jisung

11

(Narae)-C-ciddi misin?

-Yada hayır. Bu çok yüzyseloldu. Narae ben sana aşığım. Benim gerçek sevgilim olur musun?

Narae'nin dili tutulmuştu. Sadece kafasını sallayıp onayladığını belirten mırıltılar çıkardı. Minho Narae'ye sarıldı.

-Bu günleri de görecek miydik be?

(Narae)-B-ben... Ağğ!! Bağırmak istiyorum.

-Bağırma.Sakın.

(Narae)- Neden?

-Fazla dikkat çekersin. Okul sapık dolu.

Narae gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Minho Narae'nin yanına oturup tekrarladı.

-Kim bunlar?

Narae Felix'i gösterdi.

-O Felix benim suç ortağım. Yanındaki de mr. Physics. Mari'nin fizik yardımcısı. Bak aklıma ne geldi. Biz gidince ne yaptınız ikiniz?

Olanları anlattık. Narae'nin aklına bu seferde yazılı geldi. Çalışıp çalışmadığımı sordu.

(H)-Yazılı demişken. Bitti mi attıklarım?

-Evet.

(H)-Bu gecede çalışalım.

-Tamam.

~

Jisung'la bir kafede buluştuk. Attığı testleri kontrol edip yanlışları çözdük. Biraz daha konu çalıştıktan sonra Jisung her şeyi toplayıp 25 soruluk bir test çıkardı. Dakika tutarak çözdürdü. Bitirip kontrol ettim.

-Full!

(H)-Bağırma Mari. Yazılıda da en az 100 alacaksın.

Çantamı toplamakla meşguldüm. 'Tamam' diye geçiştirip kalktım.

~

İlk ders fizikti ve yazılı olacaktık. İkinci derste yazılılar okunacaktı. Son bir kez fizik kitabımda göz gezdirdim. Hoca yazılı sorularıyla içeri girdi. Fiziğe dair her şeyin çantalarda olması gerektiği uyarısıyla kağıtlar dağıtıldı.

~

Yazılı bitmişti. Hoca çıkar çıkmaz Jisung sınıfa girip yanıma geldi.

-Nasıl geçti?

-İyi.

-Güzel, Sonuçlar ne zaman?

-Derste okuyacak hoca.

-Tekrar gelirim.

Sınıftan çıktı. Ders başladı. Bir kaç yazılı okundu. Herkes pür dikkat hocaya bakıyordu.

-San Mari...

Hoca kafasını kağıttan kaldırdı.

-Jisung'un baya bir yardımı olmuş. 100

-NE?!

Bütün sınıf aynı tepkiyi vermişti. Bende dahil. Nasıl olabilirdi? Ders bitene kadar öylece hocaya bakmıştım. En yüksek not benimdi. Bütün sınıf başıma toplanmıştı. Boş boş sorular soruyorlardı. 'Nasıl yaptın?' 'Kopya mı?' 'Nasıl çalıştın?' Jisung yanıma oturduğunda ona döndüm. Korkarak bakıyordu gözlerime. Boynuna sarıldım.

-100!!

-Aferin güzelim.

Ondan ayrıldım. Söylediği şeyi fark etmem uzun sürmüştü ama umursamadım.

-Bunu kutlayalım.

Kafamı salladım. Jisung çıktıktan sonra sınıf yine başıma toplanmıştı. 'Sevgilin mi?' 'Aşırı yakışıklı' 'Yakışıyorsunuz da' 'Çalıştıran çocuk bu mu?'.

-Millet sakin.

~

Narae son derse girmemişti. Aklım ondaydı. Çıkışta aramayı düşünüyordum. Zil çalınca çantamı toplayıp aşağı indim. Tam Narae'yi arayacakken Felix, Jisung, Minho ve Narae'yi gördüm. Yanlarına gittim.

-Neredeydin sen son ders?

-Ya bizimkilerin dersi boşmuş oturduk biraz.

-Salak!

(F)-Eee nerde kutluyoruz?

Onlar gidecek yer tartışırken gelen mesaja bakmak için telefonumu çıkardım. Mesaj ablamdandı. Abimin uzun süre önce ara verdiği kafeyi tekrar açtığını ve orada olacağını yazmıştı.

-Millet bir fikrim var. Abimin kafesine gidelim mi?

-Kapanmamış mıydı orası?

-Abim Seul'den dönmüş. Tekrar açmaya karar vermiş.

(H)-Ben varım. Abinle de tanışırız.

Herkesten onay alınca abimin kafesine gittik. Uzun bir süre sohbet ettik. İçecek sipariş ettik. Bardağımın üstündeki numarayı görünce şaşırdım ve minik bir kahkaha attım. Herkes bana dönünce numarayı gösterdim. Jisung biraz sinirli görünüyordu.

-Jisung bir şey mi oldu?

-Yoo. Sadece biraz gıcık oldum... Mari bir şey sormak istiyorum.

-Dinliyorum Jisung?

-Benimle çıkar mısın?

-Evet