ree // byler (1986)

1

Hikayede zaman atlamaları sıklıkla oluyordur. Bir bölüm sonrası yaklaşık bir iki gün ya da bir hafta sonra.

Bugün lise üç'ün ilk ikinci dönemiydi. Dustin ile okula girdiğimiz de herkeste o küçük, okul'un ilk günü heyecanı vardı. "Çok uykum var Mikeee!" Ben ise Dustin'in söylenmelerini dinliyordum. Koridorda biraz ilerledikten sonra karşımızda Eddie'yi gördük. "Siktir."

"Siktir." Eddie kaşlarını çatarak yanımıza geldi ve kulaklarımızı tutarak çekti. "Hellfire tişörtlerini giymemişsiniz!" Dustin ile sızlandığımızda birbirimize baktık. "Y-yıkamadaydı Eddie!" Daha da çekiştirdi. "Yer miyim lan ben! Hellfire da olmak istemiyor musunuz artık! Aynı diğerleri gibi!" Başımızı iki yana salladık. "Kaçı kaç kişi kaldık! Herkes çıkıyor hellfire'dan!" Dustin bağırdı. "Biz değil! Biz çıkmadık! Sadece unuttuuuuuukkkk!" Dustin bağırırken Eddie hızla kulaklarımızı bıraktı. "İyi! Bugün yeni bir göreviniz var! Hellfire'a yeni üyeler bulacaksınız!" Tekrardan bakıştık. "Yeni üyeler?"

"Beğenemedim mi! Okulun ilk günü, yeni üyeler, yeni arkadaşlar, yeni bir HELLFIRE KLÜBÜ!" Başımızla onayladık. "Amaa!.." Elini omuzlarımıza koydu. "Siz ikiniz, gidin hellfire tişörtlerini giyin!"

"Yanımızda değiller."

"Dolabımda var." Sırıttı. Dustin ile tişörtleri alıp giyindik. "Şu yanından bak, en azından yeni tişörtlerimiz var." Başımla onayladım. "Hellfire'a kimse katılmak istemiyor ki. Aynı şeyi geçen sene de yaptık." Dustin sırtını dolaplara yasladı. "Bu sene yeni birinci sınıflar gelmedi mi? Yani ergenler, bu tarz şeylere hevesli olurlar. Ayrıca yeni yıl demek, yeni öğrenciler de demek! Belki bu sene şansımız olur." İç çektim. "Belki." Okulun giriş kapısına döndüğüm gibi bir çocuk ve yanında bir kız gördüm. Çocuğun yüzü bana o kadar tanıdık geldi ki, içimde bir sürü kelebek hissi oluştu. "Dustin, Dustin, Dustin!"

"Ne var, ne var, ne var!"

"Çocuğa bak!" Dustin baktığında hemen bana döndü. "Ne olmuş?"

"Sence de tanıdık değil mi?"

"Hayır değil, yeni bir öğrenci sadece."

"Onu hellfire'a davet edeceğim!"

"Sence katılır mı? O tipleri tanırım. Kesinlikle çok kibardır ve sadece kızlarla takılıyordur." Dustine göz devirdim. Gülüşüp arkadaşıyla yanımızdan geçti. "Utandım."

"Ne?"

"Sormaya...utandım." Dustin haykıra haykıra gülmeye başladı. "Hey! Gülmesene!" Devam etti.

"Dustin!"

"Tamam tamam!"

"Çok istiyorsan ben davet edeyim."

"Hayır!" Kolunu tuttum. "Ben yapacağım!" Güldü. "Yanında ki kızı davet edecek miyiz?" Bilmem dercesine omuzlarımı kaldırdım. "Ederiz." Başıyla onayladı. Gün boyu çocuğa sormaya utandım, başka kişilere de sormuştuk fakat hâlâ utangaçtım. Okul çıkışına doğru bir iki kişi anca bulmuştuk. Oda zorlaydı. "Buda bir şey değil mi?" Arkamdan gelen sabah ki çocuk sırtımdan çarparak bana döndü. "Ah, kusura bakma." Bir an duraksayıp yüzüme baktı. "Seni tanıyor muyum?" Bir an da nedense panikledim. "Hayır, sanırım." Gülümsedi. "Ha, anladım. İnsan insana benzermiş işte." Gülümseyerek başımla onayladı. "Gidelim Will." Biraz ilerisinde ki kıza baktım. "Sonra görüşürüz o zaman." Başımla onayladığımda uzaklaşmaya başladı. Aniden bileğinden yaklayarak durdurdum. "Aaa..." Bana dönüp tuttuğum bileğine baktı. Hızla bıraktım. "B-bizim...bir klubümüz var. Gelmek istersen eğer-"

"Hellfire'dı değil mi?" Başımla onayladım. "Gelirim tabii! O havalı tişörtlerden alacak mıyım?" Gülümseyerek tekrardan onayladım. "Tamam o zaman!"

"Tişörtlerden yanımda yok ama yarın getiririm." Başıyla onaylayarak tekrardan veda etti ve gitti. Dustin'in gülmeye başladığını gördüm. Taklidimi yaptı. "B-bizim...bir klubümüz var... Gelmek istersen eğer-"

"Dustin! Kes sesini!" Göz yaşlarını silerek ilerlemeye başladık. "İyi bari, fena çocuk değilmiş. Y-yoksa...y-yoksa..."

"Ne, ne?"

"Y-yoksa...Mike Wheleer gay mi oluyor!" Hızla sırtına vurdum. "Kes sesini aptal!" Güldü. "Ne var! Sadece bir şakaydı, bu kadar alınmana gerek yok!"

"Kes sesini dedim!!!" Bisikletlerle evlere ayrıldık. Eve geldiğimde anneme bir şey yemeyeceğimi söyledim ve odama çıktım. Dolabı açıp hellfire tişörtümü çıkarıp baktım ve gülümsedim. "Herhalde ona benim olanı vereceğim."