son

240 18 42
                                    

Normalde 13. Bölüm final olacaktı ama sonra dedim ki neden uzatmıyorum sonra 14. Bölümü final yapayım ama gene dedim neden uzatıp çıldırtmıyorum ahdjhwhdhq neyse şuan sonunda gerçek final!!! Bu arada Mike'ın duygularını anlaması bu kadar uzun sürdü çünkü dizi de de Mike duygularından emin olmak için bu kadar uğraşırdı gibi geliyor biraz saçma bir cümle oldu ama bütün yazma şeyimi buraya harcamayacağım

Çimenliklerde otururken şiddetli bir baş ağrısı çekiyordum. Dustin'e bakarak suratımı astım. "Gelmeyecek."

"Hayır, gelecek. Sadece biraz daha bekleyelim." Onun dediği gibi biraz daha bekledik ve gelmeyeceğini kesin olarak anladığım da ayağa kalktım. "Nereye?"

"Gelmeyecek, eve gidiyorum."

"Hayır Mike, biraz daha bekle-" Onu dinlemeden ilerlemeye başladığımda biraz ötemde ki yolda gelen Will'i gördüm. "Siktir." Hızlı bir U atarak Dustin'in yanına döndüm. "Hayır Dustin."

"Ne hayır? Geliyor işte."

"Yapamam! Geri gönder onu! Bir şeyler yap!" Ayağa kalktı ve beni omuzlarımdan tutup salladı. "Yapacaksın Mike Wheleer! Yapacaksın!" Başımla reddettim. Kalbim güm güm atıyordu ve heyecandan neredeyse titreyecektim. "Mike?" Sırtım Will'e dönükken Dustin'e bakmaya devam ediyordum. Sessizce konuştum. "Bir şey yapsana!" Hızla beni ona çevirdi. "Dustin, hani o olmayacaktı!"

"İkinizin konuşması gerekmesi gerekmiyor muydu?"

"Hayır! Konuşacak bir şey kalmadı!" Bunu bana bakarak söyledi. "Will biraz sakin olamaz mısın?"

"Sakin mi olayım? Ne yapmaya çalışıyorsun Mike! İlk başta beni kendine aşık ettin, daha sonra Eleven'ı! Onun sonrasında duygularıyla oynayarak ayrıldın!"

"Duygularıyla oynamadım!"

"Hey, hey, siz iki ergen biraz sakin olamaz mısınız? Çünkü burada aptal aptal durup bunu seyretmek istemiyorum."

"El'den neden ayrıldığımı bilmiyorsun bile!" Güldü. "Neden ayrılacaksın! Sıkılmışsındır! Başka bir kız falan mı var hayatında artık!" Bunları bana Will'in söylemesi şaşırtıcıydı fakat oldukça sinirliydi. "Ya sen!?"

"Ne?"

"Şu yanından asla ayırmadığın erkek arkadaşın! Hani çok sevmiştin Will! İki gün sonra kendine başka bir erkek buldun!" Dustin'in bileğimden tutup çektiğin de küçük bir uyarı aldığımı farketmiştim. "Erkek arkadaşım falan değil! Hem olsa ne olur, çok mu umrunda?!"

"Umrumda! Kıskanıyorum!"

"Mike..." Ne dediğimin farkına vardığımda dona kaldım ve sadece ona baktım. "Ne?"

"Dustin, gidelim." İlerlemeye başladığımız da Will'in arkamdan seslendiğini duydum. "Mike, bekle!" Durdum. "Kıskanmaktan kastın ne?" Ona döndüm. "Anlamıyor musun, yoksa bilerek mi anlamamazlıktan geliyorsun?" Devam edersem daha çok konuşacağımı farkettim ve onu geride bırakarak Dustin ile eve gittik. "Onu orada öyle bırakman yanlıştı."

"Ne yapabilirdim başka Dustin? Devam etseydim eğer onu sevdiğimi söyleyecektim."

"O da bunu istiyor salak! Anlamadın mı! Onu sevdiğini duymak istiyor!" Kaşlarımı çattım. "Yüz ifadesini görmedin mi! Gözleri yalvardı resmen!" Hızla ayağa kalktım ve üst kata çıktım. "Nereye!" Dustin peşimden geldi. Dışarıda şakır şakır yağmur yağarken bisikletime bindim. "Mike!"

"Will'den özür dileyeceğim."

"Yağan yağmura bak! Başına bir şey gelecek! Gir içeri! Bir de evi çok uzakta!"

"Umrumda değil!" Pedalları hızlıca çevirmeye başladım ve Will'in evine ıslana ıslana vardım. Soğuktan tirtir titrerken kapıyı çaldım. Kapıyı açan abisi Jonathan'dı. "Mike? Ne yapıyorsun burda?" Beni tutup içeri çekti. "Sırılsıklam olmuşsun."

"Will. O evde mi?"

"Odasında." Hızla yukarı kata çıkmaya başladım. Merdivenlerden az kalsın kayıp düşüyordum. Odasına aniden daldım ve resim çizen Will ile göz göze geldim. "Mike?" Ayağa kalkıp beni odaya çekti. "Titriyorsun!" Hızla üzerime bir havlu atarak yatağa oturttu. "Bunca yolu bunca yağmurda neden geldin!"

"Ben... senden... özür dilemek... istiyordum."

"Sadece bu kadar mı? Bunun için mi?" Başımı iki yana salladım. "Ve de... seni sevdiğimi söylemek..."

"Ne?"

"Seni seviyorum Will... ve daha önceden bunu farkedemediğim için özür dilerim."

"Seni öpebilir miyim?"

"Ne-" Hızla üzerime çullanıp dudaklarıma yapıştı. Beni garip hissettiriyordu fakat hoşuma da gitmişti. Farkına vardığımda ellerimi beline koydum. Odaya aniden Bay Hopper daldığında yerimizden sıçradık. "Wheleer! Biliyordum!"

"Bay Hopper." Ayağa kalkmışken omuzlarımdan tutup beni salladı. "Çocuklarımla sevgili olmayı bırak Wheleer!" Will'in güldüğünü duydum.

-----
Ve mutlu son✨✨✨

Umarım Mike'ın aniden Elden ayrılıp Will ile olmasına takılıp beni linçlemezsiniz. Sonuçta fic Byler fici, üstüne düşseydim saçma olurdu.

Özel bölüm ve yeni bir byler ile steddie fici yazmayı düşünüyorum. Ve şunu açıklamak isterim ki tatlı çiftimizin birbirlerini tanımlarının sebebi ruh eşleri olmaları, ficin isminin ree olmasının sebebi reenkarneden geliyor.

Umarım okurken keyif almışsınızdır, yazdığınız her bir yorumu tek tek okudum okuyorumda, uzun zamandır fic yazıyorum ama cafuné den sonra ilk defa bu kadar ilgi aldım. Çok mutlu oldum açıkçası çok teşekkür ederim!!

Yeni bir ficte yollarımızın kesişmesi dileğiyle gidiyorummm, hoşçakalın kendinize iyi bakınnnn.

ree // byler (1986)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin